Olay Gazetesi Bursa

Kılıç Kalkan, barışın oyunudur

Bursa’nın fethiyle birlikte temelleri atılan Kılıç Kalkan Oyunu aradan geçen yaklaşık 700 yılda savaşın değil barışın simgesi oldu. Kılıç Kalkan Halk Oyunları Derneği Başkanı Metin Dikener, “Kılıç Kalkan’ı haşin göstermek, Bursa’ya büyük kötülülüktür. Bu oyunun teması Yurtta Sulh Cihanda Sulh’tur” dedi.   Bursa‘nın sembollerinden biri olan Kılıç Kalkan Oyunu’nu 5 kıtada oynadıklarını hatırlatan Dikener, “Kaddafi’den […]

Bursa’nın fethiyle birlikte temelleri atılan Kılıç Kalkan Oyunu aradan geçen yaklaşık 700 yılda savaşın değil barışın simgesi oldu. Kılıç Kalkan Halk Oyunları Derneği Başkanı Metin Dikener, Kılıç Kalkan’ı haşin göstermek, Bursa’ya büyük kötülülüktür. Bu oyunun teması Yurtta Sulh Cihanda Sulh’tur” dedi.

 

Bursa‘nın sembollerinden biri olan Kılıç Kalkan Oyunu’nu 5 kıtada oynadıklarını hatırlatan Dikener, Kaddafi’den Çavuşesku’ya varıncaya kadar dünya liderlerinin karşısında oynadık. Dünyada müziksiz oynanan ender oyunlardan biridir Kılıç Kalkan. Dünyanın her ülkesinden davet alıyoruz” diye konuştu.

 

Bu hafta Bursa’nın sembollerinden Kılıç Kalkan‘ı tanıtıyoruz. Konuğumuz Bursa Kılıç Kalkan Halk Oyunları Derneği Başkanı Metin Dikener. Setbaşı’ndaki Kılıç Kalkan Müzesi’nde gerçekleştirdiğimiz söyleşide, Kılıç Kalkan‘ın tarihçesi, Bursa‘yla olan mazisi, derneğin nasıl ayakta durduğu ve oyunun amacı gibi sorulara yanıt aradık.

 

Önce sizi tanıyalım, Metin Dikener kimdir?

 

1965 yılında Kılıç Kalkan Oyunu‘na hobi olarak girmiş ve yarım asırdır oyuncu, son 10 yıldır da dernek başkanı olarak görev yapan bir gönül eriyim.

 

 

Kılıç Kalkan Halk Oyunları Derneği’nden de söz eder misiniz?

 

Derneğin faaliyet yılı 1918. Kurucumuz merhum Mustafa Tahtakıran‘dır. 1956 yılında da dernek statüsü almışız. En eski derneklerden biriyiz.

 

700 YILLIK TARİH

 

Kılıç Kalkan Oyunu’nun tarihçesi nedir?

 

Kılıç Kalkan Oyunu 700 yıllık geçmişe sahiptir. 1326 yılında Bursa fethediliyor ve Osmanlı’nın ilk başkenti oluyor. O dönemin silahları; ok, yay, kılıç ve kalkandır. Bu silahlarla yoğun bir şekilde talimler yapılıyor. Bu eğitimler neticesinde bir takım figürler kendiliğinden ortaya çıkıyor ve halkla bütünleşiyor. Daha sonra hatim cemiyetlerinde, hafız yetiştirmelerde, toplu sünnet törenlerinde, peştemal kuşanmalarda ve padişahın fetihlere uğurlanmasında bu oyun oynanırmış. Tabii o zaman doğaçlama olarak oynanırmış.

 

Bugünlere nasıl gelindi?

 

1918 yılında kurucumuz merhum Mustafa Tahtakıran, Bursa Balibey Mektebi’nde oyunu öğrenmiş. İnebey Medresesi’nde de devam ettirmiş. İnebey Medresesi‘nde Kılıç Kalkan Oyunu ders olarak öğretiliyormuş. Isınma ve beden dersleri… 1930’lı yıllarda kurucumuz Mustafa Tahtakıran, arkadaşlarıyla oyunu stilize ederek bir sahne kareografisi oluşturmuş. Ve oyun bugünkü şeklini almış.

