Kamuoyuna ne kadar yansıyor bilmem ama hizmet sektörü çok ciddi bir krizle karşı karşıya.
Krizin ismi garson.
Önceki gün bir işletmeci dostum, “Garson bulamıyoruz. İşlerimizin aksamaması için, garson yetiştiriyoruz. Hayatında hiç garsonluk yapmamış gençlerin eline tepsi vermek zorunda kalıyoruz. Ancak onlar da birkaç gün çalışıp, harçlıklarını çıkarınca işten çıkıyorlar” dedi.
Peki ekonominin pek de parlak olmadığı bu dönemde neden garson sıkıntısı var?
Birincisi, pandemi döneminde garsonların, sektör değiştirmesi.
Çoğu garson beyaz önlüklerini çıkarıp, işçi tulumu giydiler pandemide.
Bir diğer neden de yetişmiş garsonların yurt dışına ve turistik bölgelere gitmesi.
Çünkü koşullar çok daha iyi oralarda.
Ve en önemlisi gençlerin moto kurye olması.
Trafikte, tabakhaneye yetişircesine arkanızdan korna çalan moto kuryelerin taciziyle karşılaşmışsınızdır.
İşte onlar Trendyol, Getir, Yemek Sepeti gibi şirketlerde çalışan kuryelerdir.
Mesela sıkı çalışan bir moto kuryenin ayda 20 bin lira kazandığını biliyor muydunuz!
Siz olsanız, böyle yüksek kazançlar elde etmek varken; kafelerde garsonluk yapar mısınız?
Hasılı, Bursa’daki kafe ve restoranlar çok ciddi bir garson sorunuyla karşı karşıyalar.
Esnafın bu sorununu çözecek olan kişi de çiçeği burnunda BESOB Başkanı Fahrettin Bilgit’ten başkası değil.
Tabii büyük umutlarla göreve gelen Bilgit, hayırlı olsun ziyaretlerinden başını kaldırabilirse!
Köfteci Yusuf yüzlerce personel arıyor
Duyduğuma göre Köfteci Yusuf başta garson olmak üzere yüzlerce personel arıyormuş.
Gerçi bu firmada personel sirkülasyonu çok fazla ama yaşadıkları sorun bu kez sirkülasyon değil, garson, şef, komi gibi elemanların mumla aranmasından kaynaklanıyor.
İmamoğlu neyi unutuyor?
Mesela maden ocaklarını denetlemediğin için veya ruhsat vermemen gereken ocakların çalışmasına göz yumduğundan dolayı onlarca işçinin ölümüne yol açan maden patlamalarından sorumlu bir çalışma bakanısın diyelim.
Patlamadan birkaç saat sonra soluğu facianın yaşandığı bölgede alıp, ölen işçilerin yakınlarını teselli ederken verdiğin fotoğraf seni kurtarabilir.
Ya da dere yataklarına inşa edilen yüzlerce yapıya izin verdiğin için ve alt yapısını yapmadığından dolayı sel felaketinden sorumlu bir kentin belediye başkanısın…
Dostlar alışverişte görsün misali, çizmeleri giyip, sel bölgesinde fotoğraf verip, bir de iş makinesinin üzerine çıktın mı hiç kimse seni sorgulamaz, senden daha ‘halkçı’ bir belediye başkanı da yoktur artık.
O halde Ekrem İmamoğlu, herhangi bir İskandinav ülkesinde değil, İstanbul’da belediye başkanlığı yaptığını unutma.
Kızılyel CHP ile flört ediyor
Dahası, istifaların ardı arkası kesilmiyor.
DEVA Partisi’nde 4 ilçe başkanı görevlerinden ve partilerinden istifa etmişti.
İstifa eden ilçe başkanlarından Dilek Durak, ekibiyle birlikte İYİ Parti’ye geçip, gövde gösteri yaptı. (Dilek Durak, CHP’lilerle de temas kurmuş)
4 ilçe başkanından önce Osmangazi’de istifalar yaşanmış ve DEVA Partili ekip Gelecek Partisi’ne geçmişti.
Son kulis haberi il başkan adayı Erman Kızılyel’den.
Geçen hafta partisinden istifa eden Kızılyel, CHP’nin bayramlaşmasına katıldı ve ekibiyle birlikte 6 Ok bayrağının altında fotoğraf verdi.
O halde Kızılyel CHP’ye mi geçiyor?
Henüz netleşmedi.
Kuşkusuz Kızılyel’in ekibiyle birlikte bayramlaşmaya katılması, CHP ile flört ettiğini gösteriyor.
Bilinç kuyruğu
Vakalar arttı, aşı kuyrukları geri döndü.
İçinde ‘kuyruk’ geçen hiçbir haber beni bu kadar sevindirmemiştir.
Demek ki vatandaş bilinçlenmiş aşıya karşı.
Nitekim tüm uzmanlar, pandemiyi bitirecek en güçlü silahın hala aşı olduğunu söylüyor.