Olay Gazetesi Bursa

Mustafakemalpaşa turizmle şahlanacak

Atatürk’ün ismini taşıyan Türkiye’nin tek ilçesi, tatlısıyla meşhur Mustafakemalpaşa, rotasını turizme çevirdi. Yolları yapılan Suuçtu Şelalesi’nde ahşap yapılar inşa edilecek, ilçenin doğal güzellikleri ayağa kaldırılacak. Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Sadi Kurtulan, gelecek için umutlu konuşuyor: Mustafakemalpaşa’yı, tarım, tarımsal sanayii, süt, süt teknolojileri ve turizmle geleceğe taşıyacağız.   Mustafakemalpaşa’da altyapı, çevre ve trafik sorunları da çözülüyor. Büyükşehir […]

Atatürk’ün ismini taşıyan Türkiye’nin tek ilçesi, tatlısıyla meşhur Mustafakemalpaşa, rotasını turizme çevirdi. Yolları yapılan Suuçtu Şelalesi’nde ahşap yapılar inşa edilecek, ilçenin doğal güzellikleri ayağa kaldırılacak. Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Sadi Kurtulan, gelecek için umutlu konuşuyor: Mustafakemalpaşa’yı, tarım, tarımsal sanayii, süt, süt teknolojileri ve turizmle geleceğe taşıyacağız.

 

Mustafakemalpaşa’da altyapı, çevre ve trafik sorunları da çözülüyor. Büyükşehir Belediyesi ile birlikte 40 yıllık altyapı elden geçiriliyor, katlı otoparklar ve köprüler inşa ediliyor. Kurtulan, Büyükşehir Belediyesi’yle çalışmanın büyük avantaj olduğunu belirterek, 131 mahallede hizmeti, vatandaşın ayağına götürdüklerini söyledi.

 

Pazar Söyleşisi’nin bu haftaki durağı Mustafakemalpaşa.

Bursa’nın en uzak ilçelerinden biri olan Mustafakemalpaşa, kentin batıya açılan penceresi aynı zamanda.

Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip olan Mustafakemalpaşa, ülkenin en değerli tarım depolarından biri.

Meşhur Mustafakemalpaşa tatlısı da yine bu ilçenin en büyük değerlerinden.

Konuğumuz Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Sadi Kurtulan’la, bir tatlı imalathanesinde başlayan söyleşimiz, Suuçtu Şelalesi’nde sürdü ve Adnan Menderes Meydanı’nda noktalandı.

 

EĞİTİMDEN SİYASETE UZANAN YOLCULUK…

 

Önce sizden başlayalım. Sadi Kurtulan, eğitim kökenli bir belediye başkanı. Eğitimden siyasete uzanan yolculuğu anlatır mısınız?

1964 yılında Mustakemalpaşa Akar Mahallesi’nde doğdum. İlkokul, ortaokul ve lise tahsilimi, Mustafakemalpaşa’da tamamladım. Erzurum Atatürk Üniversitesi Fizik Bölümü’nden mezun olduktan sonra, uzun yıllar eğitimcilik yaptım. 2004 ve 2008’de iki kez vatandaşın huzuruna çıktık, 2009’dan bu yana da milletin verdiği hizmet nöbetini tutuyorum. Bu şerefe layık olmak için canla, başla çalışıyoruz. İçinde bulunduğumuz kurumun sahipleri, babamla birlikte esnaflık yapmışlar. Memuriyetin yanında esnaflık da çok şey kattı bana. Ahilik bize çok şey öğretti.

 

Eğitimcilikle siyaseti kıyasladığınızda neler söylersiniz. Hangisi daha zor?

Eğitimin de, siyasetin de ayrı zorlukları var. İnsana hizmet ettiğiniz tüm alanlarda, aynı şevk ve heyecanınızın olması gerekir. Eğitimciliğin temel faktörü insandır. 600 yıldır dünyaya hâkim olmamızın nedeni, iyi insan yetiştirmemizdir. Türkiye’nin ve dünyanın en büyük ihtiyacı iyi insan yetiştirmek.

 

YEŞİL SEVDAMIZ…

 

İlçeye gelirken, yeşillikler karşıladı bizi. Yeşile ve çevreye önem veriyorsunuz…

Yeşil görmeyen gözler, göz zevkinden mahrumdurlar. Göz zevkinden mahrum bırakmamak için, vatandaşlarımızı ilçe girişinde yeşilliklerle karşılıyoruz. Yüzde 60’ı ormanlarla kaplı ve yüzde 40’ı verimli ovalardan oluşan bir kenttir Mustafakemalpaşa. Dünyanın en güzel ürünlerinin çıktığı bu ovada 19 adet konserve ve salça fabrikası var. Tarım ve tarımsal sanayiinin merkezi durumda ilçemiz. Coğrafyamızın doğasında otlanan hayvanlarımızın eti, sütü ve süt ürünleri çok değerlidir. Bu ürünler, Türkiye’nin dört bir yanına ulaşıyor.

