1 yılda dolar yüzde 28,74 arttı.
Euro yüzde 38,65, altın yüzde 42,10 yükseldi.
Demir ise tam yüzde 116,51 arttı!
Aslında sadece demir değil, tüm inşaat malzemeleri, roket misali yükselmiş durumda.
Çünkü pandemi nedeniyle Çin’de yaşanan tedarik sıkıntısı Türkiye’deki inşaat malzemeleri üreticilerinin ihracatını olağanüstü miktarda arttırdı.
Sonuçları da ortada.
3+1 dairenin maliyeti en az 200 bin lira arttı.
Bu durumunun şöyle olumsuz yansımaları oldu:
Artan maliyetler nedeniyle gerileyen inşaat sektöründe çalışan 2 milyon 200 bin sektör emekçisinin 1 milyonu işsiz kaldı.
Maliyetler nedeniyle belini doğrultamayan sektörün tedarikçisi, nakliyecisi, emlakçısı derken binlerce küçük esnafın geliri düştü veya battı.
Dişinden tırnağından arttırdıklarıyla küçük de olsa bir ev satın almayı planlayan dar gelirli ve orta direğin hayalleri yıkıldı.
Peki çözüm?
Dün bu vahim tabloyu ortaya koyan İMSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Andıç taleplerini kamuoyu ile paylaştı:
-İç piyasanın ihtiyacı karşılanmadan yapılacak ihracata ya vergi ya da kota getirilmesi.
-İç piyasada aşırı yükselen hammadde ve yarı mamül fiyatlarının devlet tarafından sübvanse edilmesi.
-Kamuya iş yapan müteahhitlerin hak ediş ve fiyat farkı ödemelerinin zamanında yapılması.
-İnşaat sektörü temsilcilerinin kredi borçlarının faizsiz olarak 6 ay ertelenmesi, kredi faiz oranlarının düşürülmesi.
-Konut kredisi faiz oranlarının yüzde 1’in altına düşürülmesi.
-İlk kez ev, ofis, dükkan veya fabrika alacakların tapu harcından muaf tutulmaları ve KDV oranlarında indirim yapılması.
500 bin liralık daire 1 milyon lira olacak
Şu an için hayır.
Çünkü maliyetler artmasına rağmen, olumsuz ekonomik koşullardan ve vatandaşın birikimlerini altın, döviz gibi emtialara yatırmasından dolayı gayrimenkule talep yok.
Ancak talep oluştuğunda tıpkı inşaat malzemeleri gibi, konut fiyatları da ‘arşa’ çıkacak.
Mesela 500 bin liralık bir dairenin 1 milyon liraya satılması kaçınılmaz olacak.
Binlerce yurttaşın mağdur olduğu konuda çözüm çağrısı
Güzelyalı ve Çağrışan planlarının iptal edilmesi nedeniyle, Güzelyalı’da bin 350, Mudanya’da 2 bin 500 mülk sahibi yurttaş mağdur.
İMSİAD’ın basın toplantısında bu konu da gündeme geldi.
Bakın yönetim kurulu üyesi Mehmet Kurt neler söyledi:
“Mudanya’da 50 müteahhit bu sorunun çözülmesi için 2 yıldır mücadele ediyor. Ancak bir arpa boyu yol alınamadı. Belediyeler, bu sorunlu alanlar için yeni bir imar planı hazırlamalı. Ancak ne Mudanya, ne de Büyükşehir Belediyesi üzerine düşeni yapıyor. Belki şu an fark etmiyorlar ama 4 bin vatandaşımız mağduriyet yaşayacak. Son olarak, zeytinlik alanda olan ancak inşaatı tamamlanmış ruhsatlı konutların Torba Yasa ile çözülmesi için Bursa milletvekilleriyle görüştük. Ancak muhalefetin tepkilerinden çekinmiş olacakları ki yasayı çıkaramadılar. Yani herkes topu birbirine atıyor ama sorunun biran önce çözülmesi gerekir.”
Kurt’un sözlerinden, muhalefetin elinde olan Mudanya Belediyesi’nin, iktidar belediyesi olan Büyükşehir Belediyesi’nin ve iktidar partisi milletvekillerinin elini taşın altına koymadığı ve vatandaşın mağdur olmasına göz yumdukları sonucu çıkıyor.
Kızılay’dan hizmet atağı
Dün yoğun bir gündü.
Önce basın toplantıları, ardından ziyaretler…
Özcan Susmaz, İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu bir avukat.
Görevi, AK Parti il başkanlığına atanan Davut Gürkan’dan devraldı.
Bursa’nın, Kızılay şubeleri arasında bağışçı sayısı ve malvarlığı bakımından birinci olmasında mevcut yönetimin önemli payı var.
‘Hilal Olsun Türkiye’ projesinde aile sayısı 100’e yaklaşmış.
Pandemi döneminde artan ihtiyaç sahibi ailelere yardımlar sürüyormuş.
Kan bağış merkezlerinde her gün 200 kişi aranarak, pandemi hastalarına şifa olunmuş.
Erzak, eşya ve nakdi yardımlar da hız kesmeden sürüyormuş.
Ayrıca Kızılay’ın asli görevi olmamasına rağmen, yoğun iş talepleri de elden geldiği kadar karşılanıyormuş.
Tüm bunları heyecanla anlatan Susmaz, şu hatırlatmayı da özellikle yaptı:
“Tüzüğümüzün katı kuralları var. Yardım elimizi uzattığımız kişilerin ihtiyaç sahibi olması şart. Şube başkanı olarak bana başvuran bir kişi bile kriterlere uymuyorsa, kesinlikle yardım alamaz.”
Aslında bu katı kriterler sadece ihtiyaç sahiplerine yardım konusunda uygulanmıyor.
Kuruma ait mülklerin kira sözleşmelerinden, harcamalara varıncaya kadar kalem, kalem tüm faaliyetler kurum anayasası niteliğindeki tüzük maddelerine göre yapılıyor.
İşlemlerde en ufak bir sapma olması halinde, kurum yöneticilerine zimmet çıkıyor ki, bunun çok sayıda örneği var.
Tüm işlemleri de Kızılay’dan bağımsız denetçiler yapıyorlar.
Yani, Türk insanının hayırsever yüzünü yansıtan 150 yıllık dev çınarda işler böyle yürüyor.
CHP Bursa’da bölge toplantısı heyecanı
Ancak CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, koronavirüse yakalanınca Bursa bölge toplantısı yapılamadı.
Bursa dışında, Kütahya, Yalova, Eskişehir ve Balıkesir milletvekilleri, il başkanları, PM üyeleri, kadın ve gençlik kolları başkanlarının katılacağı geniş kapsamlı toplantı perşembe günü Bursa’da yapılacak.