Kılıçdaroğlu’nun Bursa programıyla ilgili gözlem ve notlarımı dün yazmıştım.
Bugün, farklı gelişmelere değineceğim.
BAOB’a giderken yolda karşılaştığım İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, telefonda konuştuğu partiliye, Kılıçdaroğlu’na verilecek bir dosyadan bahsediyordu.
Türkoğlu’na dosyanın içeriğini sordum.
Çok ilginç şeyler anlattı.
Bu anlaşmayı da protokolle kayıt altına almışlar.
3 maddelik protokol metninde, sadece belediye başkan yardımcılıklarıyla ilgili madde hayata geçirilmedi.
Türkoğlu’ndan protokolü istedim.
Protokol metninde dönemin CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş, dönemin İYİ Parti İl Başkanı Dr. Yahya Bahadır, CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın gibi siyasetçilerin imzaları var.
Malum 31 Mart seçimlerinde CHP, Bursa’da 3 belediye kazandı.
Nilüfer, Gemlik, Mudanya.
Ancak protokolün gereği yerine getirilmedi ve bu 3 belediyede de İYİ Partili başkan yardımcısı atanmadı.
İşte Türkoğlu, protokolün içinde olduğu dosyayı Kılıçdaroğlu’na Bursa’da vererek, gereğinin yapılmasını rica etti.
Tabii, CHP İl Başkanı İsmet Karaca’nın bilgisi dahilinde.
“Protokolü biz değil İYİ Partililer bozdu”
İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun Kılıçdaroğlu’na verdiği dosyayı, CHP eski İl Başkanı Hüseyin Akkuş’a da sordum.
Akkuş, çok farklı şeyler söyledi:
Akkuş’un söylediklerini yazmakla birlikte, hatasına değinmeden geçemeyeceğim.
Protokolun başkan yardımcılıklarıyla ilgili 1. maddesindeki özel hüküm, kayıt altına alınmalıydı.
Sözlü anlaşmanın hiçbir geçerliliği yok çünkü.
Bozbey’in büyükşehir adaylığına destek
CHP eski İl Başkanı Hüseyin Akkuş.
Akkuş ile Bozbey, 31 Mat seçimlerinde karşı karşıya gelmiş ve iki isim de seçim yenilgisini birbirlerine yüklemişlerdi.
Ancak Akkuş, Bozbey’in adaylığını desteklediğini söylüyor:
“Genel başkanımız Sayın Bozbey’in adaylığını ilan etmişse, bize desteklemek düşer.”
Aysever ve ‘emeğin hakkı’ meselesi
CHP’li belediyeleri, adeta ‘yolunacak kaz’ gibi görerek, yazarlık atölyesi ya da danışmanlık adı altında 100 binlerce liralık bütçeler alan Enver Aysever, Cumhuriyet gazetesinden de kovuldu.
Artık bu gelişme üzerine, Aysever bağlantılı CHP’li belediyeler gereğini yapmalı.
Bu arada Aysever, yapılan işi meşru kılmak için ‘emeğimin hakkı’ filan diyormuş.
Emeğin hakkı öyle olmaz, şöyle olur:
Şu an var mı bilmiyorum ama yazar Hakan Akdoğan ve Nilüfer Belediyesi işbirliği yaparak, yazar ve yazarlık atölyesi isimli bir proje geliştirilimişti.
Eli kalem tutan, yazar adayları kursa yazılıyor ve haftanın belirli günlerinde Hakan Akdoğan’dan ders alıyorlardı.
Bu işin maliyeti de, kursiyerlerin ödediği çok yüksek olmayan ücretlerle karşılanıyordu.
Hakan Akdoğan emeğinin karşılığını alıyor, belediye edebiyata hizmet ediyor ve yazar adayları da yazarlığın püf noktalarını öğreniyorlardı.