İlk fotoğrafta, Meral Akşener‘in yanında Orhaneli İlçe Başkanı İsmail Asa ve milletvekili adayı Hasan Toktaş var…
Bu kare, muhaliflerin Bahçeli’ye karşı gemileri yaktığının resmidir.
Nitekim, görev başındaki ilçe başkanları da dahil, kendilerini gizlemeden açık açık, “Biz Meral Akşener’in yanındayız” diyorlar.
Gelelim diğer fotoğrafa…
Sayıları 70-80 olan Bursalı MHP’lilerin, kayıtsız şartsız Devlet Bahçeli‘ye olan bağlılıklarını ortaya koyuyor bu fotoğraf da.
Destek açıklamasına gidenler arasında, tek bir ilçe başkanı yok, yönetici yok, eski milletvekilleri görülmüyor, gözler partinin ağır topları ve etkin isimlerini arıyor.
Gerçi Tevfik Topçu, “Görev başındaki arkadaşları özellikle çağırmadık. Ziyaretin iki amacı vardı. Hem Bahçeli’ye geçmiş olsun demek hem de 8 Nisan öncesi Bahçeli’ye destek vermek” diyor ama resmi görüşe aldanmamak lazım.
Topçu, sözlerinde samimi olabilir.
Ancak zaten Bursa‘dan Bahçeli’ye destek için görev başındakiler çağrılsaydı da bu bir fiyaskoyla sonuçlanırdı.
Nitekim Bursa, muhaliflerin kalesi konumunda.
Delegelerin neredeyse tamamı, ilçe başkanlarının büyük çoğunluğu ve en başta il başkanı, muhalif saflarda…
Hasılı, iki fotoğraf MHP‘deki gelişmelerin iz düşümü…
Tabii bakmakla, görmek arasındaki farkı bilene.
CHP’de kritik gün pazartesi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Sosyal medyada, partinin milletvekillerini, il başkanlarını ve yöneticilerini eleştiren partilileri ihraç edin” demiş.
Dikkatinizi çekerim Kılıçdaroğlu, hakaret eden dememiş, “eleştiren” ifadesini kullanmış. Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla eli güçlenen bazı yönetici ve partililer, bir süreden bu yana disiplin kurulu mekanizmalarını çalıştırmaya başladılar.
Bugüne kadar iddia olarak dile getirilen disiplin dosyalarının, gerçek olduğunu yazabiliriz artık.
Nitekim dün konuştuğum İl Başkanı Şadi Özdemir, “Pazartesi günü toplanacak il yönetim kurulu, disiplin dosyalarını karara bağlayacak” dedi.
Osmangazi‘de 5, Yıldırım’da 1, Mudanya‘da da 3 dosya varmış.
Osmangazi ve Yıldırım‘daki ihraç dosyaları ilçe başkanlıkları tarafından il yönetimine sevk edilmiş.
Mudanya’dakiler ise bireysel şikayetlermiş.
Ancak dosyalar Hayri Türkyılmaz‘la ilgili.
Peki disiplin dosyalarının akibeti ne olacak?
Şadi Özdemir, “Ben, üyelerin partiden atılmasından yana değilim. Bu sürecin daha çok eğitim yoluyla çözümünden yanayım” dese de, “Ancak, parti tüzüğü de ortada” hatırlatması yapıyor.
Anladığım kadarıyla, pazartesi toplanacak il yönetim kurulu zor bir kararın eşiğinde.
Kuşkusuz hiçbir partinin tüzüğü, hakareti ve parti suçlarını cezasız bırakmaz.
Ancak CHP gibi, düşünce özgürlüğünü savunması gereken ve farklı görüşlere sonuna kadar tahammül etmesi beklenen bir siyasi partide, disiplin mekanizmaları başvurulması gereken son yol olmalı.
Hele hele, partide beyaz sayfa açacağını söyleyerek yola çıkan Şadi Özdemir, yeni bir tartışmanın içinde bulabilir kendisini.
Hatırlayın Ahmet Memişoğulları ve arkadaşları, yıllar önce partiden atılmışlardı.
Tartışmasıysa yıllarca devam etmişti.
Ayrıca kısa zaman sonra Memişoğulları ve ekibi yeniden parti üyesi olmamışlar mıydı?
Şimdi tam zamanı
Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet güçleri ve hükümet, 30 yıldır ilk kez böylesine kararlıyken…
PKK, tarihindeki en büyük kaybı yaşıyorken…
Bölücü örgüt, kuruluşundan bu yana en ağır darbeyi almışken…
Terör örgütü, hiç olmadığı kadar bölge halkından dirsek yemişken…
Vahşi örgütün kanlı eylemleri, batıdan doğuya tüm yurtta büyük bir tepkiye yol açmışken…
Ayrılıkçılar, en yalnız dönemini yaşıyorken…
Şimdi hendeklerin temizlendiği yerlerde kalkınma zamanı…
Vakit, kentsel dönüşümlerin hakkaniyetle hayata geçirilmesi vakti…
Gün, tarihi dokunun korunarak, Doğu ve Güneydoğu halkının refaha kavuşturulması günü…
Hiçbir şüpheye, zerre kuşkuya, en ufak bir endişeye mahal vermeden, tek bir kişinin hakkı yenmeden, bir tek aile mağdur edilmeden, hiçbir esnaf kayba uğratılmadan, Hz Ömer adaletiyle bölge ayağa kalkmalı…