Olay Gazetesi Bursa

Mudanya’yı turizmle ayağa kaldırmak

Yüz yıllar öncesine dayanan tarihi, seyrine doyum olmayan leb-i derya manzarası, barışın ve bereketin sembolü zeytin ağaçları ve daha nice güzellikleriyle Mudanya, Bursa’nın incisi, Bursalıların nefes alabildiği bir sahil kenti… Yazı bir başka güzel, kışı bir başka keyif… Mudanya’ya her gidişimde, bu güzelim kentin, beton yapılara boğulduğunu, merkezinin sıkışık trafikle alla bullak olduğunu, sahil boyunca […]

Yüz yıllar öncesine dayanan tarihi, seyrine doyum olmayan leb-i derya manzarası, barışın ve bereketin sembolü zeytin ağaçları ve daha nice güzellikleriyle Mudanya, Bursa’nın incisi, Bursalıların nefes alabildiği bir sahil kenti…

Yazı bir başka güzel, kışı bir başka keyif…

Mudanya’ya her gidişimde, bu güzelim kentin, beton yapılara boğulduğunu, merkezinin sıkışık trafikle alla bullak olduğunu, sahil boyunca uzanan derme çatma mekanları ve çirkinlik abidesi yapılarıyla mahvedildiğini, içim cız ederek izlerim.

Tüm bunlar Bursalıları, Mudanya’dan koparmadı hiç.

Kış nüfusu 80 bin olan ilçe, yaz aylarında 300 binlere ulaşıyor nitekim.

Ancak Mudanya, tıpkı Bursa gibi, sahip olduğu zenginliklere rağmen bir turizm kenti olmaktan çok uzak.

Bunun birkaç nedeni, üst satırlarda söz ettiklerim olabilir.

Ancak, Mudanya’yı tam anlamıyla bir turizm kenti yapmak için güçlü bir vizyona ihtiyaç yok mu?

Mesela, Mudanya Meclisi‘nden geçen kararla, Mudanya‘nın turizm master planı hazırlanacak.

Yani ilçenin gerçek bir turizm kimliğine kavuşması için, yol haritası çizilecek.

Master plan hazırlanadursun, daha iyi bir Mudanya için, sahil bir 1 yıl kapalı.

Yani, bu yaz Mudanya değil, daha çok Tirilye canlanacak.

Yeni otoparklar, yürüyüş yollarının düzenlenmesi, restorasyonlar, spor alanları, Mudanya Belediyesi’nin Tirilye’de yaptığı hazırlıklardan birkaçı.

Tabii tüm bunlar, Mudanya turizmi için geçici çözümler.

Mudanya‘nın bütünlük içinde, turizm kenti kimliğine kavuşması için, atacağı büyük adımlar var.

Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, merkezdeki sıkışıklığı ortadan kaldırmak için, BUDO ve İDO iskelelerini taşımak, sahili çirkin görüntüden temizlemek, işgalleri ortadan kaldırmaktan söz ediyor.

Kuşkusuz bunlar önemli adımlar.

Ancak, turizm master planına uygun daha büyük kararların alınması için, güçlü bir siyasi irade gerekiyor.

Bunun için de, Mudanya‘daki yerel ve genel iktidarın el ele vermesi şart.

 

Liderler, turizmi ıskaladı

 

Siyasi partilerin seçim beyannamelerinde, ekonomik vaatler gırla gidiyor.

Vaatlerin inandırıcılığı bir kenara, refah düzeyinin ekonomisi gelişmiş ülkelerle kıyaslanamayacak ölçüde düşük olduğu, gelir dağılımında adaletsizliğinin olduğu bir ülkede, akla çok yatkın.

Ancak Türkiye, aynı zamanda bir cennet.

Ne var ki cennetini, yeterince pazarlayamamış bir ülke.

Peki siyasi partilerin beyannamelerinde, turizm vurgusu yapıldığını hatırlıyor musunuz?

Oysa, sadece sağlık turizminden bile milyarlarca dolar döviz getirisi elde edebilecek doğal zenginliklere sahibiz.

 

HDP’liler, İznik’te kimden oy istedi?

 

Siyasi partilerin, saha çalışmaları, bazen çok ilginç diyaloglara sahne oluyor.

Mesela, geçen günlerde, CHP‘li kadın aday, hemcinsi olan seçmenden oy istiyor.

Ancak o da ne, kadın seçmen, vekil adayını oğluna istiyor.

Geçen günlerdeyse İznik’te çok ilginç bir diyalog yaşanmış.

HDP‘liler, İznik sokaklarında propaganda çalışmaları yapıyorlar, broşür dağıtıyorlar.

Çarşıda, orta yaşlı, şık giyimli bir erkek seçmenle karşılaşıp, HDP‘nin ne kadar iyi bir parti olduğunu, barajı aşması gerektiğini, bunun için de beyefendinin oyuna ihtiyaç duyduklarını anlatıp duruyorlar.

Beyefendi sabırla dinliyor.

3 dakika, 5 dakika derken, en az 10 dakika geçiyor propagandayla.

Ortada bir gariplik vardır ama ne?

Beyefendi, HDP‘ye neden oy vermeyeceğini tam söylerken, arkadan bir ses:

“Arkadaşlar, oy istediğiniz kişi, İznik Belediye Başkanı Osman Sargın’dır!”