Malum süreç işliyor.
Bursa polisi, olağanüstü bir mesai harcayarak, gece-gündüz şüphelilerle ilgili sorgulama işlemini sürdürüyor.
Öyle ki polislerin, sadece duş almak için evlerine gittikleri, birkaç saatlik uykuyla yeniden sorgulamalara başladıklarına dair haberler geliyor.
Bursa, FETÖ soruşturmasında hayati bir kent.
Hayati bir kent, çünkü bu kenti 6 yıl boyunca Cemaatçi Şahabettin Harput yönetti.
Ayrıca, 15 Temmuz’dan sonra gözaltına alınan Ali Osman Kahya Bursa Emniyeti‘nin, Atilla Gülsar Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, İbrahim Saydam da Bursa Vergi Dairesi’nin başındaki isimlerdi.
Düşünebiliyor musunuz aynı dönemde görev yapan Bursa Valisi, Bursa Emniyet Müdürü, Bursa Milli Eğitim Müdürü ve Bursa Vergi Dairesi Başkanı Cemaat’le anılan isimlerden oluşmuştu!
Bu şu demek:
Bursa, FETÖ tarafından kuşatılmıştı.
Bu nedenle FETÖ‘nün çökertilmesi adına Bursa, hayati öneme sahip bir kent.
Şimdi gelelim günlerce sorguları süren ve dün adliyeye sevk edilen Bursa‘nın ünlü işadamlarının ve eski Vali Şahabettin Harput’un ifadelerine.
Önce işadamları…
İşadamlarının, söz birliği etmişcesine benzer ifadeler verdiği belirtiliyor.
Ve tüm işadamlarının, eski Vali Şahabettin Harput’u işaret ederek, “Bizim Cemaat ile ilgimiz yok. FETÖ nedir, bilmeyiz. Devletin Valisi (Şahabettin Harput) bizden yardım talep etti. Harput, Hizmet Hareketi’nin dört bir kıtada okullar açtığını söyledi ve bizden de taşın altına elimizi koymamızı istedi. Biz de eğitime katkı vermek için yardım ettik” dediği belirtiliyor.
İşadamlarıyla ilgili ilginç bir detay daha söz konusu.
FETÖ soruşturmasında gözaltında olan işadamlarının sık sık Bursa‘daki meşhur bir tatlıcıda toplandığı ifade ediliyor.
Peki Harput, hakkındaki iddialarla ilgili neler söyledi?
Harput‘a, Orhangazi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı soruldu.
Harput‘un bu soruya, “Ben aslında bu görevi kabul etmeyecektim. Zaten, ilk teklif ettiklerinde reddetim. Ancak ikinci kez teklif ettiklerinde çok ısrarcı oldular. Ben de işin içinde eğitim var diye kabul ettim. Zaten bir süre sonra ayrıldım” dediği öne sürülüyor.
Harput ayrıca, “Ben bu işi eğitim adına yaptım. Maaş bile almadım” diye de eklediği belirtiliyor.
Harput‘un ifadesinde, “Cemaat adına hiçbir toplantı yapmadım. Ayrıca Cemaat’e mensup da değilim. Görevim boyunca ne yaptıysam devletin ali menfaatleri için yaptım. Devlet bana ne görev verdiyse onu yaptım” dediği de gelen haberler arasında.
Harput‘un işadamlarından para topladığı iddiası…
İşte bu iddiayı da bütünüyle yalanlamış Harput…
Aslında Harput’un kendisiyle ilgili iddiaların tümünü reddettiği öne sürülüyor.
Şahabettin Harput‘la ilgili bambaşka bir gelişme daha var.
Harput‘la ilgili ikinci dosyadan söz ediliyor.
Bu dosya Ankara’da hazırlandı.
Sorgulamada Ankara‘daki dosyayla ilgili sorular da yöneltildi.
Yani Harput, hem Bursa’daki hem de Ankara’daki dosyayla ilgili sorgulanıyor.
O binbaşı serbest
Bursa Sevgi Evleri eski Müdürü…
Uludere eski Hudut Komutanı…
Ve FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan Binbaşı Hüseyin Erten…
Hüseyin Erten, gözaltına alınmıştı bir süre önce.
Çünkü Erten, yaygın bir İstanbul gazetesinin manşetini süslemişti FETÖ‘cü diye.
İşte o haber üzerine, polis kaçma süphesiyle gözaltına alıyor Erten‘i.
20 gün sorguda kalan Erten, adli kontrol şartıyla serbest bırakılıyor.
Demem o ki, süreç çok hassas ve hedef olan isimler masum çıkabiliyor.
Aman dikkat.
Bu sözler çok değerli
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve 70 baro başkanını kabul etti.
Bu buluşma, yumuşayan siyasi iklimin en güzel örneklerinden biriydi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Metin Feyzioğlu da büyük bir olgunluk göstererek, geçmişte yaşadıkları tatsız hadiseyi unuttular.
Ve söz konusu vatan deyip, biraraya geldiler.
Bakın Feyzioğlu neler söylemiş o buluşmada:
“Zatıaliniz bu darbe girişiminin püskürtülmesinde çok önemli görev yapmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızın o gece yaptığı açıklamaları duyunca yüreğimiz ferahladı. Yurtdışına olayı anlatan yazılar gönderdik. FETÖ’nün en çok istediği suçlunun, suçsuzdan ayrılmamasıdır. FETÖ mağdur görünüp itibar kazanmak istiyor. Bunu önlemenin yolu sizin, Sayın Başbakanımız, Sayın Adalet Bakanımızın da sıklıka ifade ettiği gibi hukuka uygun davranmaktır. Adil yargılamaya özen göstermeliyiz. Suçlu suçsuzdan ayrılmalı. Türkiye’de olanları en önde anlatmaya biz hazırız”
Hay ağzına sağlık Feyzioğlu.
Son günlerin en değerli açıklamasını yaptığın için.