Malum, dershaneler kapatılmış ancak Anayasa Mahkemesi, kapatma kararını iptal etmişti.
Gerekçeli karar açıklandıktan sonra, hükümetin atacağı adım bekleniyor şimdi.
Ancak, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın açıklamaları, hükümetin kararlılığını ortaya koyuyor.
Tabii Anayasa Mahkemesi‘nin, iptal davasını aylar sonra karara bağlaması da irdelenmesi gereken bir başka konu.
***
Kuşkusuz, dershanelerin kapatılmasındaki amaç, cemaate yakın eğitim kurumlarını tasfiye etmekti.
Ancak kurunun yanında yaş da yanar misali, amacı sadece eğitim olan ciddi kurumlar da kapatma kararından olumsuz etkilendi.
Ciddi bir alt yapıları olmadan özel okula dönüşmek zorunda kaldılar.
Ayrıca çok kısa zamanda, yeni binalara taşınmak, yeni yatırım planları yapmak ve yeni eğitim kadroları oluşturmak, yani yepyeni bir sistem yaratmalılardı.
Ancak dağları delen bir azme sahip olan Türk girişimcisi, kısa zamanda yeni sistemin alt yapısını oluşturdu.
Yani dershanelerin büyük bir bölümü, dönüşümü gerçekleştirdi.
***
Dershaneler, yasayla kapatıldı.
Ancak cemaat, hatırı sayılır oranda özel okul işletiyor.
Özel okulları kapatmak da, yasayla olacak iş değil.
Ne var ki Milli Eğitim Bakanlığı, öyle bir hamle yaptı ki, cemaate bağlı kurumlara darbe vuracak cinsten.
Ancak yine kurunun yanında yaş da yanıyor.
***
Gelişmeyi paylaşayım.
Bakanlık müfettişleri bir süredir, özel okulları mercek altına aldı.
Bunu yaparken de, yasada olan ancak bugüne kadar hiç uygulanmamış bir maddeyi işletmek için düğmeye bastılar.
5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu‘nun ‘Özlük Hakları ve Sorumluluklar’ başlıklı 9’uncu maddesinden söz ediyorum.
Neyi emrediyor bu madde?
Bu madde, sosyal yardım kapsamında eğitim personeline yılda bir kez yaklaşık bin lira ek ödeme yapılmasını emrediyor.
Aslında söz konusu madde, devlet okullarında işliyor.
Ancak, yasada olmasına rağmen, hiçbir özel okul, öğretmenine sosyal yardım yapmamış, kimse de yapmasını söylememişti bugüne kadar.
Hiçbir denetimde de hiçbir müfettiş, hiçbir özel kuruma, “Neden çaılıştırdığın özel öğretmene ek ödeme yapmıyorsun?” diye sormamış, ek ödeme yapmadığı için de ceza kesmemişti.
Ancak, müfettişler bu yıl, denetledikleri özel okullardan, derhal bu ödemelerin yapılmasını istemiş.
Üstelik 3 yıl geriye dönük ödeme yapmaları istenmiş.
***
Böyle bir yasanın varlığından haberleri var mı bilmiyorum ama özel okul öğretmenleri, çalıştıkları kurumdan her yıl almaları gereken sosyal yardımı, geriye dönük talep edebilir.
***
“Peki neden, bu madde birdenbire işletilmeye kalkışıldı?” dediğinizi duyar gibiyim.
Nedeni çok basit…
Türkiye‘de özel okul pastasının en büyük dilimi cemaatin elinde değil mi?
En fazla öğretmen çalıştıranlar da onlar.
Bu madde işletilerek, cemaate bağlı özel eğitim kurumlarına maddi olarak darbe vurulması planlanıyor belli ki.
Galiba bu işten en kazançlı çıkan eğitim emekçileri olacak.
Ancak, cemaatle ilgisi olmayan özel okulların günahı ne?
Bazı özel okullar batabilir
5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu‘nun ‘Özlük Hakları ve Sorumluluklar’ başlığını taşıyan 9’uncu maddesinin 3’üncü fıkrasında “Sosyal yardım kapsamındaki ek ödemelerden, bütçe kanunlarıyla resmi okul öğretmen ve personeline sağlanan haklara denk olarak okul öğretmenlerine ve personeline de ödenir” hükmü yer alıyor.
Yani, yasa maddesi, kamu, özel fark etmez, ek ödemeden tüm eğitim personeli yararlanır diyor.
Müfettişler, şimdilik geriye dönük 3 yıllık ödeme yapılmasını istemiş özel okullardan.
Ancak yasanın çıkış tarihinden itibaren de hak doğmuş olabilir öğretmenlere.
Yani bir özel okul öğretmeni, ilgili yasaya dayanarak, çalıştığı kurumdan geriye dönük 10 yıl ek ödeme talep edebilir.
Bu da, bütçesi dar olan özel okulları batırabilir.
Bu arada, denetimler sonucu bazı okulların, ek ödemeyi göze aldığını duydum.
Ancak ek ödeme yapacak özel okulların, büyük kurumlar olduğunu belirtmiş olayım.