Olay Gazetesi Bursa

Kozahan’a doğal taş döşeniyor ama…

Geçen hafta nur topu gibi bir Kozahan krizimiz oldu. Öyle ki UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Kozahan’ın avlusuna yapılan kesme taş döşeme inşaatı tepkiler üzerine durduruldu. Peki Koza Han’da ne yapılıyor, neden bu kadar tepki çekti zemin döşeme çalışmaları. Konuyu Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ile konuştuk. Aslında Şimşek, olay.com.tr’de yeni […]

Geçen hafta nur topu gibi bir Kozahan krizimiz oldu.

Öyle ki UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Kozahan’ın avlusuna yapılan kesme taş döşeme inşaatı tepkiler üzerine durduruldu.

Peki Koza Han’da ne yapılıyor, neden bu kadar tepki çekti zemin döşeme çalışmaları.

Konuyu Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ile konuştuk.

Aslında Şimşek, olay.com.tr’de yeni Atatürk Spor Salonu’nu anlatmak için konuğum olmuştu ancak o gün Kozahan gündemi de vardı.

Şimşek de Kozahan’da yapılan çalışmalarla ilgili, kimsenin değinmediği, gelişmeye farklı pencereden bakmamızı sağlayacak önemli bilgiler paylaştı.

“Kozahan’ın ilk yapıldığı dönemde, iç avluda kayrak taşı dediğimiz tümsekli taşlar vardı. Bu taşlar, köy yollarında olur genellikle. Daha sonra zemin, Arnavut kaldırımı diye bilinen küp taşlarla kaplanmış. İnsanlar önceki zemini doğal zannediyorlar ama o da Kozahan’ın ilk dokusuna ait bir taş döşemesi değildi.”

Demek ki neymiş?

Kozahan’ın aslına uygun ilk taşları, yıllar önce tarih olmuş.

Yerine Arnavut kaldırımı diye bilinen, bana göre son derece estetik ve nostaljik bir havası olan taşlarla  kaplanmış zemin.

Peki bu son çalışmada döşenen doğal taş değil mi?

Şimşek’in söyledikleriyle devam edelim.

“Arnavut kaldırımı taş döşemesi zamanla deforme oluyor.

2016 yılında onaylanan iç düzenleme projesi, esnaftan görüş alınarak Anıtlar Kurulu’ndan onay alıyor.

Onaylanan projedeki zemin döşemesi, sirkülasyon alanında granit, oturma alanlarında bazat taşı şeklindedir.

Ancak esnaf, taş döşemelerde çukurların ve tümseklerin oluşmaması için düz bir zemin talep ediyor.Yani, taşların küp şeklinde değil de plaka şeklinde döşenmesini istiyor.

Esnafın isteği üzerine yeni bir tadilat projesi geliştirilip, Anıtla Kurulu’ndan onay alınıyor. Yani tepkiler nedeniyle duran çalışma aslında Anıtlar Kurulu’ndan onaylı bir projedir.”

Tepkilerin odağında şu iddia vardı:

Tarihi Kozahan’ın zeminine AVM’lerdeki gibi beton döşeniyor.

“Hayır” diyor Şimşek ve ekliyor:

“Grant ve bazat doğal taşlardır. Ancak bu taşlar plaka şeklinde döşendiği için, doğallıktan uzak algısı oluştu. Aslında ilk projedeki gibi granit taş küp şeklinde döşenseydi, tarihi dokuyla bu kadar uyumsuz görünmeyecek ve tepki çekmeyecekti. Ancak doğal taşlar, çok düzgün ve muntazam büyük plakalar şeklinde döşendiği için uyumsuz görünüyor.”

Şimşek, taşların küp haline getirilip döşenmesi halinde sorunun ortadan kaldırılacağını belirtiyor.

Mimar Şimşek’in söylediklerinden anladıklarım şunlardır:

-Kozahan’a AVM havası veren taşlar, aslında doğal taşlardır.

-Taşlara AVM zemini havası veren, plaka şeklinde kesilip, döşenmesidir. Esnafın isteğine uyulmayıp, taşlar küp küp döşense, bugün Koza Han diye bir gündemimiz olmayacaktı.

