Osmangazi Belediyesi‘nde kentsel dönüşüm ete kemiğe bürünüyor.
Nitekim Soğanlı‘da binalar yükselmeye başladı bile.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, inşaat alanını gazetecilere gezdirirken, örnek daireleri de inceledik.
İnşaatçı değiliz ancak konutların son derece modern ve ferah olduğu ilk bakışta anlaşılıyor.
Ama daha da önemlisi, yeni konutların depreme dayanıklı olması değil mi?
Yani artık, deprem korkusu yaşamadan, güvenli konutlarda yaşayacak bu evlerde oturacaklar.
Soğanlı‘daki kentsel dönüşüm alanı, çevresini de tetikleyecek.
Yani bir domino etkisi yaratması bekleniyor bu projenin.
Ayrıca 40 metrelik bulvarın açılması ve Kanalboyu‘ndaki dönüşümün sağlanmasıyla birlikte bölgenin bir cazibe merkezi haline gelmesi hedefleniyor.
Kentsel dönüşümde doğru yöntem izlendiğinde, vatandaş da, idare de kent de kazanıyor.
Kentsel dönüşüm alanı çöküntü bölgesinden kurtuluyor, kent kazanıyor.
Kentsel dönüşüm konutları depreme dayanaklı yükseliyor, vatandaş kazanıyor.
Kentsel dönüşüm konutlarının emlak değeri artıyor, idare kazanıyor.
Soğanlı’daki alan 4 etap halinde inşa ediliyor.
Birinci etabı 2016’da bitecek projenin toplam konut sayısıysa 2 bin 100…
Ne var ki, nüfusu 700 bini aşkın Osmangazi için 2 bin konut yaraya merhem olmaz.
Yani vakit kaybetmeden yeni konutlar inşa edilerek, Osmangazi’nin çehresi değişmeli, vatandaşın can güvenliği sağlanmalı.
Soğanlı, sadece kentsel dönüşümün fitilini ateşledi ki bu da çok önemli bir adımdı.
Dündar’ın elektrik isyanı
Yenilenebilir enerji, ülkemizde yaygın değil ancak tek tük de olsa kullananlar, dahası bu alana yatırım yapanlar var.
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar‘ın, güneş paneliyle enerji aldığını önceki gün öğrendik.
Tabii elektriği kesilmese, yine haberimiz olmayacaktı.
Belediye başkanının elektriği kesilmez diye düşünmeyin.
Kentsel dönüşüm programında sohbet etiğimiz Başkan Dündar, evinin elektriklerinin kesildiğini söyledi.
“Hayırdır Başkan, fatura borcunuz mu vardı?” diye sorduk..
Dündar, elektrik faturasının otomatik ödeme talimatıyla ödendiğini hatırlatarak, kesintiye anlam veremediğini söyledi.
10 Ocak…
.jpg)
Yani 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü…
Öncelikle, çeşitli iletişim kanallarından günümüzü tebrik eden dostlarımıza teşekkür ederiz.
Kuşkusuz bu yıl da başta basın özgürlüğü olmak üzere, ekonomik şartlar, sektörün daralması ve nitelik gibi çok sayıda sorunla boğuşuyor gazeteciler.
Yani bu yılki 10 Ocak da, sorunların gündeme geldiği, çalışanların değil çalıştırılmayan gazetecilerin günü olarak anıldı.
10 Ocak’ı kutlayanlar arasında minik ziyaretçilerimiz de vardı.
İlk kez bir devlet okulunun, 10 Ocak duyarlılığına tanık olduk, Abdurahman Vardar İlköğretim Okulu’nun nazik idarecileri ve sevimli öğencilerini ağırladık.
Onlar sordu, biz yanıtladık.
Ancak gazetecilerin sorunlarından çok eğitimin sorunlarını konuştuk.
Nitekim, sorunlar ortaktı.