Bilmem son zamanlarda Nilüfer’de kentsel dönüşüme uğramış bölgelerden yaya olarak veya aracınızla hiç geçtiniz mi?
Yeni olmasına rağmen inşaat kalitesi son derece düşük, dıştan bakıldığından da çirkinlik abidesini andıran yüksek katlı binalardan söz ediyorum.
Bu binaların çevresinde yollar daralmış, yeşil alanlar yok edilmiş ve yoğunluk arttırılmış.
Ya, Odunluk’ta Carrefoursa’nın yukarısında, matah bir yapılaşma varmış gibi göğü delen binaların bulunduğu caddeye Manhattan Caddesi denilmesine ne demeli?
Bizim Bursa’daki ‘Manhattan Caddesi’ hangi tiyatro etkinliğine ev sahipliği yaptı, ne zaman bir müzik festivali gerçekleşti, kaç tarihi veya nitelikli bina var da bizim haberimiz yok?
Böyle giderse parmakla gösterilen Nilüfer, beton kente dönecek.
Tüm bu olumsuzlukların yanında Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, seçim beyannamesinde söz verdiği gibi Nilüfer’in yeşil alanlarını arttırmak ve yönettiği ilçeyi tarım kenti kimliğine kavuşturmak için proje üstüne proje geliştiriyor, enerjisini, imkanlarını ve konsantrasyonunu bu alanda harcıyor.
Geçen yıl binlerce fide dağıtılmış, balkon tarımı teşvik edilmiş, doğal tarım için Ürünlü’deki Kent Bostanı ile örnek bir model hayata geçirilmiş, organik pazarlar geliştirilmiş ve üretici desteklenmişti.
2021’in ana teması da gıda.
Ne yapılacak?
Nilüfer Gıda Meclisi tarafından gıda politikası hazırlanmasından, gıda komisyonu oluşturulmasına, Nilüfer Bostanlarının sayısının arttırılmasından, toprak analizleri raporlarıyla üreticilerin yönlendirilmesine, meyve bahçelerinin kurulmasından ekolojik koşullarda üretim yapmaları şartıyla üreticilere alım garantisi verilmesine kadar her biri çok değerli çok sayıda çalışma yapılacak.
Hangi parayla?
AB’nin ilgili fonlarından 378 bin euroluk hibe sağlanarak, finansman sorununun bir bölümü çözülmüş.
Dün Başkan Erdem, gıda yılının tanıtımını basın toplantısı ile tanıttı.
Erdem’i son derece kararlı gördüm.
Fazlasıyla betona boğulan ve 9 OSB marifetiyle havası, suyu, toprağı kirlenen Nilüfer’e, daha güzel şeyler yapılamazdı.
“Asla izin vermiyoruz”
Toplantının soru-cevap faslında Başkan Erdem’e şunu sordum:
Erdem, ama’sız, fakat’sız yanıt verdi:
“En büyük baskı sanayiden geliyor. Bize geçtiğimiz günlerde organize sanayi bölgelerinin (OSB) genişletilmesiyle ilgili OSB müdürlüklerinden talepler geldi. Biz bu talepleri asla kabul etmiyoruz. Nilüfer yeşiliyle, doğasıyla, yaşantısıyla önemli bir ilçe. İnsani gelişme vakfının 8. yaşanabilir iyi ilçesi olduğu biliniyor. Çevremize baktığımızda 9 sanayi bölgesiyle ıslah OSB’lerle sanayilerle kapalı bir yapıya da sahibiz. Bir taraftan tarım üreten ilçeyiz. Biz tarım alanlarının kullanılması konusunda ciddi önlem almaya çalışıyoruz. Asla yeni bir sanayi bölgesi kurulmasına izin vermiyoruz. Bakanlıklardan gelecek talepler olacaktır. Gerekli hukuki mücadelemizi başlatacağız. Herkes bundan emin olsun.”
Bu sözlere kimin itiraz olabilir?
Toplantı detayları
Belediye meclis üyeleri ve gazetecilerle birlikte 80 kişinin takip etttiği toplantıya, Emniyet Müdürlüğü önünde adeta kamp kurup, gözaltına alınan Uludağ Üniversitesi öğrencilerine sahip çıkan, saha siyasetçisi CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz da katılmıştı.
Sosyal mesafe gereği, bir koltuk boş bırakılmıştı.
——————
Burası Nilüfer otoparkı, giriş var çıkış yok
Malum Nilüfer Belediyesi’nin altındaki kapalı otopark artık belediyenin.
Ne var ki, birkaç noktaya astığı pankartta kocaman puntolarla otopark ‘ÜCRETSİZ’ yazıyor.
Oysa, sadece 30 dakika ücretsiz.
Ancak asıl sorun, otopark çıkışının hayli sorunlu olması.
Ücretinizi ödüyorsunuz, görevli size bileti iade ediyor, çıkış noktasına geliyorsunuz, bariyerin açılması için biletinizi çöpe atmamışsanız elektronik butona okutturuyorsunuz ve nihayet otoparkla vedalaşıyorsunuz.
Yani bu otoparka yolunuz düşerse artık işinize yaramadığını düşünerek biletinizi atmayın.