Biri 18, diğeri 19 yaşında iki çocuk, uyuşturucu batağında. Biri 2, diğeri 4 yıldır uyuşturucu madde kullanıyor. Çocukların anneleri feryat ediyor: “Çocuklarımızı bu bağımlılıktan kurtaramıyoruz, onları tedaviye ikna edemiyoruz. Yetkililer yardım etsin, çocuğumuz kurtulsun.”
Uzun zamandan bu yana madde bağımlısı olan çocuklar, uyuşturucu kullandıklarını kabul etmiyorlar. Hap almak için, evdeki eşyaları satan çocuklar, ailelerini ekonomik yönden çökertmiş durumda. Ancak aileler, önce çocuklarının hayatlarının kurtulmasını istiyor. Çaresiz kaldıkları için de yetkililerden yardım istiyor.
Bu hafta, oğulları madde bağımlısı olan iki annenin feryadını, isyanını, çaresizliğini okuyacaksınız.
Biri 2 yıl, diğeri de 4 yıl önce uyuşturucu madde kullanmaya başlayan, yaşları 18 ile 19 olan iki çocuk.
Son çare olarak, bizlere başvuran anneler, “Çocuklarımız ölmeden, yetkililer yardımımıza koşsun” diyorlar.
“ÇOCUĞUM TUZAĞA DÜŞÜRÜLDÜ”
G.N.’nin çocuğu 18 yaşında.
4 yıl önce uyuşturucu madde kullanmaya başlamış.
Aradan 2 yıl geçmesine rağmen, bağımlılıktan kurtulamamış.
Anne G.N., bir gün sokakta çocuğunu baygın halde bulduğunda fark etmiş, evladının madde kullanmaya başladığını.
G.N., daha sonra hemen çare aramaya başlamış:
“Önce AMATEM’e götürdüm ama 17 yaşında olduğu için kabul etmediler ve ÇAMATEM’e gittik. Orada da, yatılı alamayacaklarını söylediler. Çocuk, 2 yıl önce bir başladı maddeye, bir türlü durduramadık. Madde kullandıktan sonra, eve yüzü kireç gibi geliyordu.”
Çocuğu, uyuşturucuya kim alıştırmıştı?
G.N., bu sorunun yanıtını tam olarak bilmemekle beraber, çocuğunun tuzağa düşürüldüğünü söylüyor.
Madde bağımlısı çocuğun, uyuşturucu bataklığına saplanmadan önce, düzenli bir işi varmış.
Ancak uzun zaman önce işi bırakmış.
İş hayatı sona ermiş, arkadaş çevresi de değişmiş.
“ÇOCUK NASIL UYUŞTURUCUYA BAŞLADI ANLAMADIK”
S.T.’nin çocuğu 19 yaşında.
Mayıs ayında askere gidecek olan çocuk, 2 yıldır madde bağımlısı.
S.T., oğlunun madde bağımlısı olduğunu 2016 sonlarına doğru, eşinin cebinden paralar eksilmeye başlayınca anlamış.
Çocuk, uyuşturucu madde satın almak için babasının paralarını çalıyormuş.
“Çocuğum, namazında, abdestinde bir çocuktu, nasıl oldu anlamadık” diyen S.T., bir pazar alanında oğlunu baygın halde görünce uyuşturucu kullandığına şüphesi kalmamış:
“Oğlumu pazar alanında bir ağacın dibinde kendinden geçmiş halde buldum. O an çok kötü oldum ve sesimin çıktığı kadar bağırdım.
Ancak oğlum, kabul etmiyordu madde kullandığını.”
Çocukları uyuşturucu kullanan diğer aileler gibi, onlar da ekonomik yönden çökmüşler.
Madde bağımlısı çocuk, evdeki eşyaları satmaya başlamış.
Tedaviyi kabul etmeyen çocuk, dönem dönem bırakmasına rağmen
her seferinde gene başlıyormuş.
Bu da ailenin düzenini bozuyormuş.
Öyle ki anne S.T., işinden ayrılmak zorunda kalmış, ablası da bu sorun nedeniyle üniversite sınavlarını kazanamıyormuş.
“EVDEKİ TÜM EŞYALARI SATTI”
G.N., madde bağımlısı çocuğuyla yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
“Çocuğuma bu illeti bırakması için çok yalvardım. Ancak hep bağımlı olmadığını söyledi. Hatta, ‘Ben değil, sen kendini tedavi ettir’ diyerek, kızıyor bana. Her gün, toz toprak, çamur içinde eve geliyor. Kendini yakıyor, kirpikleri yanık içinde geliyor. İçmeyen insan o hale düşer mi? Evde, hiçbir şey bırakmadı. Kışlık soğan, salça konserveleri hazırlamıştım. Bir tane bırakmamış, hepsini satmış. Mutfak eşyalarını, abisinin giysilerini, hatta kendi giysilerini bile sattı. Doğru düzgün bir kazağı bile yok. Maddi anlamda çok zor durumda bıraktı bizi.”