-Anıtlar Kurulu’ndan geçen her proje doğru proje anlamına gelmiyor. Taşlar, küp şekline dönüştürülürse, sorun ortadan kalkar.

 

Uludağ Üniversitesi öğrencileri itiraz ediyor

 

Uludağ Üniversitesi geçen hafta Twitter’da  TT oldu.

Reklamın iyisi, kötüsü olmaz derler ama Uludağ Üniversitesi, öğrencilerini isyan ettiren bir uygulamayla gündem oldu.

Malum, pandemi nedeniyle sınavlar online yapılıyor.

Uludağ Üniversitesi Senatosu, geçen günlerde online sınavda boş bırakılan soruya geri dönülemeyeceği kararı aldı.

Öğrenciler,  zorlandığı soruyu ilerleyen dakikalarda çözmek isterse, hakkı yanacak.

Yani o dakikada çözdü, çözdü, çözemedi geçmiş olsun.

Öğrenciler anlam veremedikleri ve tamamen kendilerini zora sokacak bu uygulamanın kaldırılması için Twitter’da

‘BUÜ Öğrencileri İtiraz Ediyor!’ etiketi açıyorlar.

Ve kısa zamanda bu etiket TT oluyor.

Hatta öğrenciler uygulamanın kaldırılması için yasal haklarını bile kullanacaklarını söylüyorlar.

Öğrenciler, ayrıca ilk kez uygulanacak ‘dört doğru bir yanlışı götürür’ kararına da şiddetle karşı çıkıyor.

Uludağ Üniversitesi Senatosu, öyle anlaşılıyor ki pandemi nedeniyle zaten doğru düzgün eğitim alamayan öğrencilerin, sınavlarda başarılı olmaması için elinden geleni yapıyor.

İyi ama neden?

 

O tabela Nilüfer Belediyesi’ne yakışmadı

 

Nilüfer Belediyesi’nin sokak hayvanları için yaptıklarını hep alkışladık.

Sokak hayvanları için mama desteğinde bulunmalarının, barınmaları için evler inşa etmelerinin ötesinde fevkaledenin de fevkinde işler yapıyorlar.

Mesela Altınşehir’de koca bir alana bir köpek parkı yapmışlar ki çok fazla örneği var mı bilmiyorum.

Ancak şu tabela hiç olmuş mu?

Fotoğrafı çeken Duygu Şahin isimli okuyucumuz, her gün köpeği Jessie ile Beşevler Mahallesi Güneş Sokak’taki halı sahaya gidiyor.

Bir gün geldiğinde Nilüfer Belediyesi’nin, “Sahaya evcil hayvan sokmak yasaktır” tabelasıyla karşılaşıyor.

Belli ki o tabela, köpeklerin halı sahayı kirletttiği düşüncesiyle asılmış.

Oysa tam tersi.

Okuyucumuz, köpeği Jessie’nin insanların attığı çöpleri temizlediğini söylüyor.

Yani insanlar kirletiyor, köpekler temizliyormuş.

Eğer konu kirlilik ise, “Sahaya insan sokmak yasaktır” diye bir tabela daha uygun olmaz mıydı?

Belediyenin tabelası bana, evcil hayvan istemeyen İDO ve bazı şehirlarası otobüs şirketlerinin yasakçı uygulamasını anımsattı.

——————-

 

Bu nasıl sokağa çıkma yasağı?

 

Efendim 80 saatlik bir sokağa çıkma yasağı geride kaldı.

Rakamlardan da anlaşılacağı üzere, vaka sayısı azalıyor ve salgın geriliyor.

Umarız, vaka sayılarının sıfırlanacağı günler de en kısa zamanda gelir.

Son sokağa çıkma kısıtlamasında sokaklarda ve ana caddelerdeki manzara dikkat çekiciydi.

Sokakta insanlar, güzel havanın da etkisiyle özgürce dolaşıyor, araçlar yollarda arzı endam ediyordu.

Sanırım, pandemi gibi yasakları da da kanıksadık.