Olay Gazetesi Bursa

Konjonktürel işbirliği stratejik işbirliğine dönüşmeli

Moskova Notları (2)   Türkiye-Rusya ilişkileri tarih boyunca inişli çıkışlı bir seyir izlemiş. Osmanlı döneminde bozulan ilişkiler Sovyet devrimi sonrası Lenin ile Atatürk’ün çabaları sayesinde yepyeni bir döneme girmiş. Sovyet hükümetinin altın ve silah yardımları Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında hayati bir destek olarak tarih sayfalarındaki yerini alırken, genç Cumhuriyet’in sanayi kuruluşlarında da hep Rusların izleri var. […]

Moskova Notları (2)

 

Türkiye-Rusya ilişkileri tarih boyunca inişli çıkışlı bir seyir izlemiş.

Osmanlı döneminde bozulan ilişkiler Sovyet devrimi sonrası Lenin ile Atatürk’ün çabaları sayesinde yepyeni bir döneme girmiş.

Sovyet hükümetinin altın ve silah yardımları Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında hayati bir destek olarak tarih sayfalarındaki yerini alırken, genç Cumhuriyet’in sanayi kuruluşlarında da hep Rusların izleri var.

Atatürk’ün ölümünün ardından Türkiye’nin ABD öncülüğündeki Batı bloğuna evrilmesi ve Stalin’in Türkiye’ye yönelik olumsuz politikaları iki ülke ilişkilerini yeniden bozmuştu.

Soğuk Savaş bittikten sonra ise Türkiye ile Rusya ilişkileri yeni bir boyut kazanmış ve uçak krizine kadar hiç bozulmamıştı.

 

RUSLAR TÜRKİYE İLE BARIŞMAKTAN MEMNUN

 

Moskova notlarımızın ikinci gününde Moskova sokaklarında Ruslara mikrofon uzattık ve 2 sorunun yanıtını aradık.

Türk ve Rus ilişkileri…

AB’nin ambargoları…

Önce Rusların Türkiye ile ilgili sorumuza verdiği yanıtlar:

-Bu konuda çok derin bir bilgiye sahip değilim ama ilişkilerin bugün gayet iyi olduğunu biliyorum. Uçağımızın düşürülmesi çok kötü birşeydi.Bunun olmaması gerekiyordu.

-Şu an herşey çok iyi gidiyor. Türkiye çok güzel bir ülke ve bizimle de arasında bir sorun yok. Ancak 2 ülke arasındaki ilişkilerin daha kalıcı bir dostluğa ulaşması gerekiyor.

-Bugün herşey harika gidiyor. Ancak uçağımız düşürüldüğünde hiçbir Rus, Türkiye hakkında iyi düşünmüyordu. Bundan böyle de barış içinde yaşamamız gerekir.

-İlişkiler bugün iyi ancak uçak krizi döneminde çok kötüydü. Birbirimize güvenmeliyiz ki ilişkilerimizi sürdürebilelim. İki ülke arasında güven ve dostluk devam etmeli.

-Çok olumlu günlerden geçiyor iki ülke. Çok kötü günleri liderlerimizin bilgeliği sayesinde atlattık. Ancak ilişkilerimizi daha da iyi bir noktaya getirmeliyiz. Ortadoğu’da ortak çıkarlarımızın olduğunu unutmamalıyız.

-Uçağımızın düşürülmesinin ardından çok kötü bir dönem geçirdik. Ancak Erdoğan ve Putin, krizin atlatılmasında önemli rol oynadılar. Yine de daha iyi olması gerekir ilişkilerin.

Rusların ortak görüşünü 3 cümleyle özetleyebiliriz:

-Uçak krizi ilişkilere gölge düşürdü ancak bugün hiçbir sorun yok.

-Türkiye ile Rusya ilişkilerinin düzelmesi iki ülkenin da çıkarları gereği faydalı olmuştur.

-İlişkiler iyi ancak daha iyi olması gerekir.

 

AMBARGOLAR RUSLARIN UMURUNDA DEĞİL

 

Sokak röportajlarımızda ikinci sorumuz da Avrupa Birliği’nin Rusya’ya yönelik ambargolarıydı.

Ruslar ne düşünüyordu ambargolarla ilgili?

Doğrusu Ruslar ambargoyla ilgilenmiyor.

Hatta bazılarının ambargolardan haberi olmadığını öğrendik.

