Olay Gazetesi Bursa

Özhaseki’nin müjdeleri ve kentsel dönüşümde bahane kalmaması

Geçen hafta sonu Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Bursa’daydı. Özhaseki, Yıldırım Belediyesi’nin inşa etiği Sular Vadisi Doğa Parkı’nın temelini attı, Osmangazi Belediyesi’nin Soğanlı Kentsel Dönüşüm 1. Etap tapularını hak sahiplerine teslim etti ve Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Ve Özhaseki, Bursa’dan kentsel dönüşümle ilgili önemli açıklamalar yaptı. Özhaseki’nin açıklamalarından, 0,50 emsal artışının yasalaşacağı bölümü öne […]

Geçen hafta sonu Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Bursa’daydı.

Özhaseki, Yıldırım Belediyesi’nin inşa etiği Sular Vadisi Doğa Parkı’nın temelini attı, Osmangazi Belediyesi’nin Soğanlı Kentsel Dönüşüm 1. Etap tapularını hak sahiplerine teslim etti ve Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etti.

Ve Özhaseki, Bursa’dan kentsel dönüşümle ilgili önemli açıklamalar yaptı.

Özhaseki’nin açıklamalarından, 0,50 emsal artışının yasalaşacağı bölümü öne çıktı.

Kuşkusuz Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamasının yasalaşarak Türkiye’ye örnek olması önemli.

Ancak Özhaseki, Bursa’da başka önemli açıklamalar da yaptı.

Ne dedi Özhaseki, önce onu paylaşayım:

“Deprem bu ülkenin gerçeği. Son yüzyılda 6 ve üzerinde 56 deprem olmuş. 83 bin can vermişiz, 100 milyar dolardan fazla kaybımız var. Hazırlık yapmamız ve binalarımızı dönüştürmemiz lazım. Biz şimdi bir hazırlık yaptık ancak yeterli görmüyoruz, bunları çok hızlı bir şekilde yapmamız lazım. Ancak esas olan, alan bazlı dönüşüm. Alan bazlı geniş alanlarda yapıldığı zaman bu dönüşüm, alt yapısı baştan sona hesaplanıyor.  Yeşil alan dokusu, okulları, otoparkları, camisi, her türlü sosyal donatı alanları yeniden hesaplanarak bol, bol konuluyor ve vatandaş evlerine geçtiği zaman keyif alacak hale geliyor. İşte bu işi yapan belediyelerimize, 0 faizli krediler vereceğiz.”

Bakan Özhaseki’nin bu sözleri  son derece hayati, fevkalade önemli.

Nitekim Özhaseki, ‘esas olan alan bazlı dönüşüm’ diyerek, kentsel dönüşümde yeni dönemin yol haritasını da ortaya koymuş oluyor.

Yani diyor ki Bakan, parsel bazlı değil alan bazlı dönüşüm yapın.

Peki belediyeler bunu yaparsa ne olacak?

Alan bazlı dönüşümlerde, yeşil alan, okul, otopark, cami, sosyal donatı alanları ve alt yapı, sürecin başında hesaplanacak.

Böylece, nüfus yoğunluğu baştan hesaplanıp, tedbir alınacak.

Ve kentsel dönüşüme uğrayacak bölgeler  yaşanılamaz hale dönüşmeyecekler.

Peki alan bazlı dönüşümlerin ödülü ne?

Ödül, 0 faizli kredi.

Nitekim alan bazlı kentsel dönüşüm projelerinden yararlanan vatandaşa 0 faizli kredi sağlanacağını müjdeledi Özhaseki.

Bu ayan beyan bir teşviktir ve yıllardır tavsiye edilen de zaten 0 faizli kredi imkanının sağlanmasıdır.

Alan bazlı kentsel dönüşümü Yıldırım Belediyesi uyguladığı için de Bakan Özhaseki, Yıldırım’dan bunu ilan ediyor.

Tüm bu gelişmelerden sonra ortaya çıkan tablo şu:

Emsal artışı, vergi ve harç muafiyeti, kira yardımı derken 0 faizli kredi uygulaması da geliyor.

