Çok değil 5 veya 6 yıl önce bir Bulgaristan Levası 0,60 Türk Lirası’yken, yani Türk parası daha değerliyken, bugün bizim paramız Bulgaristan’ın parasına göre yaklaşık 10 kat değer kaybetti.
Yani 6 yıl önce biz Bulgaristan’da rahatlıkla tatil yapıp, üstüne eşe, dosta hediyelik eşyalarla yurda dönerken, bugün Bulgaristanlılar sadece alışveriş yapmak veya günübirlik gezmek için Edirne’yi mesken etmiş durumdalar.
Dün ziyaret ettiğim İl Kültür Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer’in sarf ettiği bir cümleyle konuyu açayım:
Kuveyt Dinarı’nın yaklaşık 28 Türk Lirası’na eşit olmasından söz ediyordu Özer.
O halde turizm potansiyeli yüksek olan Bursa’ya neden döviz akmasın?
Bursa’ya yılın ik yarısında gelen yerli ve yabancı turist sayısını paylaşan Özer’in değerlendirmelerine geçmeden önce şunu belirteyim:
14 ay önce kentimize atanan Özer, Ankara ve Muğla’da il kültür turizm müdürlüğü yapmış deneyimli ve çalışkan bir bürokrat.
İlk kez konuştuğum Özer’i çok heyecanlı, kararlı ve umutlu gördüm.
Randevumuzdan bir gün önce Bursa ve Türkiye’nin turizm verilerini en ince ayrıntısına kadar hazırlatan Özer, kentin turizm potansiyelini açığa çıkarmak için sektörün tüm paydaşlarıyla görüştüğünü söyledi, bir yandan da Bursa’nın fotoğrafını çekmeye çalıştığını kaydetti.
Gelelim Bursa’nın ocak ve haziran dönemi turist sayısına.
Bursa’ya 2021’in ilk 6 ayında 340 bin 50 yerli, 41 bin 352 yabancı olmak üzere toplamda 381 bin 402 turist gelmiş.
2020’nin ilk 6 ayında ise 415 bin 423 yerli, 76 bin 7 yabancı turist olmak üzere toplamda 491 bin 430 turist gelmişti Bursa’ya.
Yani yılın ilk 6 ayında yüzde 22,39’luk bir düşüş var.
Uludağ’ı yerli turist sırtladı
“Geçen seneye kıyasla turist sayısında bir düşüş söz konusu. Ancak, temmuz ve ağustos ayı verileriyle, geçen yılki rakamları yakalayacağımızı düşünüyorum. Bursa’nın turizm hedefinde Ortadoğu ülkelerinin yanı sıra Uzakdoğu ülkelerinden ve Rusya’dan daha fazla turist çekmek için de çalışmalar yapmamız lazım. Diğer yandan Türkiye’nin en önemli kış turizm merkezi olan Uludağ, sezonu dolu dolu geçirdi. Sokağa çıkma yasağı, kısıtlamalar ve uluslararası seyahat yasağına rağmen Uludağ’daki veriler çok iyi.”
Özer’in verdiği bilgiye göre kış sezonunda Uludağ’da 58 bin 727’si yerli, 4 bin 478’i yabancı olmak üzere toplamda 63 bin 205 turist konakladı.
Geçen yıl 104 bin 735 turist ağırlayan Uludağ’da ciddi bir düşüş yaşanıyor gibi görünse de, bu yıl hem uluslarası seyahat yasağının olmasına, hem pandemi kısıtlamalarına, hem de 4 otelin kapalı olmasına rağmen, yerli turist sayısının küçümsenmeyecek kadar fazla olduğunu söyleyebiliriz.
Uludağ’da konaklama süresi de 2,24 gün.
Yani Bursa ortalamasının üzerinde.
Bursa’ya yine en çok Kuveytliler gelmiş
Bursa’ya bu yılın ilk yarısında da en çok Kuveytliler gelmiş.
Kuveyt’i Rusya ve Irak takip ederken, 4. sırada Almanya, 5’te de Suriye var.
Sıralama Ürdün, ABD, Libya, Endonezya, Azerbaycan, İran, Ukrayna, Pakistan, Bulgaristan, Fransa, Katar, Lübnan, İsrail, Özbekistan, Birleşik Arap Emirlikleri diye devam ediyor.
Bu tablodan, Bursa’nın Arap turistlere hitap eden bir kent olduğu gerçeği bir kez daha anlaşılıyor.
Konaklama süresi hala çok kısa
İstanbul’a yakınlığı ve havayolu ulaşımı son derece yetersiz olması nedeniyle Bursa’ya yeteri kadar turist gelmediği gibi, gelen turistler de çok az gün konaklıyor.
Öyle ki Bursa’ya gelen yerli ve yabancı turistlerin ortalama kalış süresi 1,92 gün.
Oysa, yabancı turistlerin Türkiye’de genelinde ortalama kalış süresi 2,8.
Yabancı turist fakiriyiz
Hem Özer’in paylaştığı bilgiler hem de turizm konusu bir güne sığmayacak kadar önemli.
Ancak bugün Bursa’nın ilk 6 aylık turizm verilerini birkaç cümleyle de olsa yorumlayalım.
Pandemi gibi turizmi çok olumsuz etkileyen bir süreç yaşasak da Bursa’ya diğer turizm kentlerine kıyasla çok az turist geliyor.
Ve bu yıl da Avrupalı turistlerin sayısı yok denecek kadar az.
Öyle ki Bursa, yılın ilk 7 ayında Türkiye’ye gelen yaklaşık 12 milyon yabancı turistin yüzde 1’ine bile ev sahipliği yapamıyor.
Bunun birçok nedeni var kuşkusuz.
Yarın devam edelim.