Kimi de ambargonun kendilerini etkilemediğini söylüyor.

Bir üniversite öğrencisi ambargolar sayesinde bazı alanlarda yerli üretim yapmak zorunda kaldıklarını ve bunun da faydalı olduğunu söyledi.

ABD’nin Suriye’de saldırgan bir politika izlediğini ve Rusya’nın Suriye’ye müdahale etmesi sayesinde bu ülkenin bölünmekten kurtulduğunu sözlerine ekleyen öğrenci, Türkiye ile Rusya’nın Ortadoğu’da beraber hareket etmesinin bölgeye istikrar getireceğini belirtti.

 

“BÜYÜK SANAYİ KURULUŞLARIMIZDA RUSLARIN İZLERİ VAR ”

 

Uçak krizinin çözümünde büyük rol oynanan Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar’ın heyetinde yer alan İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar’ın da görüşlerini aldık.

Sözlerine “tarihsel perspektiften baktığımızda, Rusya ile Türkiye ilişkilerinin inişli çıkışlı olduğunu” söyleyerek başlayan Ağar, Cumhuriyet kurulduktan sonra iki ülke arasında çok sıcak ilişkilerin başladığını, Soğuk Savaş dönemindeyse Stalin’in Türkiye’yi rahatsız edici taleplerde bulunması nedeniyle yeniden bozulduğunu kaydetti.

Ağar şöyle devam etti:

“Demirel döneminde Ruslar’ın, İskenderun Demir Çelik, Seydişehir Aliminyum ve Aliağa Petrokimya Tesisleri gibi sanayi kuruluşlarında izlerini görüyoruz. Soğuk Savaş bittikten sonra da özellikle AK Parti iktidarında Tayyip Bey’in Rusya ile ekonomik ilişkileri geliştirdiğini ve bunun sonucunda da iki ülke arasındaki ticaretin belli bir ivme kazandığını biliyoruz. Ticaret hacmi 100 milyar dolara kadar çıkabilecekken, uçak krizi patlak verdi. Krizde Rusya’nın baskısı bir yana NATO’nun da müttefiğini yanlış yönlendirecek politikalara itmesiyle ilişkiler bozuldu. Ancak Sayın Bakan Cavit Bey’in krizin sona ermesiyle ilgili üstlendiği arabuluculuk sonuç verince ilişilerimiz eskisine döndü. Cavit Bey’in aldığı ödül, klasik bir madalyayla izah edilemeyecek kadar değerlidir. Bunun önemi gelecekte daha iyi anlaşılacak. Bu anlamda Sayın Çağlar’a şükranlarımı sunuyorum. Çok önemli bir hizmet yapmıştır ülkesine”.

 

“ÜLKEYİ YÖNETENLERE DESTEK OLMALIYIZ”

 

Ağar, Rusya ile ilişkilerin iyi olması, Türkiye’nin Avrupa’dan kopmasını gerektirmediğini düşünüyor.

Ancak Batı’nın da Türkiye konusunda kendisine çekidüzen vermesi gerektiğini ileri süren Ağar, “Hiçbir ülke bağımsızlığından taviz vermek istemez. Türkiye’nin, coğrafi, stratejik ve tarihi bakımdan  bölgede ağırlığı vardır” dedi.

İişkilerinin düzelmesinin bölge ülkelerine de istikar getireceğinin altını çizen Ağar şunları söyledi:

“Türkiye kendisini var eden değerleri çok iyi kavrayıp, hem İmparatorluk’tan gelen değerleri reddetmeyerek hem de modern Cumhuriyet’in değerlerini koruyarak yoluna devam etmeli. Devletimizin ve milletimizin menfaatleri, iç politikaya alet edilmeyecek kadar hayati önemdedir. Bu anlamda görevde olan insanlara destek olunmalı, sorumluluk sahibi insanları ulu orta eleştirmek yerine yapıcı bir şekilde destek olunmalı.”

 

Moskova notlarımızda, Rusya’da yaptığımız söyleşileri aktardık, gözlemlerimizi paylaştık.

Özetlemek gerekirse, Rusya ile Türkiye arasındaki işbirliği iki ülke tarafından da çok olumlu bakılıyor.

Ve bir adım ötesinde iki ülkenin daha fazla işbirliği yapmasının altı çiziliyor.

 

FOTOĞRAFLAR HİKMET TUNCEL