 

“SADECE BURSA’DA OYNANIYOR”

 

Kılıç Kalkan Oyunu Bursa dışında yok. Neden Bursa?

 

1976 yılında Bursa Belediye Meclisi bir karar çıkarıyor. Türkiye’nin 81 ilinde şehir logosuna giren bir halk oyunu yok. Kılıç Kalkan Oyunu, 1976’da şehir logosuna giriyor. Dünyanın neresine gidersek gidelim, elimizde kılıç ve kalkanı görenler Bursalı olduğumuzu anlıyorlar.

 

Başka yerlerde oynanmıyor değil mi?

 

Oynanmıyor ama animasyonlar yapıldığını görüyoruz ve duyuyoruz. Bu da bizi derinden üzüyor. Bu oyunun bir düğmesini değiştiremezsiniz. Dünyada da kılıç oyunları var. Mesela, Arap ülkelerinde kılıç güç anlamına geldiği için kutsaldır. Ama halk oyunu olarak bu düzeyde Bursa dışında başka bir yerde oynanmıyor.

 

“ANA TEMAMIZ BARIŞTIR”

 

Nasıl oynanıyor? Tehlikeli bir oyun mu?

 

Önce Kılıç Kalkan Oyunu‘nu tarif edelim. Bu oyunda bir haşinlik beklemek Bursa‘ya kötülük yapmaktır. Çünkü bu oyunun ana teması barıştır. Kılıç Kalkan Oyunu askere giden gençlerin uğurlanmasıyla başlar. Askeri talimler silahlar üzerinedir ve ‘ölmek var, dönmek yok’ anlayışı üzerine kuruludur. Silahlar üzerine ant içmeyi canlandırırız oyunda. Önce cenk girişimi yapılır ve taraflar üstünlük sağlayamazlar. Ardından her 2 grubun en iyi dövüşçüsü sahne alır. Ve bir savaş hilesiyle bir oyuncu kılıçsız kalır. Ant içtiği için ne yapıp edip kılıcını alması gerekir. Çünkü er meydanından kaçamazsınız. Kılıcını alır oyuncu ve yine birbirlerine üstünlük sağlayamazlar. Bu noktada, ‘kardeşlik ve barış varken neden savaşırız?‘ mesajını veririz. Yurtta Sulh Cihanda Sulh ana temamızdır. Kılıcı kötü amaçlarla kullanabilirsiniz. Ancak gençlere, günlerce kılıcın nasıl kullanılacağını öğretiriz. Bu oyunun riski yoktur. Uçaktan veya gemiden inen turistlerin Kılıç Kalkan Oyunu‘nu gördükten sonra kaçtıklarını belirten haberler bizi çok üzüyor. Bunlar oyun değil animasyonlardır ve para kazanmak için yapılmıştır.

 

Bu oyunu kimler oynar? Oyunun disiplinini de anlatır mısınız?

 

Oyunu icra edenlerin yaşı her geçen gün düşüyor. Genellikle 11-12 yaşından 18 yaşına kadar olan gençler oynuyor. Hayat şartları, iş, aş mücadelesi ve üniversite sınavına hazırlık derken, 18 yaşında oyundan kopuyor gençler. Ama gönül bağı kopmamışsa, ilerleyen yıllarda da ya oyuncu olarak ya da yönetici olarak katkısını yapıyor.

 

“BAYRAĞIMIZI 5 KITADA DİKTİK”

 

Kılıç Kalkan Oyunu’nu dünyanın hangi ülkelerinde oynadınız?

 

5 kıtada bayrağımızı dikmediğimiz ülke kalmadı. Kılıç Kalkan, dünyada müziksiz oynanan ender oyunlardan biridir. Bizim enstrumanımız kılıç ve kalkandır. Bu çok büyük ilgi çektiği için her festivalden davet alıyoruz. Her yıl 2- 3 festivale davet ediliyoruz.