 

ATA’NIN İSMİNİ TAŞIYAN TEK İLÇE…

 

Mustafakemalpaşa isminin öyküsünü anlatır mısınız?

Cumhuriyet’in ilk yıllarında bu isim konuluyor. Önce Lalapaşa ismi düşünülmüş ancak Edirne’de aynı isimden başka bir ilçe olduğu için vazgeçilmiş. O dönemin yerel meclisi, Türkiye’de hiç olmayan bir isim düşünmüşler ve Mustafakemalpaşa’da karar kılmışlar. Mustafakemalpaşa ismini taşıyan tek ilçe burasıdır. İzmir’deki ilçenin ismi Kemalpaşa’dır.

Büyükşehir Yasası çıktıktan sonra hizmet alanınız genişledi. Bunun zorluklarını yaşıyor musunuz?

Her değişim ve dönüşümde sancılar mutlaka olur. Mustafakemalpaşa, altyapı hizmetleri bakımından en fakir ilçelerinden biridir. Altyapıda 40 yıl öncesinin sistemini kullanıyoruz. Ancak Büyükşehir Belediyesi’yle birlikte altyapının yenilenmesi için çalışma yaptık. Büyükşehir Belediyesi’yle çalışmak bize çok büyük avantaj sağladı. Aksayan ve eksik yönlerimiz de mutlaka vardır ama 131 mahalleli büyük bir kentiz. Kentin ihtiyaçlarını tespit ettik ve orijinal hizmetler getiriyoruz. Vatandaşın ürettiğini değerlendirecek sistemleri kullanıyoruz. En iyi karpuz ve kavun bizde yetişir, Türkiye’nin en güzel kırmızı biberi bu topraklarda yetişir. Bunların her birinin ihracatını yapabilecek sistemleri kuruyoruz.

 

ADNAN MENDERES’İ UNUTTURMUYORUZ…

 

Neden ilçedeki meydanın ismini Adnan Menderes koydunuz?

İlçede, yıkılıp, yenilenen her şey 1950 ile 1960 arasında olmuş. Adnan Menderes dönemi, Türkiye’nin kabuğunu kırdığı, demokrasiye geçtiğimiz bir dönemdi. Hükümet konağımız, belediye binamız, pancar şirketimiz, hastanemiz ve hapishanelerimiz hep Menderes’in döneminde inşa edilmiş. Maalesef bu ülke, kendisine hizmet edenleri asmış, astığı günü de bayram ilan etmiş. Vatandaşın zihninde de demokrasinin o zorlu günlerinin kalmasını istedik. Bu dönemleri hafızamızdan silersek aynı hataları yaparız. Bu hatalara düşmemek için de Adnan Menderes ismini verdik meydana.

 

TATLIMIZ BAŞKA YERDE YOK…

 

Mustafakemalpaşa’nın tatlısı, ilçeyle özdeşleşmiş. Mustafakemalpaşa tatlısını anlatır mısınız?

Tüm marketlerde, AVM’lerde gördüğünüz tatlılar, Mustafakemalpaşa’da üretilir. Ve bizdeki tatlıların da muadili yoktur. Başka yerlerde de üretilir ama bu lezzeti bulamazsınız. Kalite en büyük farkımızdır. Mustafakemlapaşa tatlısında kullanılan peynir, irmik ve süt miktarının ölçüsünü tutturmak çok önemlidir.

 

İlçe ekonomisi için Mustafakemalpaşa tatlısı ne ifade ediyor?

Tatlımız, ilçe ekonomisinin motor gücüdür. Kırsalda ağırlıklı olarak süt üretilir. Süt ürünleri, yoğurt ve peynir tatlısı yapan 20’ye yakın işletmemiz, dünyanın her yerine ürün satar. Çikolatalısından fındıklısına, pekmezlisinden zeytinlisine kadar çeşitleri olan Mustafakemalpaşa tatlısı, müthiş bir ekonomik canlılık getiriyor ilçeye. Tatlımız, damaklarda tat, ruhlarda lezzettir. Ancak Mustafakemalpaşalılar için ticaret ikinci plandadır. Önce kalite der ilçe esnafımız. Başka bir yerde, bizdeki özeni ve kaliteyi bulamazsınız.

 

SUUÇTU ŞELALESİ ALLAH’IN NİMETİ…

 

Şimdi de Suuçtu Şelalesi’ndeyiz. Buranın ismi neden Suuçtu?

Gördüğünüz gibi su, 38 metre yükseklikten yere doğru uçuyor. Bu güzelliği yaşayanlar ve görenler, Suuçtu Şelalesi ismini koymuşlar.

 

Şelalenin ve çevresindeki doğanın özellikleri nelerdir?

Burası Allah’ın bağışladığı, özel yerlerden biri. Kayın, gürgen, çam ormanlarının içinde olduğu, hayat suyumuzun aktığı Mustafakemalpaşa’nın en nadide bölgelerindendir.

