Öncelikle şu düşüncelerimi paylaşayım:
Logoyu, kafanıza her estiğinizde değiştirmemeniz gerekir.
Nitekim logolar, temsil ettikleri kurumlarla, kentlerle özdeştir.
Hadi değiştirmeye kalktınız diyelim, bu işi danışarak, tartışarak, ortak akılla yapmalısınız.
Birkaç hafta önce Yıldırım‘ın logosu, sessiz sedasız değişti.
Üst satırlarda da belirttiğim gibi, logonun değişmesi gerekir miydi, bu tartışmalı bir konudur.
Ancak yöntem konusunda doğru bir yol izlenmiş.
Nitekim Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, logonun değişeceği Meclis oturumu öncesi, MHP ve CHP grup sözcülerini toplamış ve şunları söylemiş:
“Arkadaşlar, biliyorsunuz Meclis‘te çoğunluğumuz var. Ancak ben, logonun oy birliğiyle geçmesini istiyorum. Bunun için tasarladığımız 10 farklı logoyu sunuyorum. Bunlardan birini seçelim ve oy birliğiyle logoyu hayata geçirelim”.
Ve o görüşmeden uzlaşı çıkmış.
Sadece CHP Grup Sözcüsü Şerafettin Atalay‘ın, logoya ilçenin kuruluş tarihini de koyalım önerisi gelmiş.
Ve bu öneri de kabul edilerek, logo Meclis‘ten oy birliğiyle geçmiş.
Bir an bu yöntemin izlenmediğini düşünelim.
Yani, Edebali’nin MHP ve CHP‘ye danışmadığını…
Logo, AKP‘li üyelerin oy çokluğuyla Meclis‘ten yine geçecekti.
Ancak muhalefetin istediği olmayacak ve oy birliği sağlanamayacaktı.
Demokrasi de böyle birşey değil mi zaten?
Özünde, çoğunluğun değil, azınlığın haklarını gözeten en mükemmel sistem…
Sosyal tesisler çığır açtı
Bursa Büyükşehir Belediyesi‘nin halka en çok dokunan yatırımlarından birkaçını bir çırpıda saymam istense, hiç tereddüt etmeden listenin en başına sosyal tesisleri koyarım.
Sayıları her geçen artan bu tesisler, tıpkı BESAS gibi halkçı belediye anlayışının en iyi örneğidir.
Nitekim, yoksul vatandaşlar da bu tesisler sayesinde kaliteli hizmet alabiliyor, denize nazır balık yiyebiliyor, leb-i derya veya püfür püfür esen bir manzara eşliğinde tatilini yapabiliyor.
Diğer belediye başkanları da mutlaka bu tesisleri gezmeli ve vakit kaybetmeden seçim bölgelerine inşa etmeliler.
Ayrıca, gıda terörüne karşı da sosyal tesisler mutlaka ayakta kalmalı.
Çünkü ne yediğiniz belli, mutfaklar pırıl pırıl ve kullanılan malzeme de en kaliteli markalardan seçiliyor.
Önceki gün bu tesislerden birini daha, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve BURFAŞ Genel Müdürü Muhammet Gümüşsoy‘un ev sahipliğinde yerinde gördük.
Muhammet Gümüşsoy, BUSKİ‘nin içinde, belediye personelinin yararlandığı yemekhaneyi bile, sosyal tesise çevirmiş.
Eskiden özel sektörün işlettiği yemekhane, kısa zamanda çağ atlamış adeta.
Nitekim, 120 kişinin gittiği yemekhane, birkaç gün içinde 400’ü bulmuş.
Gümüşsoy, hatırı sayılır miktarda yatırım yapmış ve kısa zamanda sonuç almış.
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe de, “Biz sadece sadece sosyal tesislerde değil, her hizmetimizde kaliteyi gözetiyoruz” diyerek, yönetim anlayışını anlattı.
Kuşkusuz, yerel yönetimlerin temel amacı kar olmamalı.
Ancak, BURFAŞ’ın sosyal tesisleri zarar da etmiyormuş.
Mesela, 2013 yılında, 1,8 milyon lira kar elde edilmiş.
Aynı yıl 4 milyon lira da yatırım yapmışlar.
Yani kar, doğrudan yatırıma gidiyomuş.
Son olarak, sunu söylemeliyim ki, sosyal tesisler, piyasayı düzenleyici bir işleve dönüşmüş.
Nitekim kaliteli hizmet sunan, her işletmenin ayakta durmaması için hiçbir neden yok.
AKKM’yi BİNTED işletmeye devam edecek
BURFAŞ’ın BUSKİ Sosyal Tesisi‘nde Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe‘yle belediye yatıırmlarını ve kent sorunları da konuştuk.
Yunuseli Havaalanı‘nda 45 gün sonra uçuşların başlayacağını söyleyen Altepe‘yi, masada bulunan Burulaş Genel Müdürü Levent Fidansoy da onayladı.
Altepe’yi, oldukça rahat gördük yatırımlarını anlatırken.
Stadyum sayesinde Bursa’nın marka değerinin arttığını söylerken, ‘yatırımların semeresin almaya başlıyoruz‘ der gibiydi.
Altepe‘ye, son günlerin tartışmalı konusu Merinos AKKM‘yi sordum.
Acaba, AKKM’nin salonlarının kiralanmasına, belediyeye bağlı bir komisyon mu karar verecek bundan sonra?
Başkan Altepe, çok net, “Hayır, AKKM’yi BİNTED işletiyor” dedi.
Yani yine sorumlu Semih Pala olmaya devam edecekmiş.