 

Kılıç Kalkan Halk Oyunları Derneği nasıl ayakta duruyor? Masraflarınızı nasıl karşılıyorsunuz?

 

Biz müstakil bir derneğiz ve kendi yağımızla kavrulmaya çalışıyoruz. Etkinliklere, bağış karşılığı çıkıyoruz. Son yıllarda Bursa Valiliği‘nin kurduğu Kültür ve Turizm Tanıtma Birliği’ne müteşekkiriz. Her konuda yanımızdalar. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe‘ye şükranlarımızı sunuyoruz. Zaten Sayın Altepe, derneğimizin eski bir üyesi ve oyuncusudur, bir gönül eridir. Bursa Büyükşehir Belediyesi‘nden ve Bursa Valiliği‘nden aldığımız yardımlar dışında sponsorluklarla ayakta durmaya çalışıyoruz.

 

Oyuna gençlerin ilgisi nasıl?

 

Yeni neslin ilgisi zayıf biraz. Ben bu işin içinde 50 yıl kalabildiysem sevdamdan kaynaklanıyor. Ama hala Kılıç Kalkan Oyunu‘na vefa borcumu ödeyemedim. Biz gençlere çok değer veriyoruz. Kılıç Kalkan sadece br halk oyunu değildir. Kardeşik, barış, mertlik, paylaşım ve hayata karşı dik duruşun ifadesidir. Bunu gençlere anlatmaya çalışıyoruz. Oyunun kostümünü giydikten sonra açılmayacak kapı yoktur. Eğitim önemli ama sosyalleşemedikten sonra ne işe yarar?

 

“EYVAH BİRİNCİLİK GİTTİ”

 

​Biraz da Kılıç Kalkan Müzesi’nden söz eder misiniz?

 

Müzedeki materyaller ve belgeseller Onursal Başkan merhum Özcan Tahtakıran‘ın 1 asırlık arşivinden sağlanmıştır. Ayrıca Bursa Büyükşehir Belediyesi ve derneklerden aldığımız belgelerle müzenin materyalleri oluştu. Müzenin kurulmasına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe öncülük yaptı. Müzede, geleneksel Osmanlı motifleriyle işlenmiş cepkenler, 100 yıla dayanan fotoğraflar ve belgeler var. Müzeye gelen ziyaretçilerin Kılıç Kalkan Oyunu‘na bakış açısı değişiyor.

 

Kılıç Kalkan ekibinin yarışmalarda elde ettiği başarılar nelerdir?

 

Gideceğimiz festivallerde, diğer katılımcıların Bursa Kılıç Kalkan Halk Oyunları‘nın katılımını duyduklarında, “Eyvah, birincilik gitti” dediklerine birçok kez şahit olduk. 1960 ve 2012 yılında Galler’de, 1969’da da Tunus‘ta birinciliklerimiz var.

 

Geriye dönüp baktığınızda aklınızda kalan anılarınız var mı?

 

O kadar çok anı var ki hangi birini anlatayım. Libya eski lideri Kaddafi ve Romanya eski lideri Çavuşesku karşsında oynadık ve bu iki lider de çok etkilendiler. 2011 yılında İsveç’te Dünya Askeri Bandolar Festivali’nin sonunda, İsveç Genelkurmay Başkanlığı’nın resepsiyonunda, Mehter Takımı ve Kılıç Kalkan ekibinin sahne düzenini resmeden bir tablo hediye edildi bize. Aynı tablodan festivale katılan 12 ülkeye de verildiğini öğrenince çok duygulandık. Bir festivalde de Paris‘te bulunduk ve Eyfel Kulesi’ni gezdik. Ekibimizin içinde olan genç bir arkadaşımız, “Eyfel Kulesi’ni ben ancak rüyalarımda görüyordum” diyerek, gözyaşlarını tutamadı. Bu da bizi çok duygulandıran anılardan biriydi.

 

FOTOĞRAFLAR: AYKUT GÜNGÖR