Bursa Pazarcılar Odası Başkanı Refik Aksu, pazarların kapalı olmasıyla rekabetin ortadan kalktığını ve marketlerin fiyatlara zam yaptığını belirterek “Tek çare pazarların açılması. Pazar yerlerimiz her gün açık olsa, kimse fırsatçılık yapamaz. Bu da halka yarar. Marketler pazarlar haftada bir gün açıkken 12 liraya sattıkları domatesi 5 liraya sattılar” dedi.
Pazarların kapalı olması kararını da eleştiren Aksu, “Acaba açık alanda bulaşan virüs, AVM ve marketlerde bulaşmıyor mu?” diye sordu. Aksu, organik adı altında hizmet veren pazarların organik pazar olmadığını da ileri sürerek, “Bursa’da organik pazar yok” diye konuştu.
Pazartesi Söyleşileri’nin bu haftaki konuğu Bursa Pazarcılar Odası Başkanı Refik Aksu.
“HALKIN TERCİH ETTİĞİ KAPALI PAZAR SAYISI YETERSİZ”
2 bin 130 üyemiz, 126 adet pazar yerimiz var. Giyim pazarları ve üretici pazarlarımız da bunların içinde.
Son yıllarda kapalı pazar sayısı arttı. Ancak hala açık pazarlarda da hizmet veriliyor. Kapalı pazarın avantajları nelerdir?
Kapalı pazarların avantajları, yağmurdan, çamurdan, kardan etkilenmemesi. Halkımız daha çok ilgi gösteriyor kapalı pazarlara. Lodoslu ve yağışlı havalarda açık pazarlara ilgi olmuyor. Pazar yerlerimizin avantajları, esnaf sayısının fazlalığı, ürünlerin çeşitliliği ve ürün kalitesidir. Aynı zamanda rekabet ortamı var pazarlarda. Herkes daha kaliteli ve hesaplı satmak ister. Böyle olunca, kalite de kendiliğinden geliyor.
Bursa’da kaç kapalı pazar var?
Çok az. Bursa’da toplam 30 tane bile yok ama daha fazla olması gerekir.
“BURSA’DA ORGANİK PAZAR OLDUĞU DOĞRU DEĞİL”
Bursa’da organik pazar kesinlikle yok. Bir kere organik pazar yerinin tanımını yapmak lazım. Organik üretimin belirli kriterleri var. Üretim yeri yakınlarından yol geçmeyecek, toprak traktörle sürülmeyecek, karasaban olacak, zirai üretim yapılacak, ilaç kullanılmayacak. Sadece Bursa’da değil, başka illerde de organik pazarlar yok. Organik üretim sadece Dağ ilçelerinde yapılabilir ama yapılmıyor. Osmangazi Belediyemiz, bu yıl içinde üretici pazarı açtı. Bu pazar ile üreticiler kollandı. En azından pazarlarda gerçek üretici ürününü satabildi. Bu pazarın denetimini de sağolsun Mustafa Başkan (Dündar) bize yaptırıyor. Osmangazi Belediyesi zabıta ekiplerimizle birlikte her hafta kontrol ederek, bir gram hal ürünü sokmadık pazar yerine, köylü harici kimse giremedi. Bizler memnun kaldık, esnafımız da tepki vermedi.
Pazar tezgahları için şöyle bir önyargı var: Kaliteli ve sağlam ürünler üstte görünür şekilde dizilir, çürük meyve ve sebze de altlardadır. Bu konuda neler söylersiniz?
Pazar yerine çıktınız, alışveriş yapacaksınız. 3 liraya da domates var, 10 liraya da var. Mesela, 3 liraya domates alacağım diye, kaliteli ürün alamazsınız. Ama bu demek değil ki çürükler alta konulmalı. Biz buna kesinlikle karşıyız. Aradaki fiyat farkı bununla ilgili. Pazar yerlerindeki ürünler günlük ürünlerdir. Her pazarcı esnafının buzhanesi yoktur. Özellikle yaz meyvelerinin günlük satılması gerekir. Halkımızda şöyle bir önyargı oluşabiliyor. Çilek sabah 10 lira, akşam 5 liraya düşmüş. Pazarcı malını bitirmek için 5 liraya zararına satıyor. Çünkü satamazsa elinde kalıp çürüyecek. Yani başka seçeneği yok.
“GİYİMCİ ESNAFI DA MAĞDUR OLDU”
Bursa’da sosyete pazarı yok. Belediyelerimiz ve Yaymacılar ve Benzerleri Odası ile ortaklaşa işlettiğimiz pazar yerlerimiz var. Özel şirketlerin kurmuş olduğu pazar yerleri var. Ama Bursa’da yok. Giyim pazarlarımız 76 gün kapalı kaldı. Giyimci esnafımız, giyim, ayakkabı, hırdavat satan esnafımız mağdur oldu. Her ne hikmetse bayram öncesi yine mağdur oldular. Çocukluğum Keles’te geçti. Özellikle ayakkabı çok yaygın bir bayram hediyesiydi. Bu bayram, bu hediyeden mahrum kaldı çocuklar.
“MARKETLER PAZARLARIN YERİNİ TUTAMAZ”
Pazarda satılan ürünlerin, marketlerde de satılmasına ne diyorsunuz? Kalite ve fiyat açısından kıyasladığınızda, marketlerle aranızda fark var mı?
