Olay Gazetesi Bursa

Kuyrukçuluk yapan bir kısım ‘sol’a birkaç soru

HDP bile referanduma temkinli bir söylemle yaklaşırken… İsrail dışında kağıt üzerinde hiçbir ülke referanduma destek vermezken… Dünyada tek bir solcu önderin ağzından “Kuzey Irak bağımsız olmalı” kelamı çıkmamışken… Bizim bir kısım ‘sol’ particik, Lenin’in bile pratikte uygulamadığı ve tamamen stratejik bir hamleden ibaret olan,  ‘ulusların kendi kaderini tayin etme hakkı vardır” söylemini dayanak yaparak, referanduma […]

HDP bile referanduma temkinli bir söylemle yaklaşırken…

İsrail dışında kağıt üzerinde hiçbir ülke referanduma destek vermezken…

Dünyada tek bir solcu önderin ağzından “Kuzey Irak bağımsız olmalı” kelamı çıkmamışken…

Bizim bir kısım ‘sol’ particik, Lenin’in bile pratikte uygulamadığı ve tamamen stratejik bir hamleden ibaret olan,  ‘ulusların kendi kaderini tayin etme hakkı vardır” söylemini dayanak yaparak, referanduma destek verdiler, Barzani’den daha çok Barzani’ci kesildiler.

Madem solculuk adına, madem mazlum ulusları desteklemek uğruna referandumu ölümüne savunuyorsunuz…

Peki solcu olmanın olmazsa olmazı antiemperyalist bir tavır sergilemekse, neden bölgedeki Kürt hareketinin yıllardır emperyal güçlerin ağababası olan ABD’nin taşeronluğunu yaptığını, sırtını dayadığını, gücünü onlardan  aldığını görmezden geliyorsunuz?

Var mı buna bir yanıtınız?

Veya yıllardır antiemperyalist bir tavır sergileyen İran yönetiminin  referanduma karşı olmasını, yıllardır savunduğunuz ideolojik partneriniz Esad’ın  Barzani’ye destek vermemesini izah edebilir misiniz?

Ya da Ortadoğu’yu yeni bir kaosa sürükleyeceği, yeni çatışmalara zemin hazırlayacağı, yeni ölümlere kapı aralayacağı belli olan bir referandumun, ABD’nin BOP projesinin inşasına tuğla taşımak olduğunu neden görmezden gelirsiniz?

 

AK Parti’den seçmene yakın markaj

 

7 Haziran dışında girdiği tüm seçimlerden istediği sonucu elde eden ve referandumlarda da hedefine ulaşan AK Parti’nin başarısı için birçok neden sayabiliriz.

Uluslarası konjonktür…

Ekonomik nedenler…

Muhalefetin zayıf olmasından kaynaklanan seçeneksizlik…

Ancak AK Parti Genel Merkezi, halkın nabzını iyi ölçemeseydi 15 yıllık iktidar hayal olabilirdi.

Zaman zaman yalpalayan teşkilatlardaki revizyonlar, seçmenin beklentilerini karşılamaktan uzak görüntü sergileyen belediye başkanlarının istifa ettirilmesi ve Kabine revizyonu, seçmenle zayıflayan bağı yeniden güçlendirecek hamleler olarak yorumlanıyor AK Parti çevrelerinde.

Bir yandan partinin vitrini yenileniyor ve teşkilatlar yeniden dizayn ediliyorken diğer yandan da dört başı mamur bir mutfak çalışması için düğmeye basıldı.

Partinin kuruluşundan bu yana birçok kademede görev almış deneyimli  siyasetçi  Hayati Yazıcı’nın siyasi ve hukuki işler başkanlığına getirilmesiyle birlikte, saha çalışmalarına da ağırlık verilecek.

Bu kapsamda, AK Parti yöneticilerinden oluşan bir ekip, Türkiye’nin dört bir yanında seçmenin nabzını tutacak, teşkilatlarla bire bir ilgilenecek.

Her konuda halkın görüşlerini raporlayacak söz konusu ekip, güncel konularla ilgili seçmen refleksini tespit edecek.

Bu çalışma 2019’a yönelik ciddi bir hazırlık anlamını taşıyor.

Ancak daha önemlisi, saha ekibinin tespitleri  partinin üreteceği politikalara ışık tutacak.

Önümüzdeki günlerde daha da netleşecek çalışmanın çerçevesi budur.

Keşke muhalefet partileri de aynı yöntemle politika üretebilse de tek kale oynanan maçı andıran Türk siyasetine rekabet gelse.

 

Mehmet Tunçak’a 15 il verildi

 

AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkanlığı’nda görev paylaşımı yapıldı.

Daha doğrusu  bu birimde çalışan genel merkez yöneticilerinin sorumlu olacakları iller belirlendi.

Bursalı siyasetçi Mehmet Tunçak da görev paylaşımında 15 ilden sorumlu oldu.

Tunçak ağırlıklı olarak Akdeniz ve Ege illerinden sorumlu olacak.

Ancak Konya gibi İç Anadolu Bölgesi’nin büyük kentleri de Tunçak’ın sorumluluk alanında olacak.

İzmir, Muğla, Antalya gibi kentlerin koordinatörlüğüne atanan Tunçak’ı yoğun bir mesai bekliyor.

Bursa koordinatörlüğüne ise Samsun eski milletvekili Cemal Yılmazdemir getirildi.