Henüz resmi bir açıklama yapılmadı ama son kez sokağa çıkma yasağı uygulanmış olabilir.
Bu hafta sonu gazeteye gelirken belki de son gözlemlerimi paylaşarak başlayayım.
Büyükşehir Belediyesi ekipleri yine iş başındaydı.
Bu kez ana arterler dışında köprülü kavşaklarda bakım ve onarım çalışmaları yapıyorlardı.
Kentin batısından doğusuna kadar, birçok noktada yollar kapanmıştı.
Polisler ise ana arterlerde denetimler yaparak, yasağı uygulamak adına iş başındaydı.
Mahalle aralarında ise devriyeler turluyordu.
***
Cuma akşamı ise trafik, iğne atsanız yere düşmeyecek deyimini andıracak kadar yoğundu.
Milim, milim ilerliyorlardı araçlar.
Bu manzara, yasakların kalkıp, normalleşmeye adım attığımız günlerde neyle karşılaşacağımızın habercisi.
Acilen mesai saatlerinin bölünmesi masaya yatırılmalı.
Yoksa, önümüzdeki günlerde trafik kelimenin tam anlamıyla işkenceye dönüşecek.
***
İstanbul’un fethi, bu yıl belki de hiç olmadığı kadar yoğun şekilde kutlandı.
Çağ değiştiren fetih, kahir ekseretiyle muhafazakar ve milliyetçi kesimler tarafından kutlandı, geçmiş yıllarda olduğu gibi.
Ancak o da ne, bu yıl ilk kez bir sosyalist parti de İstanbul’un fethini kutlayan bir açıklama yaptı.
Hayır hayır, artık sol cenahta sosyalist parti olarak kabul edilmeyen Doğu Perinçek’in Vatan Partisi’nden söz etmiyorum.
Vatan Partisi’nden kutlama mesajı geldi mi bilmiyorum.
Sözünü ettiğim parti Halkın Kurtuluş Partisi’dir.
Bakın ne demişler fetih için:
“İstanbul’un fethi, ilkel sosyalist gelenekli Osmanlı’nın, çürümüş feodal ilişkilerle yok oluşa giden Bizans’a karşı kazandığı bir zafer, dolayısıyla bir tarihsel devrimdir.”
Ezberimiz bozuldu değil mi?
HKP’lilerin tam olarak ne demek istediğini, açıklamanın tamamını okursanız daha iyi anlayabilirsiniz.
Ben okudum ve hiç de tutarsız bulmadım.
***
Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 4,5 büyümüş.
Salgın günlerinde bu nasıl olabilir?
Olabilir, çünkü büyüme ocak, şubat ve mart aylarını kapsıyor.
Yani salgından önce büyümüş ekonomi.
Buradan bir başarı hikayesi çıkacaksa, yılın ikinci çeyreğinde de ekonominin büyümesi gerekir ki, gidişat sadece Türkiye’nin değil dünyada hiçbir ülkenin bunu başaramayacağını gösteriyor.
***
Salgın, sağlık yatırımları bakımından gelişmiş Batı ülkeleriyle Türkiye arasındaki farkı bir kez daha ortaya koydu.
Alınan tedbirler, salgının ekonomiye yansıması gibi konular tartışmaya açık elbette.
Ancak muhalif kesimlerin bile reddemeyeceği sağlık sistemimiz var.
Özellikle Bursa’da.
17 ilçe ve merkezde hastanelerin yenilenmesinin ne kadar isabetli bir karar olduğu, bugün daha iyi anlaşılıyor.
***
Pazartesi Söyleşileri’nin bu haftaki konuğu Bursa Özel Halk Otobüsçüleri Odası Başkanı Sadi Eren.
Özel halk otobüslerinde ne kadar yolcu kaybı oldu?
Gelir azalması nedeniyle, ulaşıma zam talep ediyorlar mı?
Daha ne kadar toplu ulaşım çok sınırlı kullanılacak?
Otobüs şoförlerin psikolojisi pandemi sürecinde nasıldı?
Özel halk otobüsçüleri ve minibüs esnafıyla ilgili olumsuz bir algı var mı?
Şoförlere eğitim veriliyor mu?
Özel halk otobüsçülerin gelir durumu nasıl?
10 numara yağ kullanıyorlar mı?
Özel halk otobüsçülerinin sorunları nelerdir?
Efendim tüm bu soruların yanıtları yarın gazetenizde.
İyi pazarlar.