Kılıçdaroğlu’nun Bozbey’in adaylığını açıklamasını Millet İttifakı’nda sorun yarattığını öne süren Gürkan, “Adaylık açıklamasından CHP örgütlerinin şaşkınlık içinde kaldığını gördüm ama asıl şaşkınlık İYİ Parti’de yaşandı. Hem teşkilat açısından sakıncalı hem de İYİ Parti açısından ciddi bir sıkıntı oldu. Büyükşehir adayının kendilerine danışılmadan açıklanması İYİ Partililere, ilçelerde tek başına aday belirleme hakkı doğurdu” diye konuştu.
Pazartesi Söyleşileri’nin konuğu olan AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, önemli açıklamalar yaptı.
“İL BAŞKANLIĞI SÜRPRİZ OLDU”
Geçmiş yıllarda il başkan yardımcılığı görevinde bulundunuz. Daha sonra Kızılay Bursa Şubesi’nde başkanlık yaptınız. Son olarak aktif siyasete dönerek partinizin il başkanlığı görevine atandınız. Son göreviniz sürpriz oldu mu sizin için?
Evet gerçekten sürprizdi. Çünkü siyasetteki görevimden sonra kendi işime dönmüştüm. Kızılay çok önemli bir kurum ve ben de oradaki görevimi benimsemiştim. Kızılay’daki görevimden iftihar ediyorum. Kızılay Bursa Şubesi’ni, Türkiye birincisi yapmak kolay bir iş değildi. Güzel bir ekip çalışması yapmıştık. Kızılay’dayken il başkanlığı görevi, gerçekten sürpriz oldu benim için.
O süreçte, 6 aday olarak İstanbul’a gidip Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştünüz. Ancak görüşme sonrası isim açıklanmadı. Bu durum, olumsuzluk yarattı mı sizde?
Üzerinde durmadım açıkçası. Çünkü bu konuyla ilgili beklentim de, hedefim de yoktu. İl başkanlığı niyetim yoktu. Zaten adaylar arasında olduğumu, İstanbul’a gitmeden bir gün önce öğrenmiştim. Hedeflerim arasında olmadığı için gazetelerde yazılanları dikkate almamıştım. Konuyla ilgili beni arayan arkadaşlara da asla böyle bir şey düşünmediğimi söylemiştim. Ancak parti teamüllerine, teşkilat teamüllerine sahip bir insanım. Bizde görev talep edilmez. Görevin reddedilmesi de büyük bir saygısızlıktır. Bu görevi büyük bir emanet olarak gördük. İstanbul’a gitmeden önce il başkanlığı aklımın ucundan bile geçmemişti. Bununla ilgili ne kimseyle görüştüm ne de kimseyi aradım. Fikrimi soranlara da düşünmediğimi söyledim. Kısmet böyleymiş, bunda da bir hayır vardır.
“EFKAN ALA’NIN ETKİSİ OLMUŞTUR”
İl başkanı olmanızda, il başkan yardımcılığı döneminde yakın çalıştığınız Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala’nın etkisi olduğu söyleniyor?
Etkisi olmadı demek doğru olmaz. Çünkü kendisi Bursa’dan seçilmiş genel başkan yardımcısıdır. Sayın Ala dışında, genel merkezden ekipler de sahada ciddi çalışmalar yaptılar. Anladığım kadarıyla ekipler sahadaki izlenimlerini alıp Efkan Ala’ya sundular. Efkan Bey’in de Bursa’daki yetkisini, Bursa’daki riyasetini görmezden gelmemiz doğru olmaz.
İl başkanı seçildikten sonra nasıl bir parti devraldınız?
24 saatin çok önemli olduğu siyasetten 3,5 yıl uzak kalmak ciddi bir durum. Geldiğimizde teşkilat tamamen değişmişti. Bizim dönemimizde olan arkadaşlar belediye başkanı oldu. Kendi dönemimizde görev alan ilçe başkanlarının hiçbiri yok.
İlçe başkanlarının tümü sizden önce göreve geldi. Bu durum bir dezavantaj oldu mu sizin için?
Evet, ekip tamamen önceki dönem il başkanımızın kurguladığı bir ekip ama bizde teşkilat teamülü vardır. Teşkilat hiyerarşisi ve teamülleri sonucunda bir sorun olmaz. Bu nedenle arkadaşların bizden önce seçilmesi sorun olmaz. Gayet de uyumlu çalışıyoruz.
“TÜM YÖNETİMLERİ TEMSİL EDİYORUZ”
Göreve geldikten sonra ilk işiniz, geçmiş dönemlerde görev yapmış il, ilçe başkanları ve milletvekilleriyle görüşmek oldu. Temaslarınızdan sonuç alabildiniz mi?
