Olay Gazetesi Bursa

İnsanlığın ölmediği kadim Anadolu coğrafyası

Bir grup öğrenci, lahmacun salonundan online sipariş veriyor altına şu notu yazarak: “Merhaba, evde 5 öğrenciyiz. Vize haftası başladı. Nerdeyse uyumadan sınavlara çalışıyoruz. Kişi başı 3 lahmacun sipariş edecektik ancak paramız bu kadarına yetti. (Bursun yatmasına daha çok var) Mümkünse 2 tane daha yollamınızı rica ediyoruz.” Öğrencilerin ricasını kırmayıp ekstra lahmacunları yollayan işletme sahibinin siparişin […]

Bir grup öğrenci, lahmacun salonundan online sipariş veriyor altına şu notu yazarak:

“Merhaba, evde 5 öğrenciyiz. Vize haftası başladı. Nerdeyse uyumadan sınavlara çalışıyoruz. Kişi başı 3 lahmacun sipariş edecektik ancak paramız bu kadarına yetti. (Bursun yatmasına daha çok var) Mümkünse 2 tane daha yollamınızı rica ediyoruz.”

Öğrencilerin ricasını kırmayıp ekstra lahmacunları yollayan işletme sahibinin siparişin altına yazdığı not:

“Benim oğlan da başka şehirde okuyor. Allah hepinizin yardımcısı olsun. Siz bu memleketin geleceğisiniz. Tatlınızı da yiyin, benden.”

 

 

***

Geçen gün marketteyim.

2 adet ürün alıp kasanın önüne geldiğimde, yüklü alışveriş yapan ilk kez gördüğüm bir müşteri bana ve arkamdaki adama dönüp, “Benim işin  uzun sürer, siz beklemeyin önüme geçin lütfen” dedi.

“Olur mu, rica ederiz” dememize rağmen, teklifinde ısrarcı oldu ve biz de mahçup bir şekilde kasaya yöneldik.

 

***

Gece geç vakitlerde aracımla Yakın Çevre Yolu’nda seyrederken lastiğim patladı.

Hemen yakın mesafedeki durağa çektim aracımı ancak arabadan pek anlamadığım için yedek lastiği takamazdım.

Kara kara düşünürken bir araç durağa yanaştı, sürücü değiştirmek için.

Aracın içinde bir çift ve bebek vardı.

Araç sürücüsüne lastiğimin patladığını söyleyip, yardım etmesini rica ettim.

“Ben de pek anlamam ama yardımcı olmaya çalışayım” diyen adam, 10-15 dakikalık uğraşından sonra ne yapıp edip, lastiği değiştirmeyi başardı.

Böylece hiç bir mecburiyeti yokken, sağolsun gecenin o saatinde yolda kalmaktan kurtardı beni, hayatımda ilk kez gördüğüm yurdum insanı.

 

***

 

Başımdan geçen iki  hadiseyi ve öğrencilere jest yapan esnafın cömertliğini yazdım ancak her gün buna benzer yüzlerce şey oluyor bu memlekette.

Avrupa’da böyle hadiselere tanık olamazsınız.

Araçlarıyla misafirlerini bile evlerine bıraktıklarında kilometreyi hesaplayıp, benzin parasını tahsil ederler anında.

Yolda kalsanız, bırakın lastiğinizi değiştirmeyi yüzünüze bile bakmayıp, vın diye önünüzden geçerler.

Öğrencilerden  “3 hamburger fazla yollayın, paramız yok” teklifi gelse, şaka sanıp ciddiye bile almazlar.

 

 

***

 

Evet teknolojide bizden çok ilerdeler.

Bilim ve sanatta yanlarına yaklaşamayız.

Ehh sporun birçok branşında da rekabet edemiyoruz.

Ancak misafirperverlikte, yardımseverlikte, dayanışmada, cömertlikte yani insanlıkta bizimle boy ölçüşemezler.

Bu nedenle, istedikleri kadar ekonomik yönden bizi sıkıştırmaya çalışsınlar, nafile.

Nasıl ki Ruslar, “Daha az votka içer, ambargolara göğüs gereriz” diyerek, yıllardır Batı’nın ambargolarına karşı dimdik ayakta durabiliyorsa, bir lokma bir hırka anlayışını düstur edinmiş Anadolu insanı da Batı’nın tüm tehditlerine karşı dayanmasını bilir.

Vız gelir tırıs gider.

Hiç değilse…

Dün, katil duraklar can almasın diye yazmıştım.

Kent sorunlarının takipçisi Cengiz Duman da konuya duyarılılık gösteren sorumlu yurttaşlarımızdan biri.

Dünkü iletisinde, duraklara dalan sürücülerin yol açtığı kazaların fotoğraflarını da paylaşmış.

Konuyu gündemde tutmak adına Duman’ın yazdıklarını paylaşıyorum:

“Şehir içi trafik güvenliğini ele aldığımız önerimizde, son zamanlarda sıkça yaşadığımız trafik kazaları sonrasında otobüs duraklarında bekleyen canların bir bir yok olduklarını görmek bizleri fazlasıyla üzüyor. Öyle ki ana arterler üzerinde yapılan aşırı sürat, bununla birlikte dikkatsizlik ve denetimsizlik birçok cana mal olmuştur. En son Nilüfer Bursaray İstasyonu yakınında bulunan otobüs durağına çarpan araç 2 gencecik kardeşimizi öldürdü. O otobüs durakları yenilendi. Daha önce de Küçük Sanayi Bursaray İstasyonu’ndaki kazadan sonra olduğu gibi. Ya da Sırameşeler Bursaray İstasyonu’nda yılda en az 3-5 kez değiştirildiği gibi. Ama hiçbir kalıcı önlem alınmadı. Hep göz yumduk olup bitene. Ardından Ataevler İstasyonu dibinde bir durak basına bile yansımadan yerle bir oldu. Geçtiğimiz haftalarda da köşenize taşıdığınız Korupark yakınlarındaki otobüs durağı ve aydınlatma direği kullanılamaz hale geldi. Yine en son cumartesi günü Demirci Mahallesi’nde bir otobüs durağına dalan ehliyetsiz sürücü 4 kişinin yaralanmasına sebebiyet verdi. Hiç değilse ana arterler üzerindeki duraklar tekrar gözden geçirilsin ve önlem alınsın.

Bir öneri daha

Bu öneriyi getiren de bir başka okuyucumuz.

Özkan Altınkol’un önerisi:

“Kazalar teknik etkenlerle de olabilir. Doğaya  ve insan sağlığına zarar vermeyeceği araştırılmak koşuluyla, kauçuk ya da plastik tarzı daha esnek/yumuşak bir bariyer konulabilir duraklara. Bunu ben bölünmüş karayolları içinde bir kaç zamandır düşünüyordum. Sayenizde kamuya iletebiliyorum.”