Öyle anlaşılıyor ki, bu yıl adaylık mevsimi erken başlayacak.
Hatta başladı desem bilmem yanlış olur mu?
Mecliste grubu bulunan 3 siyasi parti için de durum böyle.
CHP`de bu kez 100`ün üzerinde aday adayı olacağı tahmin ediliyor.
Hem parti içi demokrasi kanalları açılmaya başlandığı için hem de tüzüğe konulan ön seçim maddesinden dolayı.
CHP`liler, en iyimser ihtimalle fermuar yöntemi uygulanacağını bekliyorlar.
Yani, 1 adayın Genel Merkez, 1 adayın da ön seçim sandığı tarafından belirleneceği yöntem.
Eğer bu yöntem uygulanırsa, aday adayları sayısının 150`ye dayanacağı kaçınılmaz olur.
MHP`de de beklenti büyük.
Anketlerin ve teşkilat eğilimin dikkate alınacağına inanılırsa, MHP`nin de aday adaylarında patlama yaşanabilir.
Gelelim AKP`ye…
Tam bir belirsizlik söz konusu iktidar partisinde.
3 dönem kuralı bu dönem hayata geçeceği için, boş bir sayfaya benzetiliyor milletvekilliği listesi.
Çünkü hatırı sayılır oranda, milletvekili en az bir dönem dinlenecek.
Bu da, aday adayı sayısında artış olacağı ihtimalini güçlendiriyor.
Zaman zaman, potansiyel aday adaylarının isimlerini yazıyorum.
Bugün listeye 2 isim daha ekleyelim.
Biri, İl Genel Meclisi eski Başkanı Nedim Akdemir diğeri de İl Özel İdaresi eski Genel Sekreteri Nurettin Avcı…
2 isim de aynı ekiple anılıyor…
Ve 2 siyasetçinin de yakın çevresinden, aday olacaklarına dönük haberler geliyor.
Akdemir de Avcı da siyasete ara verdi bir süreliğine.
Avcı, Ankara`da, Akdemir de Bursa`da kendi işleriyle uğraşıyor.
Ve 2`si de aday adaylığına temkinli yaklaşmakla birlikte seçim öncesi oluşacak konjonktüre göre hareket edeceklerini söylüyorlar.
Akdemir, “Havada güneş varsa olabilir” derken Avcı, “Her boşluğa atlamam ama o gün nasıl davranırım bilemem” diyor.
Yani her 2 isim de adaylığa açık kapı bırakıyorlar.
——————–
17 Ağustos`tan ders çıkarmak
17 Agustos felaketinin üzerinden tam 15 yıl geçmiş.
Binlerce yaşam yok oldu, 20 binin üzerinde yaralı enkaz altından çıkarıldı, milyarlarca dolarlık maddi kayıp yaşandı.
15 yılda, binaların bir bölümü yenilense de hala önemli bir bölümü olası bir Marmara depremi karşısında mezara dönüşebilir.
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce`nin yarın, kentsel dönüşümleri yerinde incelemek için Bursa`ya gelecek olmasından dolayı bunları yazıyorum.
Bir yandan yapılması gerekenlerin tam olarak yapılmamasını vurgulayalım ancak bir yandan da umutlanalım.
Nitekim, bu dönem kentsel dönüşüme inanan yerel yöneticilerimiz ve milletvekillerimiz var.
Yasa çıktı ancak merkezi hükümetin desteği hayati önem taşıyor.
Bakan Güllüce`nin Bursa`ya gelmesi neden bir fırsata dönüşmesin?
—————-
Santral karşıtı cephe genişliyor
Malum, Bursa Ovası`nın göbeğine kurulmaya çalışılan termik santrala karşı ortak bir platform kurulmuştu.
Meslek odalarından, derneklere, siyasi partilerden çevre örgütlerine varıncaya kadar onlarca kuruluş,Bursalıların zehirlenmemesi için yek vücut olmuştu.
Bayram arifesinde temelleri atılan platformun bileşen sayısı 85 olarak telaffuz ediliyordu.
Bu sayı artmış.
Ve öyle anlaşılıyor ki santral karşıtı cephe her geçen gün büyüyor.
Bu arada santral, Türkiye Küçük Millet Meclisi`nin de gündemine girmeyi başardı!
Sivil hareket olarak bilinen TKMM`nin Bursa`daki bu ayki oturumunda Ortadoğu konusunun yanı sıra DOSAByönetiminin kurmak istediği termik santral da olacak.