AK Partililer diyor ki biz kazandık.
CHP’liler ve İYİ Partililer sonuçtan son derece memnun.
MHP’lilerin keyfi yerinde.
HDP’liler kaybettiklerini düşünmüyorlar.
Peki kaybeden yok mu?
***
Eğer itirazlar kabul edilmezse AK Parti, başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere önemli büyükşehirleri kaybetti.
Her ne kadar oy oranlarını korusalar da özellikle yıllardır iktidar partisi belediyeleri tarafından yönetilen İstanbul ve Ankara’nın muhalefete geçmesinin genel siyasete yansıması olabilir.
Buna karşın yüzde 44’lük oy oranı ve kesin olmayan sonuçlara göre 16’sı büyükşehir 40 il belediyesini kazanan AK Parti’nin kaybettiğini söylemek doğru değil.
***
CHP, yine sahil bandı il ve ilçeleri kazanarak, hem doğal tabanının desteğini bu seçimde de aldı hem de İstanbul ve Ankara gibi büyük kentleri kazanarak, geleceğe dönük umut verdi.
***
MHP, bu seçimin en kazançlı partilerin başında geliyor.
Her ne kadar Adana gibi önemli bir büyükşehir MHP’den CHP’ye geçse de, il belediyeleri sayılarını arttırmakla kalmayıp, tek başlarına girdikleri seçim bölgelerindeki oy yükselişleri dikkat çekici.
***
Gerek aldığı oy, gerekse de kazandıkları belediye sayısı bakımından İYİ Parti mağlup gibiymiş gözükse de, CHP ile yaptıkları ittifakın sandıkta karşılık bulduğunu görüyoruz.
Kıl payı sonuçların damga vurduğu bu seçimde, ittifakların önemi ortaya çıktı.
CHP’nin ittifaksız seçime girmesi halinde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok kentte seçim kaybedeceğini düşünürsek, İYİ Parti muhalefet bloğunu güçlendirerek, kısmen de olsa sandıktan istediğini aldı.
***
Belki de seçimin tabelada kaybeden tek partisi HDP oldu.
Evet batı illerinde CHP’li adayların kazanmasını sağladılar.
Ancak özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde çok ciddi oy kaybına uğrayan HDP, politikalarını vakit kaybetmeden gözden geçirmeli.
Sadece Kürt sorununa odaklanan bir partinin, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Şırnak ve Ağrı gibi illerde bile seçim kaybetmesi, HDP’nin ciddi bir özeleştiri yapmasını kaçınılmaz kılıyor.
HDP, Türkiye partisi olma yoluna girmezse, erimeye devam eder.
***
Bu seçimin de anahtar kelimesi ‘milliyetçilik‘ oldu.
MHP’nin yükselişi, Cumhur İttifakı’nın ‘beka’ söyleminin toplumda karşılık bulması, Bursa gibi bazı kentlerde Millet İttifakı’nın HDP ile işbirliği iddiasının etkili olması, CHP’nin İstanbul ve Ankara’da milliyetçiliğe ve muhafazakarlığa mesafeli olmayan adaylarla kazanması, toplumda yükselen değerinin hala milliyetçilik olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor.
Aktaş’ın doğru hamleleri
Ancak olumsuz ekonomik tablonun gölgesinde girilen seçimin üstüne Mustafa Bozbey gibi popüler bir adayın varlığı eklenince Bursa seçimini kestirmek güç oldu.
Ne var ki doğru hamlelerle seçimi kotarmasını bildi Aktaş.
Hangi hamleleri Aktaş’a seçim kazandırdı?
AK Parti’li seçmenden de oy alabilecek rakibinin, muhafazakar ve milliyetçi kesimle arasına mesafe bırakacak söylemler geliştirdi.
Mesela Bozbey’in HDP ile ittifak yaptığını sıkça dile getirerek milliyetçi kesime mesaj verdi, Nilüfer’deki cadde, sokak ve kültür merkezlerine “ideolojik isimler” verildiğini hatırlatarak muhafazakar seçmene çağrı yaptı.
Sürekli Bozbey’le ilgili iddiaları gündeme getirip tabanını konsolide etmeye çalıştı.
Sıkılmadık el, çalınmadık kapı bırakmamacasına çok çalıştı, geleneksel medyayla görkemli bir kampanya yürüttü.
Göreve geldiği günden bu yana ulaşım gibi tüm Bursalıları ilgilendiren sorunları çözme iradesini gösterdi, büyük projeler vadederek seçmene güven verdi.
CHP’ye Büyükşehir’i, o ilçeler mi kaybettirdi?
Hatırlayalım.
Orhangazi, Mustafakemalpaşa, Karacabey, Orhaneli, Harmancık, Keles.
Bu 6 ilçenin tamamını AK Parti aldı, İYİ Parti adayları mağlup oldu.
Orhangazi’deki adayları Çetin Çoklar Demokrat Parti’ye geçerek, seçimin kaderiyle oynadı.
Şimdi CHP’de şu tartışılmaya başlandı:
Özellikle 6 adayın geri çekilmesi, CHP’ye Büyükşehir Belediye seçimini kaybettirdi mi?
Sertaslan’la Gemlik yeniden CHP’de
-Demek ki, erken kalkan yol alıyormuş.
-Demek ki, Gemlik’te doğru adayla kazanılabiliniyormuş.
-Demek ki, mevcut belediye başkanını değiştirmek büyük risk taşıyormuş.