Kesinlikle sonuç aldık. Çok iyi dönüşler aldık. Yönetimimiz de bunun bir aynası. Faaliyetlerimizde de samimi olduğumuzun göstergesi. Kuruluşumuzdan bu yana tüm yönetimleri temsil eden arkadaşlar yeni yönetimimizde yer aldılar. Yani yönetimimiz, geçmişteki tüm yönetimleri temsil ediyor. Zaten Sayın Cumhurbaşkanı’nın da bu konuda bir hassasiyeti var. Bizden uzak olan veya uzaklaştığını hissedenlerle gönül bağımızı güçlendirmemizi istiyor. Biz de bu hassasiyet doğrultusunda geçmiş dönemde teşkilatlarımızda görev yapan kim varsa bir araya geldik. Pandemiden dolayı ara versek de önümüzdeki günlerde bu buluşmaları daha da sıklaştıracağız. Bunun da sahaya yansımaları olacaktır.
Hala küskün var mı partide?
Her dönemde olabilir. Ama, 19 yıldır iktidardasınız, 15 seçime girmişsiniz. Ben de Bursa’da 8. il başkanıyım. Her geçiş dönemlerinde mutlaka kopmalar ve soğukluklar olabilir. Bizim üzerimize düşen de sahayı topyekün kucaklamaktır. Sadece teşkilatımızı değil Bursa’yı ve Türkiye’yi de temsil ediyoruz.
Yol haritanızı belirlediniz mi?
Bizim ilk hedefimiz geçmiş seçimlerde bize oy verenlerin yeniden oyunu kazanmak. Bu çok önemli bir şey. Çünkü bu hedefi yakalarsanız, herkesi kucaklamış oluyorsunuz. AK Parti’nin oyları referandumda yüzde 70’lerdeydi. Bu sıradan bir oy oranı değil. Demek ki vatandaşa dokunduğunuzda karşılığını alabiliyorsunuz. Bizim yeniden bu karşılığı bulmamız lazım. Kolay değil ama biz bu hedefle yola çıktık.
Muhalefet partileri Büyükşehir Belediyesi’ne karşı ortak hareket ediyor. Muhalefete karşı partinizin performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeteri kadar yanıt vermediğiniz eleştirilerine ne diyorsunuz?
Kabul etmiyorum. Biz isteriz ki Büyükşehir Belediyesi’nin icraatlarına bir eleştiri geldiğinde konu teknik olduğu için o makam yanıt versin. İşin uzmanı olan arkadaşlar varken bizim müdahale etmemiz doğru olmaz. Ama genel siyasete yönelik bir şey olursa açıklama yaparız. Büyükşehir veya ilçe belediye başkanlarını asla yalnız bırakmayız, her zaman arkalarındayız. Büyükşehir Belediyesi, güzel işler yapmaya çalışıyor. Millet İttifakı temsilcileri ise yanlış beyanlar veriyor. Yaptıkları kendilerine dönüyor.
“YUNUSELİ KONUSU NETLEŞMEDİ”
Yunuseli konusu çok gündem oldu. Yunuseli Havaalanı arazisine ne yapılacak?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu konuyla ilgili tavrını açıklamadı. Bizim resmi bir beyanımız var mı? Yok. Zaman zaman Alinur Başkan konuyla ilgili temennilerini açıklıyor. Ama Bakanlığın somut bir projesi yok. Çünkü oranın tahsisleri ve terkleri var. Bakanlıklar arası görüşmeler söz konusu. Bir kere arazinin sahipliğinin netleşmesi gerekir. Durum böyleyken benim yorum yapmam yanlış olur. Sıcaksu ile ilgili de onaylanan bir proje olduktan sonra yorum yapabiliriz. Bazen muhalefet olsun diye yapılan eleştirilerin vatandaşları yanlış yönlendirdiğini görünce üzülüyorum. Özellikle İYİ Parti üzerinden bunu söylüyorum. Bir şeye muhalefet etmeden önce ne olur iyi incelesinler. Muhalefet doğru bilgilerle yapıldığında güzel bir şeydir. Siyasette nezaketi kaybetmemek lazım. Mesela muhalefetin Mustafakemalpaşa’da savunduğu adamın 30’a yakın suçu var. Böyle yapınca partilerine de kötülük etmiş oluyorlar. Sizin derdiniz bir eksik veya yanlış varsa bunun düzeltilmesi olmalı. Biz de bundan memnun oluruz.
Son görüşmemizde masanızda ilçelerin dosyaları vardı. Bu dosyaların içeriği hakkında bilgi verir misiniz?
Bizim şehirle ilgili her şeyi bilmemiz lazım. Bize bir itham geldiği zaman teknik detaylarını bilmemiz gerekir. Arkadaşlardan gelen dosyalar bunlar. Bize bir şey sorulduğunda dirayetli bir şekilde yanıt vermeliyiz. Tabii siyasi nezaketi elden bırakmadan.
Nilüfer ve Mudanya’ya yönelik özel bir stratejiniz var mı?
