Fotoğraflar: Aykut GÜNGÖR
Tarih ve turizm kenti İznik’te bir yandan altyapı çalışmaları tamamlanıyor, diğer yandan turizm yatırımları hayata geçiyor. İznik’in yamaçlarında göl manzaralı bungalov tipi evler inşa ediliyor, surlar restore ediliyor. İznik Belediye Başkanı Osman Sargın, geçen yıl yüzde 30 daha fazla turistin ziyaret ettiği İznik’te, bu yıl turizm patlaması beklediklerini söyledi.
19 Mayıs’ta ikinci geleneksel Çini Festivali’ne hazırlanan İznik Belediye Başkanı Osman Sargın, atölyeye girerek, dünyaca ünlü çininin aşamalarını uygulamalı bir şekilde anlattı. “İznik Çinisi, dünyada hiçbir yerde olmayan kuvarstan üretilir. İznik Çinisi, diğer illerde üretilen boyanmış fayanslara benzemez” diyen Sargın, “İznik Çinisi artık Avrupa ülkelerine de girdi” dedi.
Bu hafta İznik’teyiz, konuğumuz İznik Belediye Başkanı Osman Sargın.
İznik deyince akla birkaç zenginlik gelir.
Göl, tarih, Ayasofya…
Ancak ilk akla gelen hiç kuşkusuz İznik Çinisi’dir.
Bizim de İznik’te ilk durağımız bir çini atölyesi (Çandar Çini) oluyor.
Başkan Sargın, önlüğünü giyerek, torna makinesinin başına geçiyor ve önce İznik Çinisi’nin hammaddesini uygulamalı bir şekilde anlatmaya başlıyor.
Yani Başkan Sargın bir yandan anlattı bir yandan da çini vazosu yaptı.
Başkan anlattıkça, bizim de sorularımız gelmeye başlıyor:
İznik Çinisi, nasıl yapılıyor?
Fırında 3 gün pişiyor ama İznik Çinisi’nin ortaya çıkması, çok daha uzun bir zamanı kapsıyor değil mi?
Evet, bazı aşamaları saymadık. 3 gün sadece pişirmek için bekleyeceğimiz zaman. Ancak İznik Çinisi’nin ortaya çıkması yaklaşık 4 ay alıyor.
“iZNiK ÇiNiSi PARAYLA ÖLÇÜLMEZ”
Devam edelim anlatmaya
3 gün sonra fırından çıkan vazomuz hazır durumda. Vazonun yeşili ve kırmızısı bakın ne kadar canlı oldu. Kırmızı renk, fırında ateş kırmızısına dönüştü. İznik Çinisi’nin karoları da diğerlerine benzemez. Bu karonun özelliği suyu anında emmesidir. Ayrıca İznik Çinisi çatlamaz, -10 derecede kendini korur. Diğer illerde yapılan çiniler -2 derece çatlar. Yüzyıllar önce yapılmış İznik Çinisi’nin bugüne kadar kendini korumasının nedeni budur. İznik Çinisi sağlıktır, mutluluktur, enerjidir.
İznik Çinisi’nin fiyatı nedir?
İznik Çinisi parayla ölçülmez. Para da sorulmaz. Bu iş sevda olduğu için parayla ölçemezsiniz.
“İZNİK ÇİNİSİ BAŞKA ÇİNİLERE BENZEMEZ”
Asya ülkelerinin büyük bölümüne. Ayrıca Avrupa ülkelerine de satmaya başladık. İznikli çiniciler artık ortak bir şekilde çini üretmeye başladılar. Çini Köyü oluşturuyoruz.
Yerel yönetimler olarak çini üretimine verdiğiniz destekler nelerdir?
Biz İznik Çinisi’nin üretimine her türlü desteği veriyoruz. İznik esnafı, dükkânlarını akşam 5’te kapattıktan sonra İznik Belediyesi’nin dış cephesini imece yoluyla, hiçbir menfaat gözetmeden sabırla boyuyorlar
Tanıtım için neler yapıyorsunuz?
İznik Çini Festivali’nin ilkini geçen yıl gerçekleştirdik. Bu yıl 19 Mayıs’ta ikincisini gerçekleştireceğiz ve tüm halkımızı davet ediyoruz. Çininin varoluş sürecini sergileyeceğiz bu festivalde. Festival, 19-20-21 Mayıs’ta 3 gün boyunca devam edecek.
İznik Çinisi’ni diğerlerinden ayıran fark nedir?
İznik Çinisi’nin dünyada ünü vardır. Çünkü hammaddesi olan kuvars sadece İznik’te çıkıyor . Diğer illerde üretilen çini, süslenmiş ve boyanmış fayanstır. Ancak İznik Çinisi’nde hayat var, el emeği, göz nuru var. Çiniyi 10 dakika izleyin negatif enerjinizi boşaltır, pozitif enerji depolarsınız.
Tarihçesinden de söz eder misiniz?
Çini bize Selçuklulardan miras kalmış. Ve 13 ile 17’nci yüzyıllar arasında İznik Çinisi Osmanlı saraylarını süslemiş. Eski eserlerin büyük bir bölümünde çini vardır.
SURLAR RESTORE EDİLİYOR
Dünyanın en uzun surlarından birindeyiz. İznik surlarının tarihini anlatır mısınız?
Önünde durduğumuz kapı, İznik’in İstanbul’a açılan kapısıdır. Bizans Tekfuru’nun İznik’i terk ettiği kapıdır aynı zamanda. Surların her noktasında, Bizans krallarının izleri vardır. Surlar, 4 bin 970 metre uzunluğundadır. 4 ana, 12 tali kapısı var. Surlar, Bitinya döneminde yapımına başlanmş, Roma ve Bizans döneminde inşasına devam edilmiş, Osmanlı döneminde de 2 kez tadilat görmüş.
