Rakamlar ortada…
Adamların gayrisafi yurtiçi hasılası 19 trilyon dolar, bizim 3 trilyon 100 milyon lira seviyesinde.
Adamların kişi başına düşen milli gelirleri 58 bin dolar, bizim 11 bin dolar.
Adamların Hazine bütçesi 4,1 trilyon dolar, bizim 762 milyar dolar.
Adamların ihracatı 1,154 trilyon dolar, bizim ihracatımız 157,5 milyar dolar.
Öte yandan, eğitimde, şehirleşmede, bilimde, teknolojide, savunma sanayinde ve akla gelebilecek tüm alanlarda adamlar bizden çok ama çok öndeler.
Yani nerden bakarsak bakalım, hangi örnekten yola çıkarsak çıkalım ABD ekonomisi ile bizim ekonomimiz kıyaslanacak bile değil.
Ancak…
Tüm olumsuzluklara rağmen, elimizi kolumuz bağlı mı duracağız?
O halde ABD menşeli elektronik ürünlere boykot, her ne kadar ABD ekonomisini kayda değer ölçüde etkilemeyecekse de, onurlu bir direniş sergilemek adına son derece isabetli bir tercihtir.
Meşhur yangın hikayesindeki karınca misali, maksat safımız belli olsun.
Yeni bir dünya kuruluyor Türkiye de yerini alıyor
-Mesela ABD, “İsrail Büyükelçiliğimi Kudüs’e taşıyacağım” dedi, uydusu olan birkaç ülkecik dışında tüm dünya Birleşmiş Milletler’de ABD’ye tavır aldı.
-Misal ABD Başkanı Trump, “İran’a ambargo uygulayacağım, ambargoyu deleni yakarım” dedi, başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyanın neredeyse tamamı İran’ın yanında saf tuttu.
-Veya ABD Başkanı Trump, Türkiye’yi dizayn etmek için dolar silahını ateşledi, gümrük vergisi kozunu sürdü, Almanya üstü kapalı Türkiye’ye destek verdi, İtalya ülkemizin yanında yer aldı, Çin daha önce ABD’den aldığı kuru üzüm ve inciri Türkiye’den ithal ederek sözde ‘süper güce’ okkalı bir mesaj verdi, Avrupa Parlamentosu Türkiye Forumu, Trump’ın Türkiye’ye yönelik ilave çelik ve alüminyum vergisi kararının gayrimeşru ve Dünya Ticaret Örgütü kurallarına aykırı olduğunu ilan etti.
Demek ki neymiş:
Ne ABD eski ABD, ne de dünya eski dünyaymış.
Bardağın dolu tarafı da var
Evet, dövizin artması hiç mi hiç iyi olmadı.
Mesela dış ticaret açığı daha da büyüyecek, devletin garantör olduğu dış borçlar alıp başını gidecek, yerel yönetimlerin zaten dünya kadar olan borç yükü biraz daha artacak, eldivenden merdivene envai çeşit ithal ürüne zam gelecek, ithal ürüne zam geldiği için yerli ürünler de nasibini alacak.
Ve fakat…
Bir de bardağın dolu tarafı var.
-Dolar ve Euro’nun artmasıyla birlikte turizmciler bayram yapıyor.
-Döviz kurunun fırlamasıyla Avrupalı ve Arap müşterisi olan oteller para kazanıyor.
-Dolar ve Euro’nun önlenemez yükselişi, ihracatçının yüzünü güldürüyor.
İnce siyaset
Arkaz, el öpme hadisesinden sonra başta Akşener olmak üzere İyi Parti kurmaylardan epey tepki almıştı.
Gerçi Arkaz, “Türk’ün töresinde büyüğe saygı, küçüğe sevgi esastır. Sevgide serbesiyet saygıda mecburiyet vardır” dese de, tepkiler dinmemişti.
Ancak Arkaz’ın MHP’ye geçmesinde en büyük sorumluluk Akşener’den başkasında değil.
El öpme hadisesini tolere edip, Arkaz’ı Genel İdare Kurulu’ndan dışlamasa, bugün MHP’nin sandalye sayısı bir artıp, İyi Parti’nin de bir eksilmeyecekti.
Bu fotoğraf da yakıcı gündem arasında unutulup gidecekti.
Akşener’i fazla mı gözümüzde büyüttük ne?