Kasım Süleymani’nin öldürülmesi karşısında nasıl bir tutum alınmalı?
Hadiseye mezhepçi perspektiften baktığınızda, Cüppeli Ahmet Hoca gibi Şii komutanın öldürülmesini destekleyebilirsiniz.
Hayata antiemperyalist bir pencereden bakıyorsanız, ABD’nin Ortadoğu’daki emellerine dur diyen çok güçlü bir savaşçının öldürülmesini şiddetli kınamanız gerekir.
Meseleye ülkenizin çıkarları açısından baktığınızda ise durum çok daha bulanık.
Bir yanda, Türkiye’nin ittifak halinde olduğu Rusya var ama Ruslar Kasım Süleymani’nin vatanı İran’ı destekliyor ve Kasım Süleymani de yıllarca mücadele ettiğiniz Esad iktidarını ayakta tutan sahadaki en büyük kuvvetlerden birinin başıydı.
Diğer yanda aranızın limoni olduğu ABD var ama ABD, ‘bin yıldır’ bölgedeki rakibiniz olan Şii İran’ın Ortadoğu’daki kılıcı Kasım Süleymani’yi ortadan kaldırdı.
İşte uluslarası ilişkiler böyle karmaşık bir denklemi andırıyor görüntüsü verir.
Ancak aslında hiç de karmaşık değildir.
Çünkü uluslararası ilişkilerde ideoloji yoktur, tüm dengeler ülkelerin menfaatlerine göre şekillenir.
***
1933’te Ulu Önder’in talimatıyla kuruldu Sümerbank.
Sümerbank, Türkiye’nin sanayileşme hamlesinin ilk cesur girişimlerinden biriydi.
1935’te de Bursa’da bizzat Atatürk’ün açılış töreninde bulunduğu Sümerbank Fabrikası üretime başladı.
Bursa’daki Sümerbank, sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın da en büyük yünlü dokuma fabrikası olarak tarihteki yerini aldı.
Eski Bursalılar çok daha iyi bilir, en kaliteli kumaşlar Sümerbank’ta üretilirdi.
10 binlerce Bursalıya da ekmek kapısı olmuştu bu tarihi fabrika.
Sonraki süreç malum…
1980’den sonra Türkiye’nin liberalleşen ekonomisine yenik düşen Sümerbank, özelleştirme sürecinde kapandı.
Tüm bunları neden hatırlattım?
Sümerbank özelleştirildi ama süreç hala bitmemiş.
Ve Sümer Holding’in tam bin 382 taşınmazı yeni alıcılarını bekliyormuş.
Sayıştay denetçilerinin raporundan öğreniyoruz bu sarısıcı bilgiyi.
Daha da vahimi, Sayıştay denetçileri Sümer Holding’in özelleştirmede geldiği noktayı, ‘talan ve işgal’ sözleriyle değerlendirmiş.
Öyle ki raporda, holdingin bin 382 parça ve 10 milyon 135 bin 904 metrekare büyüklüğündeki taşınmazından bir kısmının devredildiği tarihte kullanılır durumda olduğu, ancak uzun süren özelleştirme süreci sonunda işgal ve talan edildiği, bir kısmının da kullanılmaması nedeniyle harap duruma geldiği vurgulanıyor.
İşgal ve talan olarak nitelendirilen taşınmazlarla ilgili tespitte Bursa ile ilgili sarsıcı bir bölüm de var:
“Bursa’nın Osmangazi ilçesindeki 3 adet tütün deposunda şahıslarca küçükbaş hayvan barındırıldığı ve Suriyeli vatandaşların konakladığı, sık sık küçük çaplı yangınlar çıktığı, depoların tinerci-balici ve uyuşturucu müptelalarının uğrak yeri haline geldiği, güvenlik zafiyeti oluşturduğu ve can güvenliği tehdidi oluşturduğu saptandı.”
Yıl 1935, Sümerbank Fabrikası genç Cumhuriyet’in ekonomik kalelerinden biri olarak Bursa’da kuruldu.
Yıl 2020, Sümer Holding’in taşınmazı tütün depolarında koyunlar otluyor!
***
Dünkü yazımda Bursa Milletvekili Atilla Ödünç’ten gelen yılbaşı tebrik kartına değinmiştim.
Mektup zarfındaki bir ayrıntıyı daha sonra fark ettim.
Zarftaki pulda Atilla Ödünç’ün fotoğrafı vardı.
İsminin ve soyadının baş harflerini gömleğine işleyen siyasetçiler, kendine özel çorap ürettiren ünlüleri çok gördük.
Kişiye özel pula ise ilk kez tanık oluyorum.
Yaratıcılıkta sınır yoktur dedikleri bu olsa gerek.
***
Yıllardır bu köşeden, havai fişeğin yasaklanması gerekiğini yazdım.
Havai fişekler hem yaşlı ve hasta insanları rahatsız ediyor, hem de hayvanları ürkütüyor.
Ayrıca çevreye zarar veriyor ve insan sağlığını tehdit ediyor.
Diğer yandan büyük bir israfa yol açıyor bu çok gürültülü kutlama.
Ne yazık ki, havai fişekli kutlama görgüsüzlüğüne bizim Bursa’daki belediyeler de katılıyor.
Yılbaşı gecesinde de gökyüzünü ‘delen’ yüzlere havai fişek korkunç bir gürültü kirliliği yarattı.
Ne ki, bazı ülkeler artık her yönden zararlı olan havai fişek kutlamalarını bırakıp, ışıklı drone kullanmaya başladılar.
Teknoloji hızla gelişiyor.
Her şeyin bir alternatifi olduğu gibi, havai fişek gösterisin de alternatifi ışıklı drone.
Neden bizim ülkemizde de kullanılmasın?
***
ORC’nin son anketinde AK Parti’nin oylarında bir miktar düşüş var.
Ancak ilginçtir, iktidar partisinin oylarında düşme olmasına rağmen, muhalefet partilerinde ciddi bir kımıldama söz konusu değil, yine aynı anket sonucuna göre.
Öyle ki CHP yüzde 23’lerde, İYİ Parti ise yüzde 4’lerde geziyor.
Hatta İYİ Parti’nin daha büyük oy kaybına uğradığı anlaşılıyor bu ankete göre.
O halde seçmenin iktidar partisiyle ilgili uyarısı olsa da hala alternatif bulamadığı, bu anketle bir kez daha ortaya çıkıyor.
Efendim iyi pazarlar.