Pandemi birçok sektörü olumsuz etkilenirken, Marmarabirlik 2020’de tarihi satış rekorunu yakaladı. Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, 3 tedbiri hayata geçirerek, pandemiden olumsuz etkilenmediklerini belirtti: “Bayilerimize ödeme konusunda kolaylıklar sağladık. Rafta bulunurluğumuz konusunda tedbirler alarak hızlıca harekete geçtik. Maliyetlerimiz artmasına rağmen fiyatlarımızı arttırmadık. Ama sonunda kazanan Marmarabirlik oldu ve tarihi bir rekor olarak 45 bin ton ürün satışı gerçekleştirdik.”
İhracatta da parlak bir yılı geride bıraktıklarını anlatan Asa, pandemiye rağmen ihracatlarını arttırdıklarını kaydetti. Olumsuz coğrafi koşullar nedeniyle rekolte tahminin altında üretim yapıldığını hatırlatan Asa, “Rekolte tahminlerinin altında bir üretim gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Başta üreticimiz rekolte beyanı verirken yanılmıştır. Hasat dönemi başladığında bu miktarın olmadığı anlaşılmıştır. Ürün alımlarına başlandığında tüccar sahaya inmeden fiyatlar açıklanmış, üreticimiz mağdur edilmemiştir” diye konuştu.
———————
Pazartesi Söyleşileri’ne konuk olan Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa, zeytinle ilgili merak edilen ne varsa yanıtladı.
“ÜRETİCİMİZİ MAĞDUR ETMEDİK”
Marmarabirlik ürün alım planı, ortaklarımızdan gelen rekolte beyanı, kooperatiflerimizin tahmini ürün alım miktarı, stoklardaki ürün miktarı, pazarlama müdürlüğümüzün satış planlamasına göre yapılmaktadır. 2020/21 ürün alım kampanyasında ortaklarımızdan gelen 75 bin ton rekolte beyanı olmak üzere 53 bin 500 ton ürün alım planı yapılmış ve bu miktar ortaklarımıza tahsis edilmiştir. Ürün alımlarına başlandığında tüccar sahaya inmeden fiyatlar açıklanmış, üreticimiz mağdur edilmemiştir. Hasat dönemi öncesinde iklim koşullarında yaşanan sıkıntılar, kuraklık başta olmak üzere, Mudanya’da, Akköy, Altıntaş, Bademli, Balabancık, Çekrice, Dedeköy, Göynüklü, K.Yenice, Mürsel ve Ülkü mahallelerinde, Gemlik’te; Küçükkumla, Büyükkumla, Karacaali, Narlı, Engürücük, Gençali, Umurbey ile Kurşunlu mahallelerinde yoğun dolu yağışı nedeniyle binlerce ton zeytin, yağlık vasfına dönüşmüştür. Ayrıca hasat döneminde aşırı kuraklık ve kırağı sebebi ile tüm bölgelerde danede su kaybı yaşanmış ve tahmini rekoltede büyük kayıplara sebep olmuştur. Başta gelen 75 bin ton rekolte beyanı ve diğer sebeplerden dolayı ürün alım planımız olumsuz yönde etkilenmiştir. Hedefimiz, üreticimizin kendi deposuna koymuş olduğu ürünü olgunlaştıktan sonra almak, ürün alım döneminde oluşan açığı gidermektir.
-2020’de 15,5 lira tavan fiyat belirlemiştiniz. Bu fiyatı üretici nasıl karşıladı?
8 kooperatif başkanı ve yönetim kurulları ile yapılan toplantılar sonucunda, 2020/2021 ürün alım fiyatları mutabakatla belirlendi. Alım fiyatları belirlenirken, Türkiye ve bölge rekoltesinin yanı sıra ortaklarımızdan gelen rekolte beyanları göz önünde bulundurulmuş, piyasa koşulları gözetilerek, Birliğimizin stok durumu, satış planlaması ve Marmarabirlik’in mali yapısı da dikkate alınmıştır. Ürün alım kampanyasında, tavan fiyat 15,50 lira, taban fiyat 6 lira, yağlık zeytinin kg fiyatı ise 5,10 lira olarak belirlenmiştir. Ayrıca bazı kooperatif bölgelerimizde yoğun dolu yağışı sebebi ile üreticimiz mağdur olmuştur. Doludan zarar gören üreticilerimize yağlık fiyatının üzerine 0,75 lira destek verilerek, 5,85 liraya alınmıştır. Genel olarak ürün alım fiyatlarımızı değerlendirdiğimizde, kooperatiflerimizden ve ortaklarımızdan gelen bilgilere göre, ürün alım fiyatları olumlu karşılanmıştır. Daha iyisi olabilir mi? Tabii ki olabilir. Bizim amacımız üreticimize 1 yıl değil her yıl destek olmaktır.