Daha ne olsun, çürük evini yenilememek için direnen ey vatandaş.

 

—————-

 

Çocuklar mağdur olmasın

 

Milli Eğitim Bakanlığı 1 yıl önce demiş ki, “Özel öğretim kursları, tek ders verebilir. Birden fazla ders veren kurs sahiplerinin, gözünün yaşına bakmam, önce uyarır cezayı basarım, kuralı ihlal ederseniz kapatırım”.

Ancak 1 yıldır adeta göz yumuluyordu yaşa dışı kurslara.

Daha doğrusu, MEB üstü örtülü mühlet vermiş ve söz konusu kursların üzerine gitmemişti.

Kurslar da, ne de olsa denetim olmayacak diyerek bildiğini okumaya devam etmişti.

Taa ki MEB’in geçen haftaki genelgesine kadar.

MEB’in, 81 ilin valiliği ve milli eğitim müdürlüğüne gönderdiği genelgeyle, birden fazla ders veren kurslara kesinlikle göz yumulmaması  talimatına geçen hafta değinmiştim.

Yazımın ardından veliler aradı.

Özetle söyledikleri şuydu:

“Her ders için çocuklarımızı ayrı kurslara mı göndereceğiz. Bu, hem zaman hem de parasal olarak bizi çok zor durumda bırakır. Biz şimdi ne yapacağız?”

Bugüne kadar, yasa ortada dururken, ayan beyan yasayı tanımayan kaçak kursların durumunu yazmıştım.

Bu, hadisenin bir boyutu.

Ancak, öğrencilerin mağduriyeti de hadisenin bir başka boyutu.

Daha açık yazmak gerekirse…

Öğrenci, diyelim ki 5 ders takviye almak istiyor.

Her dersin kurs fiyatının en az 4 bin lira olduğunu hesap edersek, 20 bin liralık bir fatura çıkıyor aileye!

Dar  veya orta bir aile için altından kalkamayacakları bir masraf  demektir bu.

Diğer yandan, üniversiteye hazırlanan öğrenciler arasında çok ciddi bir rekabet olduğu da gerçek.

Yani mevcut durum, ekonomik özgürlüğü olan öğrencilerle, yoksul öğrenciler arasında eşit olmayan bir yarışı beraberinde getiriyor.

Bu durumu Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya’ya sorduğumda, “Devlet okullarının hazırlık kursu var, isteyen öğrencimiz o kurslara gidebilir” yanıtını almıştım.

Ancak o kursların yetersiz olduğunu söylüyor öğrenciler.

Sonuç: Dar ve orta gelirli öğrenciler için mutlaka bir çözüm bulunması gerekiyor.

 

—————————

 

Şu atlet meselesi

 

İncir çekirdeğini doldurmayacak bir mesele olsa da, iki satır yazmak farz oldu…

Kılıçdaroğlu’nun atletli fotoğrafı sakil mi?

Bence sakil.

İktidar partisinin gösterdiği aşırı tepki anlamlı mı?

Kanımca anlamsız.

Alt tarafı bir bez parçasının gündemi bu kadar işgal etmesinin izahı var mı?

Şahsi fikrim yok.

Ancak geldiğimiz şu noktaya bakar mısınız:

Yıllardır donla, fanilayla denize giren yurdum insanını Mine Kırıkkanatvari bir yaklaşımla eleştiren ve  İslamcı bir partiye oy veren seçmeni göbeğini kaşıyan adam tiplemesiyle aşağılayan elitistler, atletli poza sahip çıkarken.

Yıllardır gecekondu mahallerinin yoksul sofralarında iftar açarken poz veren ve denize elbisesiyle girenleri ölümüne savunan muhafazakar kesim de atletli fotoğrafa atar yapıyor.

Aslında paradigma değişmiyor, siyasetin popülist yüzü, dün söylediğinin bugün tersini savunmaya zorluyor.