Pandeminin yarattığı olumsuz ekonomik koşullar birçok kentte üretimi düşürürken, İnegöl mobilya ihracatı sayesinde pandemiye adeta meydan okuyor. İnegöl Kaymakamı Eren Arslan, 2020’de 1 milyar 570 milyon dolarlık dış ticaret rakamına ulaştıklarını belirterek, “Bunun 1 milyar 133 milyon doları ihracat, 437 milyon doları ithalat şeklinde gerçekleşti. 696 milyon dolar dış ticaret fazlası veren bir kentiz. Bu ilimiz, ülkemiz için çok önemli bir katma değer” dedi.
İnegöl’deki olumlu ekonomik veriler, çalışan sayısında da kendisini gösteriyor. Arslan, dünya genelinde salgının yarattığı ekonomik olumsuzluğa rağmen İnegöl’ün en az şekilde etkilendiğini söyleyerek, “İhracat rakamlarında bir nebze düşme var ama ticaret ve iş yaşamı büyük bir sekteye uğramadan yoluna devam ediyor. Şehrimizde, aktif, kayıtlı 110 bine yakın çalışan var” diye konuştu.
———————–
Pazartesi Söyleşileri’nin bu haftaki konuğu İnegöl Kaymakamı Eren Arslan.
2 ay önce İnegöl’e atanan Arslan ile pandemi koşullarında İnegöl’ü, ilçe ekonomisini, mobilya sektörünü, turizmi konuştuk.
“BURSA’YI VE İNEGÖL’Ü BİLMEMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Artvin Şavşat doğumluyum. Bizim mesleğe, kaymakam adayı olarak başlıyorusunuz. Ben de stajımı 2000’lerin sonunda doğduğum kentte yaparak, mesleğe adım attım. O günden bu yana, ülkemizin farklı bölgelerinde görev yaptıktan sonra, 7. görev bölgem olan, Bursa’nın en güzide ilçelerinden İnegöl’e atandım.
Bursa ve İnegöl ile bir ilginiz var mıydı? Daha önce gelmiş miydiniz?
Marka kent İnegöl’ü tanımamak mümkün değil. İnegöl’ü özel sebeplerle ziyaret etmiştim. Payitahtın ilk başkentlerinden, kuruluşun toprakları Bursa’yı da bilmemek mümkün değil. Bursa, ülkemizin, üreten, tarihi ve kültürel değerleriyle güzide bir şehri. Bursa ve İnegöl hakkında genel mahiyette bilgim vardı ama bir şehirde görev alıp, yaşamak çok farklı bir durum.
İnegöl, hem yüzölçümü hem de nüfusu bakımından Türkiye’nin birçok ilinden bile büyük bir kent. Nasıl bir ilçe buldunuz? Kısa zamanda İnegöl’ü tanıyabildiniz mi?
İnegöl, ekonomisi, sanayisi, tarım alt yapısı, turizm potansiyeli ile hem ülkemizin hem ilimizin önemli bir değeri. Bu manada tam da İnegöl nasıl bir yer diye hayal ettiğimizde, bunu karşılayan bir ilçe. İnegöl aynı zamanda ülkemizin her tarafından göç etmiş hemşehrilerimizi barındırıyor. Hatta geçmişte gönül coğrafyamız Balkanlardan, Kafkaslardan gelen soydaşlarımız, dindaşlarımızla birlikte küçük Türkiye’yi yansıtıyor. Bu kültürel zenginlik, çok huzurlu bir yaşam ortamını oluşturmuş durumda. İnegöl tam da beklediğim gibi potansiyeli yüksek dinamik bir şehir.
“EN BÜYÜK İKİ SORUN TRAFİK VE HAVA KİRLİLİĞİ”
Aslında hızla büyüyen bütün şehirlerde olduğu gibi en büyük sorunlar trafik, çevre, yani hava kalitesi sorunu. İnegöl’de maalesef yerleşim alanının belli bir bölgede yoğunlaşması ve sanayinin şehir ile iç içe olması nedeniyle ciddi manada trafik sorunu yaşanıyor. Bu sorunla ilgili mutlaka ilgili birimlerimiz, kurumlar, yerel yönetimler, Büyükşehir Belediyesi çalışma yapıyor. Yeni yerleşim alanlarının açılmasıyla birlikte rahatlama olacak ama şu anda trafik ciddi bir sorun.
