Kurultaya günler kala CHP’de hareketli saatler yaşanıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün il başkanlarını topladı.
Gündem elbette 36. Olağan Kurultay’dı.
Kılıçdaroğlu, kurultay ile ilgili görüşlerini aktarıyor partisinin il başkanlarına.
Ardından il başkanlarından şunu istiyor:
Hiçbirinizin Parti Meclisi’ne aday olmasını istemiyorum.
Böylelikle, Kılıçdaroğlu’nun anahtar listesinde il başkanlarının yer almayacağını öngörebiliriz.
CHP Genel Başkanı’nın bu hassasiyetin arka planında, bir yöneticinin farklı görevlerde yer almasını istememesi var.
Ancak daha da önemlisi, bu kararın geleceğe dönük başka işaretler vermesi.
Yani, parti yöneticilerinin önümüzdeki seçimlerde milletvekili, belediye başkan ve belediye meclis üyesi adayı olmaması yönünde bir eğilimi söz konusu Kılıçdaroğlu’nun.
CHP’de her seçim arifesinde genel merkezin bu yönde bir tavsiye kararı olur ancak pratiğe geçmezdi.
Bu kez Kılıçdaroğlu’nun tavsiye kararını ilke kararına dönüştüreceği ileri sürülüyor.
Gelelim Bursa cephesine.
CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş, Yüksek Disiplin Kurulu adaylarıyla ilgili bir açıklama yaptı.
Akkuş özetle şunları söyledi:
Yüksek Disiplin Kurulu’na iki adayımız var. Biri Deniz Baykal, diğeri Güner Aklan. Baykal, Nilüfer İlçe Başkanı Mehmet Turan Tansal’ın önerisiydi. O önerdiği için Deniz Baykal’ı YDK’ya önereceğiz. Ancak Güner Aklan’ı da destekleyeceğiz. Buradaki tutumumuz, hiç kimseyi ayırt etmeden Bursa’nın tüm adaylarını desteklemek.”
Haber güzel ama nasıl?
5 Aralık 2017’de, yani yaklaşık 2 ay önce Veli Sarıkaya’nın görevden alınmasıyla Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atanan Sabahattin Dülger, önceki gün müjde kıvamında bir açıklama yaparak, 2019’da Bursa’nın tekli eğitime geçeceğini söyledi.
Ancak Bursa eski Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya’nın ifadesiyle, Bursa’da tekli eğitim oranı yüzde 83.
Bir diğer ifadeyle 217 okulda halen ikili eğitim yapılıyor.
Yani 2019’da tekli eğitime geçmek için onlarca okul yapılması gerekir.
Üstelik yine Sarıkaya, Eylül 2017’de Bursa’da 16 okulun deprem riski açısından yıkılacağını, 143 okulun da riskli olduğunu ilan etti.
Bu durumu da göz önüne alırsak, tekli eğitime geçmek için Bursa’nın acilen 100’den fazla okula ihtiyacı var ki, bunun nasıl gerçekleşeceği soru işareti.
Biraz vicdan biraz hoşgörü
Canlı yayının heyecanını, stresini ve riskini iyi bilirim.
Ağzınızdan çıkan her kelimeye dikkat etmen gerekir.
Ancak hata insana mahsus…
TRT spikeri Tuğba Dalkılıç, canlı yayında, “Terör örgütü sivillere bu noktadan saldırıyordu” yerine yanlışlıkla, “TSK, sivillere işte bu noktada saldırıyordu” dedi ve kıyamet koptu.
Dalkılıç, yanlışlıkla sarf ettiği cümle nedeniyle özür diledi.
Ancak nafile.
Pusuda bekleyen linççiler, hükmü vermişti bir kere, tez kellesi vurula!
Tuğba Dalkılıç’a en çok yüklenenlere baktım, muhalif medya.
TRT, hükümet kontrolünde ya, amaçları ağzından yanlışlıkla çıktığı besbelli olan bir cümle nedeniyle hata yapan sunucu ve TRT üzerinden iktidar partisini sıkıştırmak.
Oysa, sanki bu linç ikliminden en fazla kendileri mağdur olmamış, düşünce özgürlüğüyle izah edilebilecek bir yazı, yorum veya haber nedeniyle karşı mahallenin trolleri tarafından duman edilen onlar değilmiş.
Çağrım her iki tarafa.
Yapmayın beyler, bayanlar.
Biraz sağduyu, biraz hoşgörü, biraz vicdan, biraz adalet.
Bugün olmasa da birgün size de lazım olur.