Muharrem İnce, Bursa’da miting perdesini açan ilk lider oldu.
Bu açıdan, katılımcı sayısından, coşkuya kadar, mitingin nasıl geçeceği merak ediliyordu.
Katılımcı sayısı beklenenin çok üzerindeydi diyebilirim.
Üstelik İnce, yaklaşık 1 saat geç kalmasına rağmen…
Coşku ise, katılımcı sayısıyla paraleldi.
Türk bayraklarıyla gelincik tarlasını andıran miting alanının yanı sıra, tribünler de doluydu.
Yani ilk kez Stadyum Meydanı’nda miting yapan CHP’lilerin yüzü gülüyordu.
Hep söyleriz, mitinglere katılım sayısı seçim sonuçları için çok sağlıklı bir veri değildir.
Mesela 2007 seçimleri öncesi yapılan Şehreküstü’deki mitingde ucu bucağı olmayan bir kalabalığa hitap etmişti Baykal.
Sonuç, malum…
Ancak, katılımcı sayısının hiçbir anlam ifade etmediğini söylemek de doğru değil.
Dün Muharrem İnce’yi izlemeye gelen 10 binler, bir ipucudur hiç kuşkusuz.
Tabii şu da bir gerçek:
Stadyum Meydanı’ndaki kalabalık, Muharrem İnce’nin partisinin üstünde olduğunu gösteriyor.
Nitekim dünkü mitingte Kılıçdaroğlu konuşsaydı aynı tablonun oluşmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
O halde, miting meydanlarında esen rüzgar CHP’nin değil, büyük oranda Muharrem İnce’nin.
Bu da iki sonucu doğuruyor:
-CHP’de ciddi bir liderlik sorunu olduğu bir kez daha gün yüzüne çıktı.
-Türk seçmeni, siyasal tercihlerini büyük oranda liderlerin karizmasına bakarak belirliyor.
Gelelim İnce’nin söylediklerine ve performansına…
İnce’nin miting konuşmasını haber sayfalarında okuyacaksınız.
Ancak şunu söyleyebilirim ki, İnce’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarını içeren videoyu izlettirmesi, katılımcıların hayli ilgisini çekti.
Erdoğan’ın sık sık başvurduğu videolu propagandaya bu kez İnce’nin başvurması, geç kalınmış ancak yerinde bir yöntemdi.
Bunun dışında, Bursa’da yeni bir şey söylemedi, yeni bir vaat sunmadı, yeni bir söylem geliştirmedi İnce.
Erdoğan’ın, “Koca devlet çıraklara teslim edilemez” eleştirine verdiği yanıt dışında, biraz da zaman darlığından olsa gerek diğer mitinglerinin bir özetini yaptı.
Yine de kitlelerin kulağına hoş gelen sözler sarf etti ve konuşması da son derece akıcı, son derece canlıydı.
Dün bir kez daha gördük ki İnce arkasına aldığı rüzgarla, meydanlarda moral buluyor, CHP’li seçmenlerin de umudunu arttırıyor.
Ulusalcılarla Yeni CHP’lileri buluşturan miting
Mesela bayramlaşmalar dışında son yıllarda partisinin hiçbir etkinliğine katılmayan ulusalcı çizgideki Ali Nihat Irkörücü’yü ilk kez bir mitingte gördük.
Aynı ifadeleri eski milletvekili Abdullah Özer için de kullanabilirim.
Özer ve Irkörücü gibi Baykalcı CHP’lilerden Mehmet Küçükaşık da oradaydı.
Bu isimlere karşın, aktif siyaset yaptığı yıllarda ulusalcılarla çatışan eski genel başkan yardımcısı Sena Kaleli de miting alanındaydı.
Yani gelenekçi CHP’lilerle ‘Yeni CHP’lileri Muharrem İnce birleştirmişti.
Kısa zamanda partinin tüm kanatlarını birleştirmeyi-hele CHP gibi bir partide-başarmış bir lideri hatırlamıyoruz.
Ayrıca hangi CHP’liyle konuştuysam, hepsinin ağzından umut sözcüğü dökülüyordu.
Bu mitingin anahtar kelimesi de galiba umuttu.
Organizasyon
CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş ve ekibi, ilk büyük organizasyondan alnının akıyla çıktı.
Organizasyonda hiçbir aksaklık olmadığı gibi, ses düzeni, platform, miting meydanının süslenmesi ve düzenlenmesi gibi ayrıntılarda da hiçbir aksama yaşandığına tanık olmadık.
Miting sonrası karşılaştığımız Akkuş’un da keyfi yerindeydi zaten.
Bursa’da kazanacakları milletvekili sayısında biraz iddialı konuşsa da, zararı yok.
Siyaset biraz da iddia işi değil mi?
Mitingin 3 detayı
-Bunaltıcı bir güvenlik önlemi yoktu, Bursa polisi başarıyla görev yaptı.
-Bazı pankartlar dikkat çekiciydi: ‘Türkiye’ye ince bir ayar gerek’, ‘İnceden inceye iktidar’, ‘Hayat sevİnce güzel’…
-Muharrem İnce Bursaspor atkısıyla seslendi Bursalılar ve Bursaspor’un 55. yıldönümünü kutladı.