Daha önce birkaç kez adaylık için yeşil ışık yakan Kılıçdaroğlu cephesindeki son gelişme, Parti Meclisi Üyesi Bülent Kuşoğlu’nun, genel başkanını cumhurbaşkanı adayı şeklinde takdim etmesiydi.
Yani ilk kez, parti içinden bu kadar net ifadelerle Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ilan edildi.
Kılıçdaroğlu’nun kazanma şansıyla ilgili görüşler çeşitli olsa da bugünkü yazının konusu değil.
Kritik soru şu:
Millet İttifakı, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda mutabık mı?
Hayır değil.
En azından henüz değil.
Nitekim son seçimde cumhurbaşkanı adayı olan Akşener’in bir kez daha aday olmak istediği biliniyor.
Ayrıca, Kılıçdaroğlu ile adaylık konusunu konuşmadıkları da biliniyor.
Kılıçdaroğlu ile Akşener’in konuşmadığı bir başka konu da Bursa.
Malum Kılıçdaroğlu aylar önce Bursa’ya geldiğinde, Bozbey’in adaylığını ilan etmişti.
Ancak İYİ Parti kulislerini yokladığımızda Bozbey’in adaylığından Akşener’in haberi olmadığı bilgisine ulaştık.
Hatta Akşener’in kendisinin bilgisi olmadan Bozbey’in aday ilan edilmesinden duyduğu rahatsızlığı saklamadığı da belirtiliyor.
Kuşkusuz Kılıçdaroğlu deneyimli bir siyasetçi.
Gerek cumhurbaşkanlığı, gerekse de Bursa adaylığı meselelerinde ittifak ortağı ile köprüleri atacak hamlelerden sakınmasını bilir.
O halde Kılıçdaroğlu, erken adaylık açıklamalarıyla farklı gelişmelerin önünü mü kesmek istiyor?
Bunu süreç gösterecek.
Erdoğan’dan teşkilatlara saha talimatı
Belediye başkanları ve milletvekillerin de olduğu il başkanları toplantısında Erdoğan teşkilatlara saha talimatı verdi.
Toplantı sonrasında konuştuğum AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Meclis’in tatile gireceğini hatırlatarak şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanımız, Meclis tatile girdikten sonra illerimizde sürekli sahada olmamızı istedi. Pandemi sürecinde yeterince vatandaşa temas edemeyişimizin telafisini yapacağız. Bu sayede hem pandemide hükümetin yaptıklarını anlatacağız, hem de vatandaşın dertlerini dinleyeceğiz.”
Yani AK Parti teşkilatları için bu yaz yoğun geçecek.
Irkçılık bu kez Avrupa’da
2 yıl önce Konya’da oynanan Türkiye-Fransa maçında, Türk taraftarlar Fransa Milli Marşı’nın ıslıklamıştı.
Hatta FİFA’nın Türkiye’ye ceza vermesini bile istediler.
FİFA’dan ceza gelmedi ancak dünyada da geniş yankı bulan bu hadise nedeniyle imajımız hayli zedelenmişti.
Ancak o da ne, önceki gece oynanan Avrupa Futbol Şampiyonası yarı final maçında İngiliz taraftarlar, Danimarka Milli marşını yuhaladılar.
Avrupa’nın göbeğinde, futbolun beşiği ve demokrasinin merkezi olarak görülen ülkenin taraftarları, buram buram ırkçılık kokan bir protesto gösterine imza attılar.
UEFA, Danimarkalı kalecinin yüzüne lazer tutulması ve meşale yakılmasıyla birlikte, İngizlerin, rakip takımın milli marşını ıslıklaması nedeniyle soruşturma başlattı.
Soruşturmadan ne çıkar bilemeyiz.
Ancak İngiltere’deki ıslıklı protesto, ırkçılığın dünyanın genel sorunu olduğunu ve tüm kıtalarda kol gezdiğini bir kez daha ortaya koydu.