Siyasi partiler hiç bu kadar hareketli olmamıştı.
Kulisler havada uçuşuyor, iddialar gırla gidiyor, dedikodunun, spekülasyonun ardı arkası kesilmiyor.
Hakikaten de doğru ile yanlışı ayırt etmekte zorlanıyor insan.
Dahası ben soruyorum, Ataman yanıtlıyor:
-Sayın Ataman, ittifak ne durumda? Bursa, ittifak illerinin arasında yer alacak mı?
-Teknik görüşmeler devam ediyor. İki siyasi partiden de arkadaşlar hazırlıklarını bitirdi ve Sayın Erdoğan ile Sayın Bahçeli’ye sunmak üzereler. Bu süreçler geçtikten sonra tablo netleşir.
-Peki iddialar?
-‘Şu, şuraya aday olacak‘, ‘bu ilde şu ittifak yapılıyor‘ diyenler var. Bunların hepsi tevatürden ibarettir, itibar edilmesin. İki lider görüşmeden hiçbir şey netleşmez.
-Bahçeli’nin ‘30 büyükşehir masada’ açıklamasını nasıl okumalıyız?
-30 büyükşehir arasında biliyorsunuz Bursa da var. Ankara, İzmir ve İstanbul’da aday çıkarmayacağımızı daha önce açıklamıştık. Diğer illerde nasıl bir formül olacak, bunlar görüşülecek.
-Peki Bursa’da hazırlık yapıyor musunuz? Mesela büyükşehir adayınız hazır mı, yoksa AK Parti’ye mi destek vereceksiniz?
-Bursa Büyükşehir’de 2 aday adayımız var. Hem de çok güçlü isimler. Diğer ilçelerde de çok ciddi hazırlıklarımız var.
-Kişisel olarak Bursa ve ilçelerinde ittifak olacağını öngörüyor musunuz?
-30 il masada diye Bursa’da ittifak olacak diye bir şey yok. İlçelerde de ittifak olacağını düşünmüyorum.
-Bursa ile ilgili daha fazla ipucu verir misiniz?
-İki liderin görüşmesinden Bursa ile ilgili nasıl bir karar çıkar bilmiyoruz. Ama, bazı il ve ilçeleri peyderpey açıklıyoruz.
-Yani önümüzdeki günlerde Bursa ve ilçeleri açıklanabilir mi?
-Açıklanabilir, neden olmasın?
Efendim Büyükataman’la söyleşimizin özeti budur.Ben bu sözlerden, Bursa’nın ittifaka uzak olduğu fikrine vardım.
Millet İttifakı’na salvolar
Ancak Ataman, Millet İttifakı demiyor ‘şer ittifakı’ diyor.
‘Neden şer ittifakı diyorsunuz, ağır bir yakıştırma değil mi bu?‘ diye soruyorum.
Ataman, ifadesini yumuşatacağı yok:
“PKK ile işbirliği yapıyorlar. Ne dememi bekliyorsunuz?” diyor.
-İyi Parti de mi?
-CHP-HDP-İyi Parti görüşüyor. Saadet Partisi’ni de içine katmaya çalışıyorlar.
Ataman, ‘şer ittifakı‘ diye nitelendirdiği partilerin pozisyonuna göre hareket edeceklerini de söylüyor, “Onlar Cumhur İttifakı’na göre pozisyon alıyorsa, bizim de onların adaylarına göre hareket etmemiz doğal” diye de ekliyor.
Ataman, son olarak Cumhur İttifakı’nın 24 Haziran’daki yüzde 52’lik bandın üzerine çıkması gerektiğini, sistemin devamlılığı açısından bunun önemli olduğunu belirtiyor.
CHP’nin bir ilçe adayı daha ilan ediliyor
Toplantı önemli.
Çünkü çok sayıda il ve ilçenin adayları bugünkü PM toplantısının ardından açıklanacak.
Bursa’nın 9 ilçe belediye başkanı açıklanmıştı.
Bugün bir ilçede daha belirsizlik sona eriyor.
O ilçe, İznik.
İznik’te bir süreden beri Asiye Çalışkan ile ilgili tereddüt vardı.
Ne var ki hem ilçe hem de il yönetimi Asiye Çalışkan’ın aday gösterilmesi noktasında uzlaştı.
Geriye sadece PM’nin onaylaması kalıyor.
O onay bugün çıkıyor.
Bu arada Bursa Büyükşehir ve diğer ilçeler önümüzdeki haftalarda yapılacak PM toplantısından sonra ilan edilecek.
Çünkü Bursa Büyükşehir adayının her ne kadar Mustafa Bozbey olması kararlaştılsa da, başta Nilüfer olmak üzere diğer ilçelere kimin aday gösterileceği henüz tam olarak belli değil.
Bu noktada Bozbey’in önerilerinin dikkate alınması bekleniyor.
Kafamda deli sorular
Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden görülmeye başlanan 235 sanıklı Ergenekon davasında savcı, mütalaasını açıkladı.
Savcı mütalaasında ‘Ergenekon adlı bir terör örgütünün varlığı ispat edilememiştir‘ ifadelerini kullandı.
Savcının bu kararı, hiç kuşkusuz bir grup vatanseverin uydurma delillerle, zorlama iddialarla mahkum ettirilmeye çalışıldığı, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni itibarsızlaştırıp işlevsizleştirmeyi amaçlayan asrın komplosunu da çökertmiş oldu.
Da, savcının mütalaasının ardından şu sorular akılma takılmadı değil:
-Kendi partililerin de mağdur olduğu Ergenokon davasında, savcının mütalaasına Bahçeli neden sessiz kaldı?
-Hiçbir iktidar yetkilisi savcının mütalaasına ilişkin memnuniyetini neden dile getirmedi?
-Hükümete yakın medya neden FETÖ’nün marifeti olan davanın çökmesine karşı duruş sergilemeyip, sessiz kalmayı tercih etti? Dahası bazıları savcı kararını eleştirel yayınlar yaptı?