Pazarlardaki meyve ve sebzeler taze ürünler oldukları için marketlerle kıyaslanamaz. Marketlerde taze ürün bulmak çok zordur. Vatandaş marketteki ürünleri tek tek seçiyor. Ama aslında seçtiklerini zannediyorlar. Bir gün ekmek almaya gitmiştim markete. Baktım manav reyonunda bir kadın müşteri tırnağı ile patatesin kabuğunu kazıyor. Dedim ki hanfendi acaba bu patatesin nesine bakıyorsunuz? İçinin beyaz veya sarı olup, olmadığını kontrol ediyormuş. Yadırgadım. Tepki göstermedim ama çok kızdım. Pazarlarımızda böyle şeyler yaşanmaz. Pazarlarda esnaf ile halk arasında müşteri memnuniyeti ve güven vardır. Marketler hiçbir zaman pazarların sattığı kaliteli ve hesaplı ürünleri satamaz. Marketlerde tek çeşit domates, patlıcan vardır ama pazarlarda her kesimin bütçesine uygun çok çeşitli ürünler satılır.
“VİRÜS KAPALI MEKANLARDA BULAŞMIYOR MU?”
Cumartesi ve pazar günleri pazarlar kapalı olduğu için iş yapamadık. Çünkü müşterilerimizin çoğu hafta içi çalışıyor. İş olmadığı için de ürünlerin bir kısmı buzhanelerde kaldı. Şu anda sadece Babasultan buzhanesinde 870 ton elma var. Bir liraya, 85 kuruşa meyve suyu fabrikalarına satılıyor. Acaba açık alanda bulaşan virüs, AVM ve marketlerde bulaşmıyor mu? Mutfak ateşinin sönmesi ve enflasyonun düşmesi için, maske, mesafe ve hijyen kuralı koşuluyla pazarların açık olması gerekir. Mesela şu an hava sıcaklığı 35 dereceyken, serada 45 dereceyi buluyor. Bu ürünleri günlük toplayıp satmanız gerekir. Pazarlar kapalı olduğu için, ürünler üreticinin elinde kaldı. Çünkü bu ürünler manav ve marketlerde satılacak ürünler değil.
“PAZARLAR AÇIK OLSAYDI MARKET FİYATLARI YÜKSELMEYECEKTİ”
Marketlerde satılan ürünlerin fiyat etiketlerini paylaşıp, “Odama kayıtlı 2 bin 130 üyemizin vebali üzerinize olsun. Hakkımızı helal etmiyoruz” dediniz. Market sahiplerinin bu süreçte fırsatçılık yaptığını mı düşünüyorsunuz?
Bu süreçte en büyük cezayı üretici çekti, ürününü pazarlayamadı, pazarlasa bile market simsarlarının eline düştü. Onlar da 1 liralık ürünü 7 lirayı sattılar. Pazarlar açık olsaydı, bu kadar yüksek fiyata satamayacaklardı. Üç harfli marketler domatesi 12 liradan sattı. Oysa üreticiden 4 liraya aldılar. Pazarlar açık olsaydı, bunları yapamayacaklar ve halk da mağdur olmayacaktı. Pazar ile marketlerin rekabetinden en çok halk faydalanır.
“TEK ÇARE PAZARLARIN AÇILMASI”
Pazarlarımız günübirlik açılmalar devam ederse hiçbir zaman ucuz olmayacaktır. Çünkü, hafta ortasında pazarlar kapalı olduğu için hale, sadece zincir marketler, manavlar ve bakkallar gidiyor. Talep olmadığı için de ürünler ucuz oluyor. Pazarların açılacağı duyulduğu an 81 ilde, üretim artıyor ve talep de yükseliyor. Talep yüksek olunca da ürünün fiyatı 2,3 katına çıkabiliyor. Burada da en fazla vatandaş mağdur oluyor. Vatandaş 2 gün önce manavda 3 liraya satın aldığı salatalığın, pazarda 6 liraya satıldığını görünce kazıklandığını düşünüyor. Oysa pazarcı halden yüksek fiyata aldığı için ürünün fiyatı yükseliyor. Bu sorunların tek çaresi pazarların açılması. Pazar yerlerimiz her gün açık olsa, kimse fırsatçılık yapamaz. Bu da halka yarar. Pazarlar haftada bir gün açıkken marketler 4 liraya sattıkları ürünü 2 liraya sattılar. 12 liraya sattıkları domatesi, pazarlar açıldığı gün 5 liraya sattılar.
Pazarcı esnafının maske ve mesafe kuralına dikkat etmediği iddialarına ne diyorsunuz?
Pandeminin ilk günlerinde esnaf pek dikkate almadı uyarıları. Ama şu anda esnafın yüzde 95’i kurallara uyuyor. Oda olarak 3 katlı 12 bin maske pazarcı esnafına, 20 bin maske de vatandaşa dağıttık.
“BAYRAM SONRASI ÜMİTLİYİZ”
En büyük sorun, giyim, meyve sebze pazarlarımızın bayramdan sonra açılıp, normale dönmemiz. Üyeler sürekli arayıp soruyorlar ama yanıt veremiyoruz onlara. Arife günü pazarların açılması için Efkan Ala başta olmak üzere
AK Partili vekilleri aradık, İl Başkanı Davut Gürkan ile görüştüm. Talebimiz karşılık bulmadı. İnşallah bayram sonrasında ümitliyiz. Pazarlarımızın açılmasıyla nefes alacağız, esnafımız rahatlayacak. Pazarcı esnafı, çek ve senetle çalıştığı için ödeme tarihlerini bayram sonuna atar. Bu bayram çalışmadıkları için çok zor duruma düştüler. Bizler de onlar kadar üzgünüz. Hiçbir esnafın mağdur olmasını istemeyiz.
FOTOĞRAFLAR: DERYA DEMİR PINAR