Olay Gazetesi Bursa

İşadamları yemek vermek için sıra bekliyor

Demokrasi Nöbeti sürüyor. Akşam saatlerinde başlayıp, gün ışıyana kadar milyonlarca insanın biraraya gelip nöbet tuttuğu bir organizasyonu hatırlamıyorum. Kuşkusuz her siyasi görüşten insan var meydanlarda. Ancak kahir ekseriyet AK Parti tabanı… Zaten organizasyonların öncülüğünü de AK Partililer yapıyor, sahneye AK Partili milletvekilleri ve belediye başkanları çıkıyor. İşte bu yüzden, homojen bir görününüm veriyor meydanlar. Bugün […]

Demokrasi Nöbeti sürüyor.

Akşam saatlerinde başlayıp, gün ışıyana kadar milyonlarca insanın biraraya gelip nöbet tuttuğu bir organizasyonu hatırlamıyorum.

Kuşkusuz her siyasi görüşten insan var meydanlarda.

Ancak kahir ekseriyet AK Parti tabanı…

Zaten organizasyonların öncülüğünü de AK Partililer yapıyor, sahneye AK Partili milletvekilleri ve belediye başkanları çıkıyor.

İşte bu yüzden, homojen bir görününüm veriyor meydanlar.

Bugün biraz organizasyonun perde arkasından söz edelim.

Organizasyonun öncülüğünü AK Partililer yapsa da, 15 Temmuz’dan bu yana, Bursalı işadamları AK Parti İl Başkanlığı’nı, telefon yağmuruna tutmuşlar.

Nitekim, meydanda toplanan halka yemek vermek için sıraya giren işadamları, “Bu akşam 10 bin kişilik yemeği biz karşılayalım“, “Yarın akşam 20 bin lokmayı biz dağıtalım“, “Bir gün de 10 bin simit biz verelim” türünden, teklifler yapıyorlarmış.

Hatta birçok işadamı, yemek vermek için sırada bekliyorlarmış.

Hal böyle olunca, günde 3 öğün yemek çıkıyor katılımcılara.

Akşam saatlerindeki menü, tost, simit ve ayran…

Gecenin ilerleyen saatlerinde köfte-ekmek ayran…

Sabaha karşı 3 sularında da çorba…

Peki hangi siyasi görüşe yakın bu işadamları?

Aslında sermayenin rengi olmaz.

Yani istisnalar dışında, hiçbir işadamı iktidara uzak bir görüntü sergilemek istemez.

Ancak, açığa vurmasalar da her işadamının bir siyasi görüşü ve bir partisi vardır.

Ne var ki yemek vermek isteyen işadamları arasında AK Parti‘yle anılmayan isimler varmış.

15 Temmuz, nereden bakarsanız bakın diğer darbe girişimlerinden çok farklıydı.

Darbe girişiminden sonraki hava da, bambaşka galiba…

 

Siyasette bahar havası sürmeli

 

Kuşkusuz herşey siyasetçilerin elinde.

Tabanlarını yönlendirenler de onlar, kitleleri sürükleyenler de.

Barışı simgeleyen zeytin dalları da, siyasal iklimi yumuşatacak politikalar da onların ellerinde.

Gerginliği yumuşatacak iki çift söz de onların dudakları arasında, kapkara günleri, güneşli güzel günlere döndürecek güç de, onların avuçlarının için de.

15 Temmuz gecesi darbe girişimine karşı kenetlenebiliyorlarsa, tek tek televizyonlara bağlanıp “darbeye karşıyız, demokrasiden yanayız” diyebiliyorsa, tek vücut, tek ses olabiliyorlarsa, el sıkışıp objektiflere poz verebiliyorlarsa, Meclis kulisinde aynı masa etrafında birleşebiliyorlarsa, darbelere karşı demokrasi bildirisine tereddütsüz imza atabiliyorlarsa, yarın başka bir meselede de neden uzlaşamasınlar?

Siyasi partilerin ideolojileri, sorunlara bakış açısı, taban profili, seçmen kitlesi farklı olabilir.

Ancak mevsubahis vatansa, gerisi teferruat değil mi?

 

Devlet Cemaat’e sızmış!

 

15 Temmuz’un ardından, kamu kurumlarındaki süreç, malum.

Dün, açığa alınan kamu görevlilerinin sayısı 50 bini geçmişti.

Ancak sayının artacağı söyleniyor ki, sıra henüz bazı kurumlara gelmedi.

Böyle giderse, 100 bin memur işinden olabilir.

Bu memurlar, bir şekilde Cemaat’le ilgisi olduğu iddiasıyla açığa alınıyor.

10 binlerce Fethullahçı memur…

Bu tabloyu en iyi OLAY TV Haber Müdürü Cüneyt Önder özetledi:

Tablo gösteriyor ki, Cemaat devlete sızmamış, devlet Cemaat’e sızmış!

 

Aman dikkat

 

Malum, CHP yarın Taksim’de Demokrasi Mitingi düzenliyor.

Biraz geç kalmış olsalar da isabetli bir tercih.

Nitekim darbeciler sadece Cumhurbaşkanı‘nı ve hükümeti değil, siyaset kurumunu hedef almıştı.

Milletin iradesini temsil eden Meclis‘in bombalanması, başka neyle izah edilebilir?

Şimdi gelelim asıl vurguya.

O gün AK Partili Büyükşehir Belediyesi jest yaparak, miting güzergahlarındaki toplu taşıma araçlarını ücretsiz yaptı.

Ayrıca AK Partililerin de mitinge katılacaklarına dair haberler de geliyor.

Ancak sayıları az da olsa, bazı CHP‘liler “AK Partilileri alana sokmayacağız” türünden çıkışlar yapıyor.

Kuşkusuz bu çıkışlar, demokrat CHP’lilerin görüşlerini yansıtmıyor.

Ancak, ajan-provokatörler her siyasi partiye sızmış olabilirler ve en sevdikleri hava da, içinde bulunduğumuz günlerdir.

Siyasette bahar havasının yaşandığı şu günlerde, provokasyona dikkat.