Olay Gazetesi Bursa

Metal işçilerinin destansı yürüyüşü

Yıllardır, bu kentte yaşarım, işçilerin böylesine bilinçli olduklarına, bu denli örgütlü hareket ettiklerine, haklı oldukları konuda, sonuna kadar mücadele etmeyi inatla göze aldıklarına tanık olmadım. Yoğun siyasi gündemle birlikte, şu günlerde dolaştığım ilçelerden başımı kaldırıp, metal işçilerinin destansı hak arama mücadelesine değinemedim. Önce mazeretimi sunarak, işçilerden özür dilerim. Lafı çok uzatmaya gerek yok. Bursa bir otomotiv kenti. […]

Yıllardır, bu kentte yaşarım, işçilerin böylesine bilinçli olduklarına, bu denli örgütlü hareket ettiklerine, haklı oldukları konuda, sonuna kadar mücadele etmeyi inatla göze aldıklarına tanık olmadım.

Yoğun siyasi gündemle birlikte, şu günlerde dolaştığım ilçelerden başımı kaldırıp, metal işçilerinin destansı hak arama mücadelesine değinemedim.

Önce mazeretimi sunarak, işçilerden özür dilerim.

Lafı çok uzatmaya gerek yok.

Bursa bir otomotiv kenti.

Yıllardır, 2 otomobil fabrikası, Bursalı 10 binlerce işçi sayesinde, milyar dolarlar kazandı, karlarının üzerine kar kattı.

Ancak bu 2 fabrikada, son yıllarda iş başı yapan emekçiler, açlık sınırıyla eş değer ücretlerle istihdam ediliyor.

Üstelik, sözünü ettiğim işçiler sendikalı.

Yani her ay, bir günlük yevmiyesi trak diye sendikaya kesilen emekçilerdir bunlar.

Metal işçilerinin, şalter indirmesinin nedeni, aynı iş kolunda çalışan BOSCH işçilerinin daha fazla kazanımlar elde ettiği toplu sözleşme imzalaması, elbette.

Ancak, grevin arka planında, dev gibi fabrikaların, işçilerini düşük ücretlerle istihdam etmesi yatmıyor mu?

Geçen pazar, Cumhuriyet gazetesinde, konuyla ilgili sarsıcı bir haber yayınlandı.

Haberde, tarihinin en büyük iş bırakma eylemini yaşayan Renault Türkiye’nin, satış temsilcilerine, Fethiye’de 5 yıldızlı bir otelde 2 günlük tatil yaptırdığı yazıyordu.

Tatilin maliyeti, 4 milyon liraymış.

Bir yanda, açlık sınırında ücretle istihdam edildiği için greve çıkan emekçiler, diğer yanda tüm bunlar sanki Uganda‘daki bir fabrikada yaşanıyormuşcasına keyif yaptırılan satış temsilcileri…

Sadece bu tablo bile, herşeyi izah etmiyor mu?

 

Kararsız seçmen kilit olabilir

 

Gemlikli bir vatandaş: Hayatımdan memnunum ama ortamdan memnun değilim. Geçim sorunum var. Her gelen yalan konuşuyor, seçim vaatlerine inanmıyorum.

Gürsulu bir seçmen: Adayları tanımıyorum ve kime oy vereceğime karar vermedim.

İnegöllü bir yaşlı seçmen: İnandırıcı vaatlerde bulunsunlar, 4 ay sonra diyecekler, para bitti. Bizi mi kandıracaklar?Köprü yapacağım, yol yapacağım desinler.

Karacabeyli bir kadın: Seçim vaatlerine inanmıyorum. Vaatler büyükşehirlerde daha etkili olur. Kimlerin aday olduğunu bilmiyorum.

Orhangazili bir yurttaş: Gözümüzü kapatıp bir partiye oy vereceğiz. Herkes bir şey vadediyor. Ama sonuç ne olacak bilmiyoruz.

Kestelli bir işsiz: Hangisi gelirse aynı. Ben evliyim ama iş yok. CHP’ye daha yakınım ama CHP’nin işsizliği çözeceğine dair vaadini, inandırıcı bulmuyorum.

Yenişehirli bir emekli: Emeklilere intibak gelmesi ve enflasyon farkınının verilmesi gerekiyor.

Kelesli bir köylü: Köylünün ve çiftçinin sorunları var. Ulaşım sıkıntımız var.

Mudanyalı bir akademisyen:Seçimden umutlu değilim, kim gelirse gelsin.

Kimi emekli, kimi emekçi…

Kimi işsiz, kimi işveren…

Kimi kadın, kimi erkek…

Kimi çiftçi, kimi işçi…

Orhangazili bazısı, bazısı Mudanyalı, Kelesli, Yenişehirli…

Ancak hepsi vatandaş, tümü seçmen…

Ve bu seçimde hepsinin kaygısı da ortak, görüşü de aynı.

Muhalefet partilerinin, seçim vaatlerine genellikle süpheyle bakıyorlar, ancak iktidarın hizmetlerini de yeterli görmüyorlar.

Kahir ekseriyeti, siyasetçilere inancını kaybetmiş.

Adayları bırakın tanımayı, isimlerini daha bilmiyorlar, tanımak gibi bir dertleri de yok.

Ve belki de en önemlisi, seçmenin önemli bir bölümü, 7 Haziran’da oy vereceği partiyi belirlememiş.

Oran vermek benim işim değil.

Ancak, kararsız seçmen sayısı, hiç de az değil.

Yani arafta olan seçmen, bu seçimin kilidi olabilir.

 

Sadi Kurtulan’ın yatırım keyfi

 

Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Sadi Kurtulan, bugünlerde bir hayli keyifli.

Nitekim ilçedeki, yatırımlar bir bir hayata geçiyor.

Mustafakemalpaşa Devlet Hastanesi ve Adliye Sarayı bitti, Dereboyu Rekreasyon Alanı ve Sosyal Tesis, Gençlik ve Sosyal Yaşam Merkezi ile Hükümet Konağı da kısa zaman sonra ya temeli atılacak, ya da ihaleye çıkılacak.

Tüm bu yatırımların toplam maliyeti 75 milyon lira.

Sadi Başkan, keyifli dedik…

Açılışı yapılan ve tamamlanacak projelerin, gelecek seçim dönemine sarkmayacağı şimdiden belli olduğu için.