Akademik oda seçimlerinde en büyük sürpriz kuşkusuz İnşaat Mühendisleri Odası’nda yaşandı.
28 yıldır oda yönetimini elinde tutan ağırlıklı olarak muhafazakar mühendisleri temsil eden Çalışma grubu kaybetti, sosyal demokrat, sosyalist ve İYİ Partili mühendislerin içinde olduğu ittifakın temsilcisi Çağdaş Mühendisler Grubu kazandı.
Böylece İnşaat Mühendisleri’nde bir dönem kapandı.
Yazı İşleri’ndeki arkadaşların manşete taşıdığı 22 Ocak tarihli “Geçmişin en cazip mesleğinde 3 kişiden biri işsiz” başlıklı yazımda şunları belirtmişim:
“Her 10 inşaat mühendisinden 3’ü işsiz. 2 kadın mühendisten biri, iki genç mühendisten biri işsiz. Mühendislerin büyük çoğunluğu borçlanmak zorunda kalıyor. Her iki mühendisten biri kredi borçlusu. Çalışan 10 mühendisten sadece 2’si kamuda istihdam ediliyor. Kamuda istihdam edilen 10 mühendisten 2’si ek iş yapmak zorunda kalıyor. Mühendislerin yüzde 33’ü pandemide ücretsiz izne gönderilmiş, yüzde 19,6’sı işten çıkarılmış. Mühendislerin yüzde 65’i, 35 yaş altı mühendislerin yüzde 82,3’ü yurt dışında yaşamak istiyor. Ve mühendislerin yüzde 79,2’si gelecek için kaygılı. Çok değil bundan 20, 25 yıl önce gençlerin hayalinde olan, parası bol, prestiji güçlü bir meslekti inşaat mühendisliği. Ancak bugün öyle mi?”
İşte Ülkü Mercan Küçükkayalar önderliğindeki Çağdaş Mühendisler Grubu’nun kazanmasına yol açan tablo buydu.
Özellikle Bursa’da yeni mezun 500 genç inşaat mühendisi işsizdi.
Küçükkayalar ve ekibi genç işsizlerle diyalog kurdu ve onları sandığa getirmesini bildi.
Aslında İMO Şube Başkanı Mehmet Albayrak’ın desteğini arkasına alan genç aday Cevat Şahin de işsizliğe vurgu yapıyor, son yıllarda pıtrak misali çoğalan inşaat mühendisliği fakültesinin mesleğe zarar verdiğini söylüyordu.
Ancak meslektaşları, inşaat mühendislerinin içinde bulunduğu durumun faturasını iktidara daha yakın gördükleri Çalışma Grubu’na kesti.
Peki siyasi partilerin seçim sonuçları üzerinde etkisi var mıydı?
Atmaca: “İMO seçimi değişimin habercisidir”
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi sonuçları, iktidar partisinin mağlubiyeti, muhalefetin zaferi olarak görülebilir mi?
Dün bu sorunun yanıtının peşine düştüm.
Mesela Millet İttifakı bileşenlerinden Saadet Partisi’nin İl Başkanı Mehmet Atmaca, Çağdaş Mühendisler listesini desteklememiş.
“Ben seçimlerde Çalışma Grubu’nu destekledim. Ancak bu sonuç, statükoya karşı bir tepki, değişimin de habercisidir. Özellikle işsiz gençler, tepkilerini sandıkta gösterdiler. Bugün Türkiye’yi Çağdaş Mühendisler Grubu’na yakın bir parti yönetseydi, Çalışma Grubu seçimi kazandırdı.”
Bu arada partisi Millet İttifakı’nın bileşenlerinden olan ancak Çalışma Grubu’na destek veren bir diğer mühendis de İYİ Partili Maksut Kaya.
İMO Bursa Şubesi’nin yıllarca başkanlığını yapmış Necati Şahin de Çalışma Grubu’nun en önemli destekçilerindendi.
Şahin de sonucun siyasi olduğunu düşünüyor.
