Olay Gazetesi Bursa

Okullardaki tehlikenin farkında mıyız?

Dile kolay tam 12 bin bina yenilenmiş Bursa’da, Büyükşehir Belediyesi’nin emsal artışı ve deprem yasası olarak bilinen kanunun sağladığı avantajlardan yararlanılarak. 12 bin binanın yenilenmesi, en az 50 binin canın kurtarılması demek. Hem merkezi hükümetin çıkardığı yasa hem de yerel yönetimlerin sağladığı imar hakkı olmasa, bugüne kadar değil 12 bin, 12 bina bile yenilenemezdi. Ancak […]

Dile kolay tam 12 bin bina yenilenmiş Bursa’da, Büyükşehir Belediyesi’nin emsal artışı ve deprem yasası olarak bilinen kanunun sağladığı avantajlardan yararlanılarak.

12 bin binanın yenilenmesi, en az 50 binin canın kurtarılması demek.

Hem merkezi hükümetin çıkardığı yasa hem de yerel yönetimlerin sağladığı imar hakkı olmasa, bugüne kadar değil 12 bin, 12 bina bile yenilenemezdi.

Ancak en az konutlar kadar vakit kaybedilmeden yıkılıp yenilenmesi gereken başka binalar da var Bursa’mızda.

Okullar!

Nitekim bazı okullar, saatli bomba misali öğrencilerin hayatlarını tehdit edecek kadar çürük.

Olay TV’de Olayın İçinden’in konuğu olan Sınav Okulları Kurucusu Gıyasettin Bingöl, bakın neler söyledi:

“Bundan yaklaşık 7 yıl öncesine kadar Bursa’daki okulların yüzde 90’ı, yeni deprem yönetmeliğinden önce inşa edilmişti. Bugün ise bu oran  yüzde 50’dir. Bursa, son yıllarda ciddi bir okullaşmaya gitti. Ancak buna rağmen okulların yarısı, eski deprem yönetmeliğiyle inşa edilmiş. Kentsel dönüşümden önce okulların dönüşümünün gerçekleşmesi gerekir. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye teşekkür ederim. Çünkü son zamanlarda birçok iş adamına okul yaptırdı. Her yeni yapılan okul, sağlam okul demek. Velilere, evlerinden önce okullarını dönüştürmeleri için çağrı yapıyorum.”

Bingöl sıradan bir eğitimci değil.

Öyle ki İl Genel Meclisi Eğitim Komisyonu Başkanlığı yapan Bingöl,

hangi okulun depreme dayanıklı, hangi okulun çürük olduğunu tek, tek biliyor.

Bingöl’ün programda anlattığı şu hadiseyse ibretlik:

“Teleferik’teki bir okulun tavanı resmen sallanıyordu. Yeni bir okul yaptırdık hemen. Ancak okul müdürü tavanı sallanan okulu ana okulu yapmaya karar vermiş ve hazırlıklarını da tamamlamış. Okul müdürüne, “Bu okula sakın çocukları sokmayın” dedim. Okul müdürü itiraz etti, ben de dönemin Vali’sine çıktım ve okulun açılması halinde büyük bir facia olacağını söyledim. Okul açılmadı. Ve bir hafta sonra lodos, okulun çatısını uçurdu, bir süre sonra da kendiliğinden yıkıldı”.

Bu hadiseden çıkarılacak 2 mesaj var:

-Bazı eğitimcilerin öğrencileri ölüme götürecek kadar deprem bilincinden yoksun olması.

-Bazı okulların, tabutlukları andırmaları.

 

10 binlerce öğrenci risk altında

 

Veriler Eğitim-İş’ten.

Bursa’da 442’si özel toplamda 1648 okul var.

Yani özel okulların eğitimdeki payı yüzde 25 civarında.

Ancak öğrenci mevcuduyla okul sayısı arasında hiçbir paralellik yok.

Nitekim özel okullara giden öğrenci sayısı sadece 51 bin 493’iken, devlet okullarındaki öğrenci toplamı 590 bin.

Bu da özel okullarla devlet okulları arasındaki sınıf mevcutları arasındaki uçurumu gösteriyor.

Ancak bu başka bir yazı konusu.

Bursa’daki okulların önemli bölümünün dayanıklı olmadığı gerçeğinden  yola çıkarak, 10 binlerce öğrencinin risk altında olduğunu söyleyebiliriz.

 

YÖK’ten Yusuf Ulcay’a kadro freni

 

Akademik çevreler, Uludağ Üniversitesi Rektörü Yusuf Ulcay ile YÖK’ün arasının nicedir iyi olmadığını biliyor.

YÖK ile Ulcay arasındaki son ihtilaf akademik kadroların atanması konusunda yaşandı.

YÖK, bir süre önce Ulcay’ı Ankara’ya çağırdı ve Uludağ Üniversitesi’nde kadro bekleyen akademisyenlerin listesini istedi.

Bunun anlamı şu:

Bugüne kadar Ulcay, farklı üniversitelerden atamalar yapıyordu. YÖK, bu uygulamaya dur demek için Uludağ Üniversitesi’nde kadro bekleyen akademisyenlerin listesini istedi. YÖK, bu listeye göre kadro alımı gerçekleştirecek. Yani YÖK, Ulcay’ın akademik çevreler tarafından tepki çeken uygulaması konusunda harekete geçti.