Seçim mevsimi başladığı için, geçen haftadan bu yana, köşeler ve sayfalar, aday adayları haberleriyle dolmaya başladı.
AKP’de aday adayı patlaması oldu.
CHP‘de önseçim kararından dolayı, beklenti çok yükseldi.
MHP‘deyse bugün yapılacak il kongresinden sonra, aday adaylarının meydana çıkması bekleniyor.
Mevcut milletvekilleri, özel hayatlarının kalmamasından şikayetçi.
Siyasetçiler, başlarını kaşıyacak vakitlerinin olmadığından dertli.
İl, ilçe başkanları ve yöneticiler, hem hizmet verip hem eleştirilmekten rahatsız.
Ancak Bursa’da yüzlerce, Türkiye genelinde binlerce kişi, aday listesine girmek için başvuru yaptı.
Sizce de bu işte bir gariplik yok mu?
***
MHP’liler, bugün il kongresini yapacak ve yeni il başkanlarını seçecek.
Kongre kağıt üzerinde olağan ancak her yönüyle olağanüstü.
Nitekim MHP, yıllardır Bursa‘da tabela partisi kimliğinde ve delegeler, bu gidişata dur diyebilir.
Böyle anlamlı bir kongreye, olağan demek mümkün mü?
***
“Ege Üniversitesi Kampüsü’nde karşıt görüşlü öğrenci grubu arasında çıkan kavgada bir öğrenci hayatını kaybederken, bir öğrenci ağır yaralandı“.
Haber, böyle yansıdı kamuoyuna…
Acı olan, gencecik bir öğrencinin hayatının baharında can vermesi.
Teselli olan, ülkücü camianın sağduyulu davranıp, daha vahim olaylara meydan vermemesi.
Çakıroğlu‘nun ölümüne kahrolmak, ülkücülüğün değil insanlığın gereğidir.
Pelin Batu’nun da söylediği gibi, “Korkmayın, Fırat Çakıroğlu’nun öldürülmesine karşı çıktığınız için ülkücü olmazsınız, sadece insan olursunuz”.
***
AK Parti’nin genç aday adaylarından biri de Mahmut Turunç.
2011’de listeye girebilen ancak seçilemeyen Turunç, 4 yıl boyunca Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç‘ın, danışmanlığını yaptı.
Dün, arkadaşlarıyla birlikte gazetede çayımızı içti Turunç…
Hayli umutlu gördüm Turunç’u…
Teşkilat birikimin yanında, Ankara bürokrasisinde elde ettiği deneyimini milletvekilliğinde kullanmak istediğini söyledi.
Geçen dönem listeye girmesi ve Arınç‘ın yakın ekibinde olması, Turunç‘un avantajlarından.
***
Dünkü ziyaretçilerimizden biri de Şakir Çalışkan‘dı.
O da AK Parti’den milletvekilliğine talip.
Sayıları az da olsa, bazı sendika temsilcileri kentin göbeğine kurulacak termik santrala sessiz kalırken, Çalışkan, santral karşıtı eylemlerin ön saflarındaydı.
Sohbetimizde, “Kendimize sahip çıkmak, kentimize sahip çıkmakla başlar” dedi.
Ayrıca Çalışkan, insan hakları konularına duyarlılığından ötürü, 7 Haziran sonrası kritik bir dönemece girecek çözüm sürecinde aktif rol almak için, vekilliğe soyunduğunu anlattı.
***
Günlerdir, at eti kullanan gıda işletmelerinin deşifre edilmesi gerektiğini yazdık durduk.
Deşifre etmeyenleri, biraz da eleştirdik, imalarda bulunduk.
Tabii tüm bunları, kamu yararına yaptık.
Önceki gün Tarım Bakanlığı’nın resmi internet sitesinden, Bursa‘da at eti kullanan gıda firmaları deşifre edildi.
Bir pideci ve kasap…
Tarım Bakanlığı, yapılması gerekeni yaptığı için, övgüye gerek yoktur sanırım.
Bu kadar gecikmelerini anlayamasak da, İngilizlerin dediği gibi, “sonu iyi biten herşey, iyidir“.
***
Emniyet İstihbarat eski Daire Başkanı Sabri Uzun‘un kitabı, “İn” okunmaya değer.
Emniyet içindeki cemaat yapılanmasını deşifre etmiş Uzun.
Kitapta yazılanlar, Hanefi Avcı’nın, “Haliç’te Yaşayan Simonlar” kitabının bir benzeri.
İki kitap da birbirini teyit ediyor.
Sabri Uzun’un yazdıkları kayda değer…
Nitekim Sabri Uzun, yaşamının önemli bir bölümünü, istihbarat birimlerinde çalışarak geçirmiş, 3 kez görevden alınıp 3 kez aynı göreve getirilen, sayılı polislerden biri.
Ancak, ‘özellikle son 10 yılda, Emniyet içinde olup bitenlere iktidar partisi, neden seyirci kaldı?‘ sorusunun yanıtı, kitapta yok.