“PİŞMAN OLUYOR AMA BIRAKAMIYOR ”
S.T., oğlunu uyuşturucu madde kullanımından vazgeçirmek için çok çaba sarf ettiğini ancak başarılı olmadığını anlatıyor:
“Uyuşturucuyu bırakmasını söylediğimde, bazen sert tepki vermiyor, kabulleniyor. ‘Akşam yattığım zaman pişmanlık duyuyorum, sabah kalktığım zaman ayaklarım götürüyor’ diyor. Bir akrabam da madde bağımlısıydı, o da çok konuştu nasihat etti ama hiçbir şekilde sonuç alamadık. Babası ciddi bir rahatsızlık geçirdi ve beyin damarları tıkandı. O günlerde çocuğumuz uyuşturucu kullanmayacağına söz verdi. 6 ay içmedi ama yine başladı. Ben, oğlumun durumu nedeniyle sigaraya başladım. Sigarayla da ben mücadele ediyorum ama çocuğum aklıma geldiği zaman dünyam yıkılıyor.
G. N. de çok uğraŞmış çocuğunun madde bağımlılığından kurtulması için.
Ancak o da başaramamış.
Çünkü uyuşturucu kullandığını inkâr ediyormuş.
Evde, uyuşturucu bulamadığında, sinirlenip, camları kırıyormuş.
Bu nedenle, kırılan camları taktırmıyorlarmış ki, bir daha kırıldığında daha fazla masraf olmasın diye.
Çocuklarının bu durumundan anneler, kendilerini sorumlu tutuyorlar mıydı?
S.T.: “Kendimi de, eşimi de suçluyorum. Galiba ilgilenmediğimiz için boş kaldı. Yaşam mücadelesi, çocukların eğitimi derken, kendimizi fazla kaptırmışız koşuşturmacaya. Halen de biz sorumluyuz. ”
G.N.: “Ben sorumluluk duymuyorum. Çünkü babasıyla beraber, dört dörtlük büyüttük. Teyzesi yanındaydı, ben yanımdaydım. Sadece 2,5 yıl hasta oldum, yataktan kalkamadım ve işte o zaman çocuğum benim hastalığımdan yararlanarak, madde bağımlısı oldu. ”
“AİLELER ÇOCUKLARININ ARKADAŞ ÇEVRESİNE DİKKAT ETSİNLER”
G.N., çocuğu olan aileleri de uyarıyor, çocuklarının arkadaş çevresine çok dikkat etmesi gerektiğini salık veriyor. Çocuğun okuduğu okulun önündeki satıcıların, yaşadığı mahalledeki ortamın önemli etkenler olduğunu anlatan G.N., “Bu pislikler her yerde geziyor. Biz o kadar zor durumdayız ki, ailemizdeki herkes sinir hastası oldu” diyerek, içinde bulundukları durumun zorluklarını anlatıyor.
S. T. ise, çocuğun 4 gündür madde kulanmadığı için evlerinin çok huzurlu olduğunu, yedikleri meyvenin ve içtikleri çayın tadını aldıklarını hatırlatıyor.
İki anne de, çocuklarının madde bağımlısı olduğunu çevrelerinden ve komşularından saklamamış.
Aksine, komşuları hep yanlarında olmuş.
G.N., bir gece eve gelmeyen çocuklarını, komşularıyla birlikte aramış.
“Neden utanayım. Ben utanılacak bir şey yapmadım ki. Ben çocuğumun peşindeyim” diyen G.N. bazen, ailesinden önce komşularının yanında olduğunu belirtiyor.
“YARDIM EDİN”
Son olarak, annelerin mesajını alıyoruz:
G.N.: “Ben çocuğumu, uyuşturucuyu bırakması için ikna edemiyorum. Buradan devletimize sesleniyorum. Lütfen bize yardımcı olsunlar. Hatta sadece satıcıya değil, içiciye de ceza verilsin. İçiciye de ceza verilsin ki, çocuğum büyük bir suç işlemeden, madde kullandığı için ceza alsın. Bir anne olarak, ‘ne olur oğlumu kurtarın” diyorum.”
S.T.: “Bir gün telefon çaldığında, oğlumla ilgili kötü bir haber almak istemiyorum. Ne ben ne de başka anneler ağlasın. Yetkililerden yardım istiyoruz.”