Asayiş yönünden nasıl bir ilçeyle karşılaştınız?
Nüfusu bakımından ve diğer kentlerle mukayese yapıldığında, asayiş açısından olağanüstü tedirgin edici bir durum yok. Ancak insanın olduğu ve çalışma hayatının yoğun şekilde aktığı bir şehirde asayiş olaylarının olmaması mümkün değil. Hem hükümetin, hem bakanımızın, hem bizlerin ve Sayın Vali’mizin, kırmızı çizgi olarak gördüğümüz suçların işlenmesini hiç istemiyoruz. Onları sıfırlamak en büyük arzumuz. Uyuşturucuyla mücadelede adli birimlerimizle işbirliği yapıyor, kolluk birimlerimiz yoğun bir çalışma yürütüyor. Hiçbir hatayı ve eksiği kabul etmeden, hem planlanmış çalışmaları yürütüp, hem de operasyonel faaliyetlerden taviz vermeden mücadele edeceğiz. Çünkü bu konu bireysel ve asayiş sorununun ötesinde, geleceğimizin teminatı olan gençlerin üzerinde büyük bir sorun. Bunu kesinlikle önlememiz lazım.
“İNEGÖL, PANDEMİDE İHRACATLA AYAKTA KALDI”
Evet dünya genelinde salgının yarattığı ekonomik olumsuzluğa rağmen çok şükür İnegöl en az şekilde etkilendi. İhracat rakamlarında bir nebze düşme var ama ticaret ve iş yaşamı büyük bir sekteye uğramadan yoluna devam ediyor. Şehrimizde, aktif, kayıtlı 110 bine yakın çalışan var.
Pandemi döneminde mobilya sektörünün iyi gittiğini biliyoruz. Mobilya sektöründe tablo nasıl? Hangi ülkelere ihracat arttı?
İnegöl dediğimiz zaman aklımıza mobilya geliyor. İhracatı öğrenmiş, ihracat kapasitesi olan bir kent konumunda olduğu için salgın sürecinde ekonomik dalgalanmalardan etkilenmedik. Sadece iç piyasaya dönük bir ekonomimiz olsaydı etkilenirdik ama ihracatta son derece başarılı bir şehir olarak salgın sürecinden çok az etkilendik.
Salgın döneminde hangi ülkelere ne kadar ihracat yapıldı?
İnegöl 2020’de 1 milyar 570 milyon dolarlık dış ticaret rakamını yakaladı. Bunun 1 milyar 133 milyon doları ihracat, 437 milyon doları ithalat şeklinde gerçekleşti. 696 milyon dolar dış ticaret fazlası veren bir kentiz. Bu ilimiz, ülkemiz için çok önemli bir katma değer. İnegöl’de bin 34 firma ihracat yapıyor. Bu da şehrimizin iş yapabilme kapasitesİnin ne kadar gelişmiş olduğunu gösteriyor. Dünyanın her ülkesine ihracat yapabiliyoruz. Mesela dünyaya ihracat yapan Çin’e bile ihracatımız var. Sadece mobilya ihracatı yapmıyoruz. Mobilya, toplam ihracatın yüzde 47’sine tekabül ediyor.
Doğrudur. İnsanlar evde daha fazla kaldığı için alışkanlıkları değişti. Tüm sektörlerde düşme yaşanırken mobilya sektörümüzde olumsuzluk yaşanmadı. Hatta ileriye dönük daha büyük potansiyel oluşturulduğunu söyleyebilirim.
Sanayiciler bazen eleman yetersizliği nedeniyle siparişlerine yetişemediklerini söylerler. Bu sorunu İnegöllü iş insanların da duyarız. Eleman sorunu nasıl çözülebilir?
