Olay Gazetesi Bursa

Kültür Okulları’ndan dev eğitim yatırımı

2002 yılında kurulan Özel Bursa Kültür Okulları, eğitim sistemine model olacak yeni okul projesini hayata geçiriyor.  Kültür Okulları, 15 yıllık birikimini Bademli’ de “yaşayan okul” konseptinde hayata geçireceği yeni kampüsüyle eğitim camiasına kazandırmaya hazırlanıyor. Kültür Okulları Bademli Kampüsü Eylül 2017’den  itibaren aşamalı olarak faaliyete geçecek. Bursa Kültür Okulları’nın 15 yıllık eğitim  yolculuğunu ve Bademli Kampüsü’nü, Yönetim […]

2002 yılında kurulan Özel Bursa Kültür Okulları, eğitim sistemine model olacak yeni okul projesini hayata geçiriyor.  Kültür Okulları, 15 yıllık birikimini Bademli’ de “yaşayan okul” konseptinde hayata geçireceği yeni kampüsüyle eğitim camiasına kazandırmaya hazırlanıyor.

Kültür Okulları Bademli Kampüsü Eylül 2017’den  itibaren aşamalı olarak faaliyete geçecek. Bursa Kültür Okulları’nın 15 yıllık eğitim  yolculuğunu ve Bademli Kampüsü’nü, Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Bulut ve Yönetim Kurulu Üyesi Yıldırım Sırakaya ile konuştuk.

Özel eğitime dershanecilikle başlangıç yaptınız ve 2002’ den bu yana da Bursa Kültür Okulları ismiyle devam ediyorsunuz. Bu süreçle ilgili neler söylersiniz?
 

Zafer Bulut: Yıllar süren kamudaki eğitim görevlerimizden sonra başladığımız dershanecilik, özel sektördeki staj yıllarımız oldu. Farkında olmadan özel okulculuğa hazırlık yapmışız. Özel okul açma girişimimiz o sıralardaki gözlemlerimiz, tecrübelerimiz sonucunda gerçekleşti. O yıllarda devlet okullarında okuyan öğrencilerin, dershanede ek hizmet almalarının bir anlamı vardı. Noksan kalan bilgilerini, öğrenemediklerini özel sektöre ücret ödeyerek tamamlamaya çalışıyorlardı. Bunu anlamak mümkündü.  Ama anlamakta zorlandığımız şey,  -büyük beklentilerle gidilen özel okullarda tam öğrenme gerçekleşmeyince- velilerin yeni arayışlara girmeleriydi. Matematiği, Fiziği, İngilizceyi ekstra para harcayarak dershanede tamamlama çabasıydı. Bu anlaşılır bir şey değildi. Bir veli çocuğu için devlet okullarının eğitim standartları ile yetinmeyip özel okul arayışına girecek, çocuğunu bin bir güçlükle okuttuğu bu özel okul da beklentisine cevap vermeyecek, hafta sonu dershane, hafta içi akşamları da özel ders koşturmacalarında olacak. Bunun mantıklı bir açıklaması yoktu. O yıllarda bizim dershanelerimize devam eden böyle yüzlerce özel okul öğrencisi vardı. Bu öğrencilere öyle bir özel okul sunulmalıydı ki, akademik anlamda tüm derslerden beklediklerini bulmanın yanında; sporun her türlüsünü, sanatsal ve sosyal faaliyetleri ek bir ücret ödemeden hem de hakkıyla tek adresten almalarına fırsat verilmeliydi. Biz bu ihtiyacın cevabı olmak üzere yola çıktık. Özel Bursa Kültür Okulları’nın hiçbir öğrencisi dershaneye gitmemeli, okul dışından herhangi bir özel derse ihtiyaç hissetmemeli, sanatını da, sporunu da, her türlü etkinliğini de bizim okul markamızın altında ve ek bir ücret ödemeden almalıydı.“Bu gerçekleşti mi ?” sorunuza gönül rahatlığıyla verilecek cevap, evettir.

 

“EĞİTİMDE ÖNCÜ OLDUK ”

 

Bugün 15. yılınızdasınız. Yola çıktığınızda bugünleri hayal etmiş miydiniz?
 

Yıldırım Sırakaya: Elbette. 15 yıl önce bugünleri hayal ederek yolculuğumuza kendimizi velilerimizin ve öğrencilerimizin yerine koyarak başladık. “Nasıl bir okulda öğrenci olmak isterdik?” diye hayal ettik. Onlar gibi düşünmeye çalışırken edinilmiş tecrübelerin süzgecinden de geçirdik hayallerimizi. Bu öngörü ile de Bursa’da özel okulculuk geleneğinde her daim ilkleri uygulayageldik.  Bundan da biz, çalışanlarımız, öğrenci ve velilerimiz bir bütün olarak kıvanç duyuyoruz.

 

Değişik sınavlarla eğitim hayatınızı ara vermeden sürdürüyorsunuz? Eğitim camiasında kalıcı olmanın koşulları nelerdir?
 