“REKOLTE TAHMİNİN ALTINDA ÜRETİM”
Marmarabirlik’te, ürün alım kampanyası öncesi 24 bin ortaktan yaklaşık 75 bin ton rekolte beyanı gelmiştir. 2020 yılında resmi kurum ve kuruluşlar tarafından açıklanan bölge rekoltesinin yağlık dahil 135 bin tonlar seviyesinde gerçekleşeceği tahmin ediliyordu. Ancak zeytinin çiçeklenme döneminde yaşanan aşırı sıcak, bölgesel dolu yağışları ve hasat döneminde su kaybı sebebi ile zeytin üretiminde bölgelere göre değişmekle birlikte büyük kayıplar yaşandı. Dolayısıyla rekolte tahminlerinin altında bir üretim gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Başta üreticimiz rekolte beyanı verirken yanılmıştır. Hasat dönemi başladığında bu miktarın olmadığı anlaşılmıştır. Fakat iklim koşullarında beklenmeyen gelişmeler yaşandığında bazı şeyler sizin elinizde olmuyor.
“İHRACATI ARTTIRDIK”
-9 bin ton ve 25 milyon dolarlık ihracat rakamı açıkladınız. Bu veriyi nasıl okumalıyız?
Dünya pazarlarından pay almak, rekabet gücünü arttırmak ve geleceğe güvenle bakabilmek için, ihracatımızı her geçen yıl daha da arttırmayı hedefliyoruz. İyi bir alt yapı ile 5 yıldır etnik ve etnik dışı pazara büyük yatırım yaptık. İhracat politikamızı oluştururken, pazar, tüketici talepleri ve arz talep dengelerini gözeterek planlamaya çalıştık. Zeytin-zeytinyağı sektöründe 6 kez ihracat şampiyon olan Marmarabirlik, ihracat yaptığı ülke sayısını 58’e çıkarmış ve 2020 yılı sonunda 9 bin ton ve 25 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir. Pandemi nedeniyle birçok sektörde ihracat rakamlarında düşüş yaşanırken, Marmarabirlik bu dönemde ihracatını artırmayı başarmıştır. Dövizin yükselmesi ve kur farkına rağmen bir önceki yıla göre ihracatta miktar olarak yüzde 25 büyüme sağladık. Bu başarı ekip çalışmasıyla yakalanmıştır. İhracat bizim önceliğimizdir. 2010 yılında ortalama 4 bin ton seviyesinde olan ihracatımızın 9 bin tonlara çıkması, Marmarabirlik’in geleceğinin ihracatta olduğunun bir göstergesidir.
“SATIŞTA TARİHİ REKORU YAKALADIK”
-Pandemi zeytin üreticisini ve satışı nasıl etkiledi?
Coronavirüs salgınının yaratacağı olumsuzlukları göz önüne alarak, üretimde, sevkiyatlarda, tüketici talepleri ve pazar konusunda önlemlerimizi aldık. Planlamamızı doğru oluşturduk. Yaşanan virüs salgını nedeniyle dünyada tüketici alışkanlıklarında değişiklikler olmuştur. Temizlik ve hijyen ürünleri başta olmak üzere, temel gıda ürünlerine de talep artmıştır. Bundan sonra tüketicilerimizin yapacağı alışverişlerde zeytin ve benzeri ürünlere talebin daha fazla olacağını öngörmekteyiz. Bu sebeple tek porsiyonluk ürün, katla yağla ve düşük gramajlı ürünler üreterek tüketici alışkanlıklarına olumlu cevap verilmiştir. Marmarabirlik olarak, en üst seviyede tedbirlerle, kontrollü bir şekilde üretmeye devam etmekteyiz. Bu dönemde 3 önemli adım atılmıştır:
-Bayilerimize ödeme konusunda kolaylıklar sağlanmıştır.
-Rafta bulunurluğumuz konusunda tedbirler alarak hızlıca harekete geçilmiştir.
-Maliyetlerimiz artmasına rağmen fiyatlarımızı arttırmadık. Ama sonunda kazanan Marmarabirlik oldu ve tarihi bir rekor olarak 45 bin ton ürün satışı gerçekleşmiştir.