Bu durum, sanayicilerimiz tarafından dile getiriliyor ancak sorun nitelikli personel bulamama sorunu. Biz bunun çözümü için mobilya ve benzeri sanayi ile entegre olan mesleki eğitime yoğunlaştık. Sanayimiz ile entegre şekilde hareket edecek olan meslek okullarının, kalifiye personel temininde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
“MOBİLYADA TEDARİK SORUNU ÇÖZÜLÜYOR”
Sektörün öncü bir firmasının yönetim kurulu başkanı, bu sorunun 30 yıldır olduğunu söyledi bana. Bugüne has bir sorun gibi durmuyor. Ama ekonomi arz ve talep dengesi üzerinde yürür. Böylesine yoğun talebin olduğu bir alanda hammadde tedariğine yetişememek sorun yaşatabiliyor. Bakanlıklar tedbir noktasında adımlar attı. Özellikle hammadde tedarikçisi firmaların ihracatlarını yavaşlatarak, iç piyasaya daha fazla ürün satarak bu sorunun giderileceğini, bunun dönemsel bir sorun olduğunu, sektörü bütünüyle etkileyecek bir durumun olmadığını söyleyebilirim.
Malum İnegöl’de 3 OSB üretim yapıyor. Mobilya OSB’de yer sorunu söz konusu. Mevcut OSB’nin büyütülmesi konusunda neler söylersiniz?
Şu anda birinci etapta firmalar faal. Bizim genişme talebi aldığımız 2. ve 3. etap çalışmalarımız devam ediyor. Bu noktada ben Sayın Cumhurbaşkanı’na ve ilgili bakanlara şükranlarımı arz ediyorum. Bölgede bulunan ormanlık alanların ormanlık vasfını kaybetmiş kısımlarını OSB’ye tahsisiyle ilgili düzenleme oldu. Yasal mevzuatlarla tanımlanmış süreçler devam ediyor. Bunlar tamamlandığında Ağaç İşleri İhtisas OSB’nin 2. ve 3. etap kısımları önümüzdeki 1, 2 yıl içinde 2 veya 3 kat genişlemesi söz konusu olacak. Burada sevindirici olan 400’e yakın firmanın yer talep etmesi. Bu ay yapacağımız müteşebbis heyeti toplantısında, güncel fiyatları belirleyip, kamulaştırmalar ve orman arazilerinden OSB’ye dahil edilecek alanlarla birlikte genişlememizi tamamlayacağız. Böylece talepleri karşılamış olacağız.
Son mobilya fuarı nasıl geçti. Verim alabildiniz mi? Fuar nedeniyle vaka sayısının arttığı da iddia ediliyor. Bu iddiaya ne dersiniz?
Mobilya fuarımız İnegöl’ün kendi markası. Sürdürülebilir ve sürekliliği olan bu fuar, kentimize büyük katma değer oluşturuyor. Fuarın başarılı geçtiğini düşünüyorum. Fuarla ilgili Sağlık Bakanlığı’nın ortaya koyduğu tedbirlere uyuldu. Rakamları günlük olarak takip ediyorum, vaka artışını gösteren veri yok.
“OYLAT DAHA FONKSİYONEL OLACAK”
Sizin anlattığınız pencereden bakarsak, gerçekten de İnegöl, sadece sanayisi ve tarımıyla değil, çok önemli turizm potansiyelini de içinde barındıran bir kent. Oylat Mağarası ve kaplıcaları alternatif bir turizm değeri. Salgın sürecinde insanların doğayla daha fazla vakit geçirme arzusu arttığı için yaylalar revaçta. Bizim de bundan yaralanmamız gerekiyor. İnegöl’de 3 dönem belediye başkanlığı yapmış Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Alinur Aktaş’ın bir çalışması var. Bunu da düşündüğümüzde İnegöl’ün, önümüzdeki yıllarda hem yaylaları, hem kamp alanlarıyla turizmi gelişmeye devam edecek. Oylat, var olan değerinin daha da üzerine çıkacak. Yürüyüş yolları ve macera parkı yaparak Oylat’ı daha fonksiyonel bir yer haline getirmeyi planlıyoruz. İnegöl, sanayi ve tarım kadar turizmde de pay alabilecek potansiyele sahip. Bu anlamda ilçe belediyemiz, büyükşehir belediyemiz, turizm il müdürlüğümüz ve biz hep birlikte çalışıyoruz. İnşallah daha güzel çalışmalar ortaya koyacağız.