CHP’lilerin ve İYİ Partililerin başını çektiği muhalefetin seçime olağanüstü ilgi gösterdiğini öne süren Şahin ayrıca İMO Genel Merkezi’nin, TMMOB İKK’nın ve Makine Mühendisleri Bursa Şube yönetiminin, taraf olduklarını iddia etti.
Bu arada genel kurulda konuşturulmayan Selçuk Türkoğlu’nun il başkanı olduğu İYİ Parti yöneticileri de, organize bir şekilde Çağdaş Mühendisler Grubu’nu destekledi.
Yani her ne kadar Mehmet Atmaca ve Maksut Kaya gibi istisnalar çıksa da Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partiler organize bir şekilde Çağdaş Mühendisleri desteklediler.
Sonuç, malum.
Yeniden üreten Türkiye
Haftanın ilk iş günü hayli yoğun geçti.
Sağolsun ziyaretçilerimiz de eksik olmadı.
Onlardan biri de Atatürkçü Düşünce Derneği yöneticileriydi.
Genel başkan Hüsnü Bozkurt, yönetim kurulu üyeleri Devrim Ercan Taylan, Namık Havutça, Basri Gürsoy, ADD Bursa Şube Başkanı Nedret Yayla, Bursa şubesinin yıllarca başkanlığını yapmış olan Lütfü Kırayoğlu ve Fazıl Eryurt Chapuller’den oluşan ADD heyetiyle 1 saat boyunca keyifli bir sohbetimiz oldu.
Yani Konya’da yaşamasına rağmen kentimize yabancı olmayan bir isim.
Peki ADD heyeti neden Bursa’da?
Aslında Anadolu turuna çıkmışlar.
‘Yeniden üreten Türkiye’ demek için, dışa bağımlılığın ve enerji kesintilerinin olmadığı bir ülke için yollara düştüklerini söylüyorlar.
“Bu gidişi durdurup, ülkeyi uçurumdan kurtaracak bir yola girmeliyiz. Ülkemiz 100 yıl önce tarihin ilk antiemperyalist Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başarıya ulaştırarak, diğer ezilen ülkelere örnek olmuştur. Atatürk önderliğinde sürdürülen Kemalist kalkınma modeli başarıya ulaşmış, diğer ülkelerce de örnek alınmıştır” mesajını gittikleri tüm kentlerde yayıyorlar.
Bozkurt, iki önemli tespit yaptı.
Hekimlik yaptığı 1970’li yıllarda 20 milli ilaç üreticisinin hizmet verdiğini ve 100 ilacın 73’ünün yerli olduğunu, bugün ise tek bir yerli ilacın olmadığını belirten Bozkurt, ayrıca yıllık 10 milyon ton buğdayın Rusya ve Ukrayna başta olmak üzere ithal edildiğini hatırlatarak, gıdada bağımlı bir ülke olduğumuzu kaydetti.
Ve şunları ekledi:
Duyun-i Umumiye’nin borçlarını devralmasına rağmen genç Türkiye Cumhuriyeti, yerli uçaktan, demir çelik fabrikalarına varıncaya kadar kurduğu tesislerle milli bir ekonomi yarattı. Bugün tam tersi bir süreç yaşayarak, ekonomide dışa bağımlı hale geldik. Bu tabloyu tersine çevirmek için yollardayız.
Bursa’yı Büyütenler
Yani aslında onlar Türkiye’yi büyütüyorlar.
Efendim, Bursa’yı Büyütenler dergisinde yer alan ve her birinin farklı bir başarı hikayesi olan iş insanlarından söz ediyorum.
Ekonomik krizlere rağmen enerjiden, sağlığa, eğitimden, mobilyaya kadar birçok sektörü ayakta tutan, istihdam yaratan, ihracatla ülkeye döviz kazandıran ve en önemlisi üreten onca iş insanın olduğunu görünce geleceğe dönük umutlarımız da artıyor.
Bursa’yı Büyütenler’i hazırlayan Olay Medya İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali İnan başta olmak üzere tüm ekip, yine sıkı bir dergi hazırlamış.
Emeklerine sağlık.