2010 Yılında kurulan AR-GE birimi ve AR-GE yatırımlarıyla ürün çeşitliliği artırılmış, gerek etnik, gerekse etnik dışı pazarda uygun damak tatları oluşturularak ürün yelpazesi genişletilmiştir. Marmarabirlik ürünlerini doğal fermantasyon yöntemiyle olgunlaştırmaktadır. Kuru Sele Üretim Tesisi oluşturarak sektöründe fark yaratan Marmarabirlik, Sepet Serisi ile de tüketicisinin büyük memnuniyetini kazanmıştır. Marmarabirlik, inovatif ambalajlar ile tüketicisine büyük kolaylıklar sağlamıştır. Büyük ambalajlardan tek porsiyonluk zeytin ve zeytin ezmesi ile tek kullanımlık zeytinyağı ambalajlarına kadar geniş bir ürün yelpazesi oluşturulmuş ve günden güne geliştirilmektedir. Son olarak geleneksel ‘Ambalaj Ay Yıldızları’ yarışmasında Yılın Altın Ambalaj Ödülü’nü alan Marmarabirlik Gurme de raflardaki yerini almıştır. Tüketicilerimiz, https://www.e-marmarabirlik.com/ üzerinden online olarak, ayrıca tüm ulusal ve yerel market zincirlerinden istedikleri ürünü temin edebilmektedir.Online satışlarımızda bir önceki yıla göre büyük artış yaşanmıştır.
Yeni yılda yeni yatırımlar planlıyor musunuz?
2021 yılında da yatırımlarla ilgili stratejilerimizi belirledik. Entegre tesislerimizde üretim kapasitemizi artırmak, üretim maliyetlerimizi düşürmek, kooperatiflerimizin depolama kapasitesini artırmak üzere yatırımlarımıza devam edilecektir. Göreve geldiğimiz günden bugüne 160 milyon lira yatırım yapılmıştır. Bununla birlikte Turquality Marka Destek programı kapsamında hedef ülkelerimiz Almanya, Irak başta olmak üzere, Rusya ve İngiltere’de tadım aktiviteleri, ürün lansmanı, bilboard ve internet reklamlarıyla ihracat rakamlarımızı daha da yukarı taşımayı hedefliyoruz.
“GELECEĞE GÜVENLE BAKIYORUZ”
-Geçmişte çok borçlu yılları olmuştu Marmarabirlik’in. Bugünkü mali tablo nasıl? Marmarabirlik’in mali durumuyla ilgili bilgi verir misiniz?
2010 yılından sonra yapısal sorunların kaynağına inilerek planlı bir değişim ve dönüşüm süreci başlamış ve Marmarabirlik için yeni bir sayfa açılmıştır. 2010 yılından önce Marmarabirlik’in öz kaynakları her geçen gün erimekte ve kredi faizlerine gitmekteydi. 2010 yılından bugüne hiç kredi kullanılmamış, ürün bedelleri kendi öz kaynaklarımızla ödenmiştir. Bu da başarıyı getirmiş, Marmarabirlik her geçen gün daha da büyümüştür. Bugün gelinen süreçte, her geçen gün daha da büyüyen ve kendi ayakları üzerinde duran bir kurum olmuştur. 2009 yılında öz kaynakları 111 milyon liradan bugün 601 milyon TL’ye yükselmiş, aktif büyüklüğü 202 milyon liradan 687 milyon liraya çıkmıştır. 2020 yılında satıştan net ciromuz 740 milyon liradır. Bir üretici kuruluşu olan Marmarabirlik’in geldiği nokta bizi geleceğe güvenle bakmamızı sağlamaktadır. Marmarabirlik’i ve ortaklarımızı daha güzel günlere taşıyabilmek için ekibimizle birlikte çalışmalarımıza hız kesmeden devam edilecektir.
“ZEYTİNYAĞI TÜKETİMİ ARTSA DA YETERLİ DEĞİL”
Dünya toplam sofralık zeytin tüketimi 2,67 milyon ton olarak gerçekleşirken İspanya, Yunanistan, Mısır bunun yaklaşık yüzde 13,9’unu, Türkiye ise küresel zeytin tüketimimin yaklaşık yüzde 13,5’ini gerçekleştirmektedir. Dünya genelinde toplam zeytinyağı tüketimi 2,95 milyon ton olarak gerçekleşirken, ülkemizde de geçmiş yıllara nazaran kişi başına tüketim 1 litre seviyesinden 2 litreye seviyesine çıksa da yeterli olduğunu söylemek mümkün değildir. Uluslararası Zeytinyağı Konseyi üyesi diğer ülkelerde ortalama 9 litre civarındadır. Zeytinyağı üreticisi ülkeler arasında en az zeytinyağı Türkiye’de tüketilmektedir. Nitekim kişi başına zeytinyağı tüketimi Yunanistan’da 12 litre, İtalya ve İspanya’da 10 litre, Tunus, Portekiz, Lübnan ve Suriye’de 6 litre düzeyindedir.