İlçenin bazı yolları, alt yapı çalışmaları nedeniyle kazılmış durumda. Bu da vatandaşın tepkisine yol açıyor. Bir mesajınız olacak mı?
Zahmetsiz rahmet yok. Evet gönül ister ki her şey dört dörtlük olsun ama o yollar kazılmadan o alt yapı çalışmalarının yapılması mümkün değil. Hemşehrilerimizden bir müddet daha sabırlı olmalarını beklerim.
“EĞİTİMDE OKUL AÇIĞINI GİDERECEĞİZ”
2 ay önce göreve geldik. Bir çırpıda her şeyi anlatmak mümkün olmasa da 2 aylık bir deneyimle geleceğe dönük hedeflerimizi anlatalım. Benim hedefim marka şehir olan İnegöl’ü her alanda altı dolu bir şekilde marka şehir yapmak. Eğitimde, sağlıkta, sanayide, tarımda, hiçbir alanı boş bırakmadan, İnegöl’ü daha yaşanabilir bir kent yapmak. Tabii tek başımıza değil, yerel yönetimler, STK’lar, ilgili tüm birimler elimizi taşın altına koyarak. Kendimizi bir spor takımına benzetirsek, ben takımın kaptanı olarak rol üstlendim. Hepimiz senkronize bir şekilde görevimizi en iyi şekilde yaparsak, maksimum düzeyde katkı yapmış oluruz. Bu potansiyel İnegöl’de fazlasıyla var. Diğer yandan eğitim alanındaki alt yapı eksikliğini gidermeyi hedefliyorum. İhtiyaç duyulan okulları yapmak ve başkanı olduğum Mobilya ve Ağaç İşleri İhtisas OSB’nin yer talebini hızlı bir şekilde tamamlamak.
İnegöl’ü konuşurken, köftesine değinmeden geçmek olmaz. İnegöl köftesinin tadına mutlaka bakmışsınızdır. Nasıl buldunuz? Bu konuda neler söylemek istersiniz?
İnegöl köftesi, yiyenin bir daha yemeliyim diye hasretle beklediği, mazisi çok eski bir köfte. Şehrimizde bu köfteyi ilk yapanların işletmeleri hizmet vermeye devam ediyor. Kentin bu değerine sahip çıkması da çok anlamlı.Bizim iyi bir lokasyonumuz var. Günde ortalama 40 bin araç trafiği söz konusu. Her gelen, geçenin mutlaka mola vermek için bekleyip, tadına baktığı bir lezzetten bahsediyoruz. Bu değeri bugüne kadar yaşatan, üstüne katma değer ortaya koyan işletmelere teşekkür ederim. Ancak İnegöl’de farklı lezzetler de var. Belediye başkanımızın İnegöl’ü gastronomi kenti yapma çalışmaları var. İnegöl, sadece köftesiyle değil diğer lezzetleriyle de bir gastronomi şehri olmaya aday.
“AKTAŞ’LA İŞBİRLİĞİ YAPACAĞIZ”
Sayın Aktaş İnegöllü ve bu kenti hepimizden çok daha iyi biliyor. İnegöl’e yapılacak işler noktasında bizden katbekat bilgi birikimine sahip. Kendisi bizim için büyük avantaj. Bundan sonra da büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarımızla kentin gelişimi için planlamalar yapabiliriz. Hem Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluğu gereği, hem de Sayın Başkan’ın İnegöl’ü çok iyi bilmesi kendileriyle birlikte hareket etmeyi zorunlu kılıyor.
FOTOĞRAFLAR: BİRCAN ÖRSEL