Zafer Bulut: Eğitimde Bursa’nın Türkiye markasıyız. 15 yıldır akademik yönden öğrencilerimizin bütününün genel ortalamasıyla, Türkiye’nin en iyilerinden birisi olmayı başardık. Yani kitlesel başarıyı öne çıkardık. Binlerce okul arasında okul ortalaması ile öne çıkma geleneğimiz hiç bozulmadı. Eğitim sistemleri değişti, üst okullara öğrenci yerleştirme sistemlerinin bazen ismi, bazen de içeriği değişti. Sınavlarda kimi zaman 20, kimi zaman 25 soru soruldu. Sınava girilen ders sayıları 4 idi, İngilizce eklendi 5 oldu, din kültürü eklendi 6 oldu. Sınavlarda sorulan konu içerikleri değişti. Bilginin sorulduğu yıllar oldu, yorumun öne çıktığı seneler oldu. Sınavın adı Anadolu Liselerine Giriş Sınavı idi ve 5. sınıftan sonra yapılıyordu. 8. sınıftan sonra yapılmaya başlandı. Adı LGS, OKS oldu. OSK SBS’ye, SBS TEOG’a dönüştü. Ama bütün bu değişim ve dönüşümlerin içerisinde değişmeyen tek şey; Özel Bursa Kültür Okulları’nın 15 yıldan beri tüm branşlarda kitlesel başarıları… Ve okul ortalaması ile Türkiye’nin ilkleri arasında yer alması oldu. Böylesi bir akademik yeterlilik, öğrencilerin öğrenme stillerini dikkate alarak, onları küçük gruplar halinde yüzlerce saat özel çalışma programına almakla mümkün. Bu yüzlerce saat özel çalışma doğaldır ki, sayıları oldukça kabarık öğretmenlerle mümkün. Yani, salt ticari düşünen organizasyonların yapabileceği bir iş değil. Buna ek olarak, bütün bu başarıların temelinde, eğitime inanan bir öğretmen kadrosu ve diğer eğitim çalışanlarının heyecanlarını dorukta tutmayı başaran bir yönetim anlayışı… Eğitim ticari bir alan değildir ve olmamalıdır. Özel sektör bu alanda kâr amaçlı değil, değer üretmeye yönelik bir hedefle işe koyulmalıdır. Çünkü eğitimin nesnesi insandır ve her insan saygındır. Bu alan salt ticari düşünülemeyecek kadar kutsal ve saygındı

 

“ANA HEDEFiMiZ iYi iNSAN YETİŞTİRMEKTİR”

 

Özel Bursa Kültür Okulları olarak değerleriniz nelerdir?
 

Yıldırım Sırakaya: Biz alışılagelen, klasik bir özel okul olmamaya çalıştık. Öğrencilerimiz, tüketim alışkanlıkları tavan yapmış, okulun yemekhanesinden çıkıp, kantininde ikinci kez yemek ücreti ödemek zorunda kalan tüketiciler olmasın istedik. Onların tüketim eğilimlerini tahrik eden marka bağımlıları olmamasını arzu ettik. İlgileri; daha çok harcama,  daha çok gösteriş yerine, daha çok kitap okumaya, İngilizce münazaralar, sanat ve spor olsun istedik. Fizik-kimya laboratuvarlarda zaman geçirmeyi özendiriyoruz. Biz bu duyguları geliştirmeye çalışıyoruz. Öğrencilerimizin, araştırıp sorgulayabilen, yeri geldiğinde eleştirel düşünceyle analizler yapabilen, kendi toplumuna yabancılaşmamış, toplumsal ortak değerlerin farkında bireyler olmaları için çabalıyoruz. Bu aynı zamanda “iyi insanın” “iyi vatandaşın”  nitelikleridir.

 

Bu değerleri öğrencilerinize kazandırmada hangi yöntemleri kullanıyorsunuz?
 