Zeytin ve zeytinyağı iç ve dış pazar payında tablo nasıl?
Türkiye’de sofralık zeytin üretiminin yüzde 20’si Marmara Bölgesi’nde (üretiminin %85’i sofralıktır ve sofralık üretimin tamamına yakını Gemlik çeşididir), yüzde 65’i Ege Bölgesi’nde (üretiminin %28’i sofralıktır), yüzde 15’i Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde gerçekleşmektedir ve ortalama 3,2 milyar lira ekonomiye katkı sağlamaktadır. Zeytinyağı olarak değerlendirdiğimizde 200 bin ton üretim ile ortalama 4 milyar TL katkı sağladığını söyleyebiliriz. Zeytin ihracatında İspanya 816 milyon dolar ile ilk sırada yer alırken onu 531 milyon dolar ile Yunanistan, 160,6 milyon dolar ile Fas, 115,6 milyon dolar ile Türkiye ve 93,2 milyon dolar ile Mısır izlemektedir. Zeytinyağı ihracatında İspanya 3,9 milyar dolar ile ilk sırada yer alırken onu 1,7 milyar dolar ile İtalya, 822,3 milyon dolar ile Tunus, 785,8 milyon dolar ile Portekiz ve 774,2 milyon dolar ile Yunanistan ve 262,6 milyon dolar ile Türkiye izlemektedir. Türkiye küresel zeytin ve zeytinyağı ihracatının yaklaşık yüzde 3, 4’ünü yapmaktadır, Üretimde zeytinde 3. zeytinyağında 5. sırada yer alan Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı üst sıralarda yer alsa da özellikle AB ülkelerinde kg başı 1,12 euro gümrük vergisi sebebi ile küresel ticaretten yeterince pay alamadığı görülmektedir. Zeytin ithalatında ABD 484,3 milyon dolar ile ilk sırada yer alırken onu 164,1 milyon dolar ile Fransa, 156 milyon dolar ile Almanya, 151,8 milyon dolar ile İtalya ve 102,4 milyon dolar ile Brezilya izlemektedir. Zeytinyağı ithalatında İtalya 1,94 milyar dolar ile ilk sırada yer alırken onu 1,55 milyar dolar ile ABD, 747,2 milyon dolar ile İspanya, 573,6 milyon dolar ile Fransa ve 437,2 milyon dolar ile Portekiz izlemektedir.
– Zeytin ve zeytinyağı üretiminde ne gibi sorunlar var?
Doğa koşullarındaki olumsuzluklar, ürünün periyodisite özelliği ve hastalıklar; zeytin ve zeytinyağı arzını dalgalandırmaktadır. Zeytin yetiştiren ve zeytinyağı işleyen işletmelerin yapısal sorunlarının çözülmesi gerekmektedir. Üretimi, kaliteyi ve verimi arttırmaya teşvik edecek yönde teknik uygulama ve teknolojilerin desteklenmesi, üreticilerin dış piyasalarda rekabetini arttıracak şekilde prim desteği verilmesi önemlidir. Gelecek yıllarda sektörel bazda sıkıntı yaşanmaması için zeytin ve zeytinyağı üretiminden tüketim aşamasına kadar bütün alanlarda uzun vadeli programlar çerçevesinde desteklenmesi gerekir. Zeytinyağı sektörünün en önemli sorunu tahşiştir. Tahşişin önlenmesi için önlemler alınmalı, cezalar artırılmalı ve tüketicinin zeytinyağı alırken güvenle alması sağlanmalıdır. Ayrıca bilimsel raporlar, son yıllarda iklim değişikliğinin etkileri dünyada ve ülkemizde kendisini çok daha kuvvetli hissettirmeye başladığını ortaya koymaktadır. İklim değişikliği nedeniyle toprak ve su rejimleri değişime uğramakta, tarımsal üretim azalmakta ve gıda güvenliği tehlikeye girmektedir. Nitekim iklim değişikliğinin sebep olduğu kuraklık ve seller gibi ekstrem iklim olaylarının sık ve şiddetli bir şekilde yaşanmaya başlaması zeytin üretiminde olumsuz yönde etkileri yoğun olarak hissedilmeye başlamıştır. Bu konuda başta Marmarabirlik’e, resmi kurum ve kuruluşlara büyük görev düşmektedir. Üreticimizin daha çok kazanabilmesi için daha çok üretmesi gerekir. Bu sebeple üreticilerimize teknik destek verilmeli, kaliteli ürün yetiştirmesi sağlanmalıdır.