Önceki gün elektronik posta kutuma Yiğit Arık isimli bir okuyucunun iletisi düştü. Daha sonra Arık’ın, İnegöl eski Belediye Başkanı Cemal Arık‘ın oğlu olduğunu öğrendim. Yiğit Arık, Oylat’la ilgili ilginç iddialarda bulunmuş. Arık’ın iletisini özetleyerek paylaşıyorum: “Oylat Kaplıcaları, Uludağ eteklerinde 840 metre yükseklikte yer almaktadır. Çam ve kayın ağaçları arasında şifa kaynağı bir kaplıca ve mesire yeridir Oylat. 40 derece sıcaklıkta olması […]
Önceki gün elektronik posta kutuma Yiğit Arık isimli bir okuyucunun iletisi düştü.
Daha sonra Arık’ın, İnegöl eski Belediye Başkanı Cemal Arık‘ın oğlu olduğunu öğrendim.
Yiğit Arık, Oylat’la ilgili ilginç iddialarda bulunmuş.
Arık’ın iletisini özetleyerek paylaşıyorum:
“Oylat Kaplıcaları, Uludağ eteklerinde 840 metre yükseklikte yer almaktadır. Çam ve kayın ağaçları arasında şifa kaynağı bir kaplıca ve mesire yeridir Oylat. 40 derece sıcaklıkta olması nedeniyle de şifalı suyunun soğutulmadan kullanma imkânı vardır. Oylat’ ta bulunan 5 adet kaynakta 50Lt/sn debi mevcuttur. Mevcut jeotermal potansiyel ile bölgede kaplıca ve termal turizm amaçlı tesisler kurulabilir, zengin kaynak sayesinde 10 bin konut ısıtılabilir. Ormanları, patikaları, 15 metreden dökülen Oylat Şelalesi, 500 metre derinlikte Türkiye’nin 3. büyük mağarası ile eşsiz doğal güzelliklere sahip Oylat, merkezi lokasyonu ile İstanbul, Ankara, Bursa gibi büyük şehirlerinden birçok ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Ülkemizde bulunan en önemli termal bölgelerin başında gelen Oylat Kaplıcaları’nda gerekli tesisleşme ve tanıtım çalışmaları yapılmaması sebebiyle, doğası ve kaplıcası ile dünya sağlık turizminde önemli lokasyonlardan birisi olabilecekken, istenilen seviyeye ulaşamamıştır. Buna rağmen Oylat Kaplıcaları mevcut tesisler ile yurtiçi turizminde senelik en yüksek doluluk rakamlarına ulaşan kaplıcaların başındadır. Biz de Yeşil Vadi olarak Oylat’ta yer alan bir tesisiz. Otelimiz kurulduğu ilk dönemde 2003 senesindeki jeotermal ihalesinden termal su ihtiyacını karşılamak üzere gerekli planlamaları yapmıştır. Ancak bu ihale öncesinde alınan karar gereği Türkiye’de Oylat dahil 7 kaplıcanın termal kullanım süreleri 2 kez 10’ar seneliğine uzatılınca, Oylat A.Ş. 2023 yılına kadar su kullanım haklarının sahibi konumuna geçmiştir. Oylat Oteller Bölgesi’nin tamamı Kaynak Koruma Alanı’na alınınca da yapılacak sondaj ihtimali ortadan kalkmıştır. Bu da Oylat Kaplıcaları’ nda ihtiyaç duyulacak 1lt/sn suyun dahi Oylat A.Ş tarafından tahsis edilmesi gerektiği anlamına geliyor. Mevcut termal suyun kullanım haklarını elinde bulunduran Oylat A.Ş. firmasına, suyun bedel karşılığı kiralanması konusunda yaptığımız tüm başvurular, bölgede rekabet ortamı doğuracağı öne sürülerekreddedilmiştir. Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’na yaptığımız başvurular sonucunda da ‘5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu’ gereğince ruhsat sahibi olan Oylat AŞ inisiyatifinde alt kiralama yapılması gerektiği belirtilmiştir. Bu bölüme dikkat etmenizi rica ediyorum. Kapasitesinin 7’de 1’i bile kullanılmayan, kiralanması halinde ek gelir olabileceği gibi, bölgede müşterilere hizmet verebilecek çok kapsamlı tesisler kurulmasına vesile olacak olan Oylat termal suyu, Oylat A.Ş kurumunun yönetim kurulu ve bu kurumun yönetim kurulu başkanı olan İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban‘ın aldığı karar gereği, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin reddedilmektedir. Sizi elinizi vicdanınıza götürüp, Türkiye’nin en güzel, en değerli termal bölgelerinden birinde yaşadığımız bu haksız uygulamayı değerlendirmenizi istiyorum. İsviçre Leukerbad’ da 4 tanesi halka açık 30 adet termal havuz ve buna bağlı tesisler olmasaydı 3 bin nüfuslu Leuk ilçesine bağlı bu küçük kasaba Avrupa’ nın en önemli termal merkezlerinden biri olabilir miydi? 1918’de Atatürk’ün de böbrek rahatsızlığı sebebiyle şifa bulduğu Çek Cumhuriyeti’ndeki ‘Karlovy Vary’ kaplıcalarının bünyesinde 400 adet termal otel bulunmasaydı zengin Arap ve Rus turistlerin akınına uğrar mıydı? Daha nice örnekleri olan ülkeler, şehirler, belediyeler ellerindeki turizm potansiyelini en iyi şekilde kullanırken, bizim yaptığımız, elimizdeki değerlere ihanet etmek değilse nedir?”
Aradığınız belediye başkanına ulaşılamıyor
Alinur Aktaş, Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilince, Alper Taban da İnegöl’e belediye başkanı oldu.
Taban, atandığı belediye başkanlığını, 31 Mart’ta AK Parti’nin ilçedeki yüksek oy oranları sayesinde sağlamlaştırdı.
Taban’ın akılda kalan tek işi İnegöl’deki tüm bilboard’lara fotoğraflarını koymak oldu.
Daha sonra da dişe dokunur bir hizmet yaptığını duymadık.