Surların restorasyon çalışmaları ne aşamada?
Tarihi ayağa kaldırma vaadimizi yerine getiriyoruz. Lefke Kapı’nın restorasyonunu Turizm Bakanlığı’yla bitirdik. İstanbul Kapısı’nın restorasyonuna da Büyükşehir Belediyesi ve Bakanlığın işbirliğiyle en kısa zamanda başlayacağız. Yenişehir Kapısı’nda ufak kafeler yapmayı düşünüyoruz, Bakanlıktan onay alabilirsek. Dış ve iç sur arasında gezi alanları yapmayı düşünüyoruz. Ancak, surların üstünde özel mülkiyet alanları var. Bunları kamulaştrmak çok güç. Ama mücadelemiz sürecek. Tarihi ayağı kaldırmamız lazım.
Mevcut durumda, surların turizme açılması mümkün görünmüyor
Tabii bu alan birinci derece SİT alanı. Burada ufak bir işlem yapmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor.
“AYASOFYA’YA iLGi BÜYÜK”
İznik’te son durağımız olan Ayasofya’dayız. Bu tarihi mekân, 2012’de ibadete açıldı. Ayasofya’nın tarihçesi:
Ayasofya, dünyanın merkezidir. Kilise olmadan önce tapınakmış. Bizans döneminde kilise oluyor. Birinci ve yedinci konsülün toplandığı yer olduğu için Hıristiyanlar için çok önemli. Hıristiyanlığın, kanunların ve kurallarının belirlendiği mekândır burası. Mesela, pazar günlerinin tatil olması kararı Ayasofya’da alındı. 1331 yılında Orhan Bey İznik’i fethedince “Ayasofya benim vakfiyemdir” diyor. Diğer kiliselere dokunmuyor ve sadece Ayasofya’yı camiye dönüştürüyor. 1331 ‘den 2016’ya kadar Ayasofya cami olarak kalıyor. 1920 yılında Yunan işgali sırasında, yakılıp tahrip ediliyor. İşgalden 2006’ya kadar harabe olarak kalıyor. 2006’da restore edildi. 2012’de de üçte ikisi cami, üçte biri kilise olarak ibadete açıldı.
Ayasofya, camiye dönüştükten sonra turist sayısı arttı mı?
Her geçen yıl turist sayısı artıyor. Özellikle Asyalı turistlerde müthiş bir artış var. Ayasofya hem bizim açımızdan hem de Hıristiyanlar açısından önemli.
“TURİZMDE PATLAMA YAPACAĞIZ”
İznik’te turizmin ayağa kalkması için neler yapıyorsunuz. İznik makus talihini ne zaman yenecek?
Geçen yıl İznik makus talihini yendi aslında. Bir önceki yıllara baktığımız zaman yüzde 30 daha fazla turist geldi. Eğer dünya genelinde terör devam etmezse, mayıs ayında büyük patlama yapacağız. Berlin Turizm Fuarı’nda katılımcı ülkelerinin tamamını ziyaret ettik.
Türk acentelerinin turizm destinasyonunda İznik’i de koyduk. TURSAB ile temastayız. Ayrıca İznik, farklı etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.
Doğal zenginlikleriniz var, tarihi değerleriniz var ama tesisleşme neden bu kadar yetersiz?
Bu konuda çalışmalarımız sürüyor. Kırsal turizmi geliştirmek için İznik Belediyesi ile BEBKA işbirliğinde inşa ettiğimiz bungalov tipi evler haziran ayında bitecek. Bunu gören özel yatırımcılar da aynı tip evleri inşa ediyor. Hacı Osman Köyü’nde bir otel ve 100 adet bungalov ev yapacaklar. 70 yataklı yeni otel hizmete giriyor. İnsanlarımız artık, deniz, kum ve güneş eksenli tatil anlayışını terk ediyorlar. Bunun yanında, İznik Gölü ilk kez kürek yarışlarına ev sahipliği yapacak. Kano ve yelken yarışları da olacak. Açık bir vapurumuz gelecek. Büyükşehir Belediyesi İznik Gölü’ndeki bazilikayı gün yüzüne çıkarma çalışmalarını sürdürüyor.
Yamaçlardaki yapılaşma sürüyor. Özellikle İstanbul sosyetesinin bu bölgede, toprak satın aldığını duyuyoruz.
İznik’i ne İstanbul ne de Avrupa sosyetesine harcatırız. Yamaçlarda, yüzde 5 ve yüzde 20 olmak üzere, yapılaşmaya gidilebilir yasal olarak. İstanbulluların, turizme açılacak bölgelere ilgisi var. İnşallah İznik Gölü’ne bakan yamaçlarda yapıların yavaş yavaş yükseldiğini göreceğiz. Bunun dışında, Abdulvahap Tepesi’nde ay yıldız şeklinde büyük bir tesisin açıldığını göreceksiniz 2017’de.
“PIRIL PIRIL İZNİK GELİYOR”
Yılın 9 ayında ürün hasadı alınan ve misafirperverliği en yüksek yer İznik’tir. Gerçekten geleneklerini yaşatan bir kültüre sahibiz. Bir ikram edene Allah’ın 9 kat verdiğini biliyor İznikliler. Bu yüzden İznik’in toprağı her zaman değerliydi.
Hayalinizdeki İznik’i anlatarak, söyleşiye noktayı koyalım.
2 yıldır çile çekiyoruz, yağmur suyu, kanalizasyon ve altyapı çalışmaları nedeniyle. Ancak altyapı da üst yapı da bitiyor. Sonra da İznik’i boyayacağız. Cıvıl cıvıl pırıl pırıl bir İznik göreceksiniz.