 

Bölgeyi turizme açmak için yaptığınız çalışmalar nelerdir?

Milli Parklar Genel Müdürlüğü, bu bölgeyi Mustafakemalpaşa Belediyesi’ne tahsis etti. Bizler bölgeyi kirletmeden, kullanım amacına uygun, çevre duyarlılığını artıracak bir yapılaşmaya gidiyoruz. “Sağlık için sporu seçin” sloganını burada hayata geçiriyoruz. Mustafakemalpaşalılar çevre duyarlılığı yüksek insanlardır. Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün uygun gördüğü bir projeyi hayata geçireceğiz. Çevreyi kirletmeyeceğiz. İnsanların, kentleşmenin getirdiği gürültüden kurtulup, su sesiyle ruhunun dinleneceği bir yerdir burası. Ayrıca şairlerin de ilham kaynağıdır.

 

Neler olacak burada?

Vatandaşımızın ihtiyaçlarını karşılayabileceği, tuvalet, kafe ve restoran gibi yapıları inşa edeceğiz. Ancak betonerme olmayacak.

 

Mevcut durumda bile turistler geliyorlar değil mi? Özellikle Araplar…

Geçen yıl Dubai’deydik. Biz söylemeden onlar anlattılar Suuçtu Şelalesi’ni. Turistlerin gelmesi için destinasyonumuza Suuçtu’nun yanında Tümbüldek Kaplıcaları’nı da ekliyoruz. Bursa sudan ibaretse, o suyun kaynaklarından biri burasıdır.

 

İlçenin başka doğal zenginlikleri nerelerdir?

Bizim göletlerimiz, termal tesislerimiz, dağ bisikleti ve trakking yapılan özel alanlarımız var.

 

İLÇENİN SORUNLARI ÇÖZÜLÜYOR

 

Biraz da ikinci dönem projelerinizi konuşalım. Ne aşamada projeleriniz?

Biz 4 büyük projeyle çıktık Mustafakemalpaşalıların huzuruna. Bunlardan biri Gençlik ve Sosyal Yaşam Merkezi’ydi. Şu an temel atma çalışmaları aşamasındayız. 37 dönümlük bir alanda, kültür merkezi, sporcu fabrikası, 21 dalda hizmet verecek olan spor tesisleri, yürüyüş alanları, piknik alanları ve bisiklet yollarıyla büyük bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bunun yanında, altyapı, trafik ve otopark olmak üzere 3 büyük sorunumuz vardı. Altyapıyla ilgili proje çalışmamız bitti, ihale aşamasındayız. Ortamahalle’de çöp kokusunda şikâyet eden vatandaşımız kalmadı. Çünkü çöp ve evsel atıklar transfer istasyonuyla Bursa’ya nakledilecek. Bunun yanında arıtma tesisleri yapacağız. 40 yıllık soruna el attık, 3 ayrı bölgede katlı otoparklar yapacağız. Biz göreve geldiğimizde, 10 bin olan araç sayısı, 30 bine ulaştı. Trafiği rahatlatmak için 2 köprüye ihtiyacımız vardı. Bu 2 köprüyü yaptıktan sonra trafik sorunu çözülecek. 131 mahallede hizmeti, vatandaşın ayağına, Büyükşehir Belediyesi’yle birlikte götürüyoruz.

 

Mustafakemalpaşa’nın geleceği hangi sektörlerle şekillenecek?

Tarım, tarımsal sanayii, süt, süt teknolojileri ve turizm. Çevreyi tahrip edenler kaybettiler Mustakemalpaşa’da. Biz çevre duyarlılığıyla birlikte, yeşili, ağacı koruyan, bitkisel üretim yapan bir ilçeyiz. Güzelliklerimizi dünyayla paylaşmaya hazır bir turizm vizyonumuz var. Mustafakemalpaşalılar, 50 yıldır konserve ve salça ürünlerini dünyaya ulaştırıyor. Dubai’de Mustafakemalpaşa’da üretilen salçayı gördüm. Biz dünyada tanınmış markalarımıza yenilerini ekleyeceğiz. Mermer sektörümüzü geliştiriyoruz ve mermeri de dünya markası yapacağız.

 

Belediye binasının hemen yanında çöp taksileri görüyoruz. Ne işe yarıyor çöp taksiler?

Büyük tonajlı araçların giremediği yerlere giriyor bu özel araçlar. Vatandaşın bir telefonuyla çöpleri toplanıyor.

 

ANA GİBİ YAR

 

Bugün Anneler Günü. Son olarak bu özel günle ilgili düşüncelerinizi alalım…

Ana gibi yar, vatan gibi diyar, ağlayanı bahtiyar olan bir atmosferde yaşıyoruz. Bizi yüzyılarca ayakta tutan aile kavramıdır. Ailenin temel taşı da annelerdir. Annelerimizi sadece bugün değil, 365 gün hatırlamalıyız. Annesi, babası sağ olanlar, onların kıymetini bilsinler.