Tam 80 site, yaklaşık 5 bin Nilüferli…
Kelimenin tam anlamıyla kentsel dönüşüm mağduru oldular.
Bağıra bağıra gelen imar yönetmeliği değişikliğinin üzerine, inşaat sektörünü kasıp kavuran ekonomik kriz de tüy dikince, evlerini yenilemek umuduyla müteahhitlerle anlaşan binlerce Nilüferli ortada kaldı.
Soru-cevap faslında Erdem’e, kentsel dönüşümle ilgili ne düşündüğünü ve Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş‘ı ziyaretinde konunun gündeme gelip gelmediğini sorduk.
İlk konuştukları sorun buymuş ve Aktaş, elinden geleni yapacağını söylemiş.
Dahası, plan değişiklikleri ve planlara eklenen notlarla önce 80 parseldeki yarım kentsel dönüşüm projelerini tamamlayacaklarını belirtmiş.
Erdem de plan değişiklikleri Büyükşehir Meclisi’nden geçtikten sonra ruhsatları ivedilikle vereceklerini ve sorunu çözeceklerini kaydetti.
Benim anladığım şu:
Yerel yönetimler, mevcut imar yönetmeliğine rağmen, plan değişiklikleriyle mülk sahiplerine kolaylıklar sağlayacaklar ancak müteahhitlerin ve konut sahiplerinin de adım atmasını bekleyecekler.
Doğrusu mülk sahipleri de elini taşın altına koyması gerekmiyor mu?
Hem evleri yenilenecek ve değerlenecek.
Hem evleri depreme dayanıklı hale gelip, can güvenlikleri garanti altına alınacak.
Hem de tüm bunlar olurken, ceplerinden tek delikli kuruş çıkmayacak, hatta FSM’de olduğu gibi üste para alacaklar.
Yani hem cam kenarı hem de şoför mahalli…
Bugüne kadar işler böyle yürüdüğü için Nilüfer’de kentsel dönüşüm durmuştu.
Aktaş’a olumlu mesajlar
Ziyarete değindiğim yazıda, iki ismin biraraya gelmesinin kent siyaseti adına fevkalade olumlu olduğunu yazmıştım.
Erdem, ziyarete ilişkin bilgi verirken, Aktaş’la ilgili olumlu düşüncelerini aktardı:
“Büyükşehir Belediyesi ile ilgili hiçbir sorunumuz yok. Aktaş’la enerjimiz tutuyor. O da bizim gibi büyük sorunlarla karşı karşıya. İlişkilerimiz gayet iyi. Ancak meclislerde karşı karşıya gelebilir, farklı oylar kullanabiliriz.”
Erdem’in sözlerinden, yeni dönemde Büyükşehir Belediyesi ile çatışmayacağı, aksine ilişkilerini uyumlu şekilde yürütmek niyetinde olduğu anlaşılıyor.
Kent menfaati de bunu gerektirmiyor mu?
Nilüfer Belediyesi’ndeki değişim
Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’e belediyedeki değişimleri de sorduk.
Erdem’in söylediklerine geçmeden önce, başta başkan yardımcıları olmak üzere belediyedeki birçok değişimin Mustafa Bozbey’in bilgisi ve önerisi dahilinde olduğunu duyduğumu belirteyim.
Erdem ise, değişimi kaçınılmaz olarak niteledi ve şöyle devam etti:
“Değişim her zaman sinerji getirir. Değişimin dönem başında yapılmasında fayda vardı. ‘Yeni nesil belediyecelik’, ‘Yeni nesil Nilüfer’ hedefimiz doğrultusunda enerjimizin farklılaşması gerekiyordu. Değişimden dolayı eleştiriler gelse de olumlu bulanlar da oldu. Yeni gelen arkadaşların tümü etkin. Yetersiz değiller ve politik bir bakış açıları yok. Tüm bunlar belediyeye dinamizm getirecek”
Ayradilli’nin stadyum teklifi
Büyükşehir Meclisi’nde CHP Grup Sözcüsü Osman Ayradilli, “kredi çekmek yerine Büyükşehir Stadyumu’nu devlete 500 milyon liraya satalım” teklifi yapmış.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da, kent menfaatleri adına ceketini bile satabileceğini söyleyerek, Ayradilli’nin teklifine olumsuz yanıt vermemiş.
Ayradilli bu teklif üzerinden, “Diğer şehirlerde stadyumu devlet yaptı, biz kendimiz yaptığımız için borç içindeyiz” mesajı veriyor aslında.
Deneyimli siyasetçi Aktaş da teklife olumsuz yaklaşmayarak, yeni stadyum işini üstlenmiyor.
Yani hem Ayradilli hem de Aktaş, devletin o stadyumu almayacağını biliyor.
Ancak, stadyumun devlete satılması temenni olsa da, hayata geçmesi Bursa’yı rahatlatır.
Trafik nasıl rahatladı?
Bu yıl da boş geçmeyelim.
Efendim trafik fevkaladenin de fevkinde şu günlerde.
Yollar bomboş.
Niye?
Çünkü ramazanda herkes farklı saatlerde yollara çıkıyor.
Hal böyle olunca özellikle ana arter şişmiyor.
Şimdi böylesine güzel bir örnek varken, bunu yılın 12 ayına yaymak neden mümkün olmasın?
Fabrikalar, kamu kurumları ve okulların mesaileri düzenlenirse Bursa trafiği rahatlar.