Yıldırım Sırakaya: Okullarımızdaki bütün uygulamaların ardında öğrencinin davranışına yansıyan bir felsefe var. Bunu şöyle özetleyebilirim; akademik, sanatsal, sportif ve kültürel tüm aktivite ve etkinliklerde disiplinler arası etkileşim ve pedagojik gerekçeler var. Örneğin, tiyatrodaki uygulamalarımızla Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik. Değişik oyunlarda rol alan 800 civarında öğrencimiz 36 haftada 36 oyunu Türkçe, İngilizce ve Almanca olmak üzere 3 farklı dilde sahnelediler. Oyun günlerinde birçok profesyoneli bir araya getirdik. Sesçi, ışıkçı, dekorcu, kostümcü, makyajcı herkes sorumluluk aldı. Genç sanatçılarımıza profesyonel destekler sağlayıp, eğitim süreleri buyunca öğrencilerimizin en az bir defa bir oyunda rol alarak, kendilerini ifade etmesini sağlamaya çalışıyoruz. Kültürel ve folklorik alanda halkoyunları dersinde tüm öğrencilerimiz Türkiye’nin 7 bölgesini konu alan çalışmalarla; ülkemizi değişik yönleriyle tanıtmaya çalışıyoruz. Karadeniz’in horonunu oynarken Trabzon’un mıhlaması, İzmir’in zeybeğini çalışırken Ege’nin incirini, İç Anadolu’nun kaşık oyununu oynarken Nevşehir’in ketesini, Kayseri’nin mantısını tanıyorlar. İstiyoruz ki, bizim çocuklarımız ülkelerine yabancı olmasınlar. Tiyatro ve halkoyunları örneğini; görsel sanatlar, bilişim, akıl oyunları, seramik, ebru, karikatür, her türü ile resim ve müzikten, voleyboldan kort tenisine, futboldan satranca kadar bütün spor dallarıyla çoğaltmak mümkün. Bu farklı çalışmaların her birisi ile öğrencilerimizin değişik kimlik özelliklerini geliştirmesini sağlıyor ve onları hayata hazırlıyoruz.

 

“BADEMLİ KAMPÜSÜ TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLACAK”

 

15. yılınızda Bursa’ya büyük bir eğitim kampüsü kazandırmak için çalışmalara başladığınızı açıkladınız, Bademli’ deki yeni kampüste neler olacak?
 

Özel Bursa Kültür Okulları halen Ovaakça, Ataevler ve Özlüce kampüslerinde toplam 2 bin 300 civarında öğrenciye, 400’ e yaklaşan öğretmen ve çalışan kadromuzla hizmet vermekteyiz. 15. yılımıza ulaştığımız bugünlerde hayallerimizin sınırlarını zorlayarak Bursa’ya yeni bir eğitim kampüsü kazandıracak olmanın heyecanı içerisindeyiz. Yeni kampüsümüzde, yaşayan okul konsepti ile 79 derslik, 4 cep sineması, 1 bowling salonu, 1 sentetik buz pisti, 2 kapalı spor salonu, 700 kişilik konferans salonu, 19 atölye, 10 laboratuvar, 3 çok amaçlı salon, 9 kulüp etkinlik alanı, 3 yemekhane, 3 futbol sahası, 4 tenis kortu, 4 basketbol-voleybol sahası ve 1 binicilik maneji bulunacak.  Bu yıl eylül ayında 1. etabını tamamlayarak eğitime başlatacağımız kampüsümüzle fiziki anlamda yüzde 100 büyüyoruz. Kapalı alanımız iki katına çıkıp 50 bin metrekareye ulaşacak. Açık alanlarımız ise 45 bin metrekare olacak. Ama bu büyüme öğrenci sayımızın da iki katına çıkacağı anlamına gelmiyor. Artan kapasitemizin sadece yüzde 25’ i kadar öğrenci artışımız olacak. Böylelikle öğrencilerimize; dersliklerde, laboratuvarlarda, spor ve sanat uygulamalarında daha çok alan sağlayacağız. Bademli Kampüsü, “hayalimizdeki okulun” tam karşılığı olacak. Güçlü akademik sistemi, standartların çok üstündeki sosyal, kültürel, sportif alanları ve dünyanın en iyi eğitim kurumları örnek alınarak oluşturulan mimari projesiyle Bursa özel okulculukta yeni bir bakış açısıyla buluşacak. Sonuç itibarıyla söylemek gerekirse, 15. yılımıza vardığımız bugünlerde bizim için asıl olan Bursa’nın eğitimde Türkiye markası olan Özel Bursa Kültür Okulları’nın eğitim kalitesini korumak ve daha da yükseltmektir… Bu amacı gerçekleştirmek için yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz.

 

Zafer Bulut kimdir?
 

Öğretmen. Branşı, Türk Dili ve Edebiyatı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunu. Doğu Anadolu’da zorunlu bölge hizmeti, askerlik sonrası Balıkesir ve Bursa Anadolu Lisesi yılları… Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde 5 yıllık bir üst düzey yöneticilik… Kurucu olarak 1995’ te Kültür Dershaneleri ve Özel Bursa Kültür Okulları’nın kuruluşundan itibaren Eğitim Koordinatörlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlı’ğını yapıyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Konseyi Başkanlığı yapmakta. Milli Eğitim Bakanlığı Şûra delegesi. Evli 4 çocuk babası.

 

​Yıldırım Sırakaya kimdir?
 

Yönetici. Uludağ Üniversitesi Siyaset Bilimi Kamu Yönetimi Bölümü mezunu. Kültür Eğitim Kurumları’nın tüm birimlerinde başlangıçtan beri kurucu yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. 1995’te dershanecilik, 2002’den bugüne de Özel Bursa Kültür Okulları Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapıyor. Milli Eğitim Bakanlığı Şûra Delegesi. Evli, 2 çocuk babası.