Mahkeme karar verdi, MHP‘de kurultay kaçınılmaz oldu.
Her ne kadar, artık MHP‘nin devrik lideri sayılan Devlet Bahçeli, “Paralele teslim edilecek partimiz yok” dese de, değişimin önünde duracağına ihtimal verilmiyor.
Peki Bahçeli’nin ifadesiyle, partiyi teslim almak isteyen, paralelciler kimler, bir bakalım.
Meral Akşener…
Bahçeli‘nin en yakın kurmaylarından biriydi düne kadar.
Bahçeli’nin, genel başkan yardımcılığı görevini verecek kadar da güvendiği bir isimdi.
Koray Aydın…
Bahçeli’nin Başbakan Yardımcılığı yaptığı dönemde, MHP’nin Bayındırlık ve İskan Bakanı’ydı.
Ümit Özdağ…
1 ay öncesine kadar genel başkan yardımcısıydı.
Ayrıca Bahçeli‘nin prensi olarak biliniyordu.
Sinan Oğan…
2011 seçimlerinde MHP‘nin milletvekiliydi.
Bahçeli, yeni mi anladı bu kişilerin paralelci olduğunu?
Tüm bunlar bir yana, 500’ün üzerinde kanlı, canlı MHP delegesi, onlarca il başkanı, yüzlerce ilçe başkanı da mı paralelci?
Şu paralelci kolaycılığına başvurmak da artık bayatladı.
Birileriyle ilgili hesabın mı var?
Paralelci deyiver, işin içinden çıksın.
Rakip bildiklerini alt mı etmek istiyorsun?
Paralelci yaftası yapıştır, gerisini o düşünsün.
Partililerinle ters mi düştün?
At paralelci iftirasını, yaslan arkana.
Öyle anlaşılıyor ki, paralelci modasına Bahçeli de uymuş.
Ayrıca genel başkan yardımcılarının yatak odalarına girmek suretiyle MHP dizayn edilirken bile Bahçeli, paralelcilerden böylesine dert yanmamıştı.
Muhaliflerin ittifakı
Düz mantıkla baktığımızda, bu kadar fazla ve nitelikli aday varken Devlet Bahçeli’nin avantajlı olduğu söylenebilir.
Ancak, 2 nedenden dolayı tersi bir tablo yaşanması muhtemel.
Birincisi, Bahçeli‘ye olan destek yüzde 10’larda.
İkincisi, diğer adayların, ilk turda en yüksek oyu alan adayın lehine çekileceği öngörülüyor. Nitekim, adayların beraber haraket edeceklerine dair ilk işaret dün geldi.
Akşener, Aydın ve Oğan dün biraraya gelerek, kurultayın mayıs ayının ilk haftasında toplanması kararını aldılar.
Bu da adayların kurultayda ittifak yapabileceklerini gösteriyor.
Bak şu TOFAŞ’ın yaptığına!
.jpeg)
Yani yıllardır Bursa‘daki üretimleriyle, milyarlarca dolar kar elde etmiştir bu firma.
Peki karşılığında ne verdiler bu kente?
Tek bir eğitim tesisinde, bir tane hastanede TOFAŞ’ın ismini gördünüz mü?
Hangi sosyal sorumluluk projesine katıldıklarını hatırlayanınız var mı?
Bayram değil, seyran değil neden bunları hatırlatıyorum?
Hatırlatıyorum, çünkü TOFAŞ bir ayıba daha imzasını çaktı.
Dün OLAY Medya Spor Müdürü Orhan Güney, yazısında TOFAŞ‘a yazıklar olsun dedi.
Çünkü TOFAŞ, Beşiktaş‘ın yeni stadyumundan bir loca almış.
Olabilir, Beşiktaş’a sempatileri vardır ve yeni stadyuma da katkı yapmayı arzulamışlardır.
Peki bu TOFAŞ, Bursa‘nın yeni stadyumundan ne satın almış?
Ne bir locaya tenezzül etmişler, ne de tek bir tribüne sponsor olmuşlar.
Gögüs reklamlarına, LED ilanlarına yanaşmamışlar bile.
Yani tam bir şahtı, şahbaz olma durumu.
Sosyal medyada, Bursalıların TOFAŞ markalarını boykot etme kampanyaları başladı.
Öyle anlaşılıyor ki Bursaspor taraftarı da bu konuya duyarsız kalmayacaktır.