Biz hizmetlerimizi layıkıyla ve düzgün şekilde yapmaya çalışıyoruz. Elimizden geldiğince de yaptıklarımızı anlatmaya çalışacağız. Yani yaptığımız hizmetleri başkalarının reklam yapmasına izin vermeden takdiri vatandaşa bırakmak istiyoruz. Biz hizmetlerimizi güzel yapıp anlatalım, Mevlam neylerse güzel eyler.
Nilüfer’de genel seçim ile yerel seçim sonuçlarının farklı çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu önemli bir soru. Vatandaş alim değildir ama ariftir. Bak burada şu yönlerini takdir ediyorum ama şu konuda da seni eksik görüyorum diyebilir. Bunlara saygı duyup, dersler çıkarmamız gerekir. Tabii ki kendi dinamiklerimizi harekete geçirmemiz gerekir. Çalışmalarımızı yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Bizim ödevimiz, teşkilatları diri tutmak, vatandaşın isteklerini yapmak ve hem yerelde hem de genelde hizmetlerimizi gerçekleştirmektir. Mudanya Belediyesi bizde değil diye o ilçeye hizmet yapmayacak mıyız? Mesela geçen haftalarda Mudanya’da yaptığımız asfaltlama ilçe halkını çok memnun etti.
Ekonomik tablo ortada. Ekonomik tablonun da siyasete yansıması kaçınılmaz oluyor. Ekonominin içinde bulunduğu durum ile ilgili neler söylersiniz?
100 yılda bir olan pandemi sadece Türkiye’nin değil dünyanın sorunu. Ama devlet, sorunun üstesinden gelmek için başka bir ülkeye muhtaç olmadan sadece kendi imkanlarıyla vatandaşın ihtiyaçlarını karşıladı. İl başkanları toplantısında kısa çalışma ödeneği uygulamasının uzatılması talebini Sayın Cumhurbaşkanı’na iletmiştik. Birkaç gün sonra uygulamanın uzatılması bizim için memnuniyet vericiydi. Sadece esnafa 132 milyar lira destek vermişiz. Desteğimiz 181 milyar olacak. Bir zamanlar memurların maaşını ödemek için 1,5 milyon dolar alabilmek adına IMF’nin kapısında yatan hükümetler vardı. Her vatandaşımızın tüm taleplerini karşılamak mümkün olmayabilir ama yaptıklarımız da ortada. Kısa çalışma ödeneği, nakdi destekler, nefes kredileriyle vatandaşa ciddi destekler verdik. Pandeminin başından bu yana 661 milyar liralık destek sağladık. Bu müthiş bir destektir.
“MUHALEFETİN OYLARI ARTMADI”
İktidarın oy oranlarının düştüğünü gösteren anketlere ne diyorsunuz?
Oylarımızın düştüğünü söyleyenler, muhalefetin oylarının arttığını söyleyemiyorlar. Sadece kararsızların oyu arttı. Pandemi sürecinden geçiyoruz. Ancak dünyanın ekonomik darboğazdan geçtiği bir dönemde Çin ile birlikte eksi büyüme yaşamayan iki ülkeden biriyiz. Bu sürecin psikolojik motivasyonu etkilediği inkar edilemez. Bir kırılganlık olacaktır. Ama vatandaşına her türlü katkıyı yapmaya azmetmiş bir hükümet var. Pandemi sonrası çok ciddi bir ticari büyümenin işaretlerini görüyoruz. Pandemi sonrası ekonomide canlılık olacaktır.
“BİRİNCİ PARTİYİZ”
Bursa’da hedefinizi belirlediniz mi? Örneğin milletvekili ve belediye başkanlığı sayısı hedefiniz var mı?
Bu soruların yanıtları zordur. Bir kere milletimizin tüm umudu hala AK Parti’dir. Biz birinci partiyiz. Dolayısıyla çalışmalarımızı vatandaşlarımızın hassasiyetleri doğrultusunda yapmalıyız. Siyasi Partiler Kanunu netleşmeden bir öngörüde bulunmak sağlıklı olmaz. Önceliğimiz bizde olmayan belediyeleri yeniden almak. Bizde olan belediyelerde de hizmetlerimizi aksatmadan vatandaşa dokunmaya devam etmeliyiz. Zaten AK Parti belediye hizmetleriyle iktidar olmuş bir parti. Belediyecilik bizim en iyi bildiğimiz alan. Dolayısıyla en iyi bildiğimiz alanda en iyi hizmeti yapmamız lazım. Teşkilatlarımızla, belediye başkanlarımız koordinasyon toplantıları yaptık. Yereldeki talepleri masaya yatırıp en kısa zamanda hayata geçirebilmenin çalışmasını yapıyoruz.
“BOZBEY’İN ADAYLIĞI İYİ PARTİLİLERE İLÇELERDE HAK DOĞURDU”
Millet İttifakı’nın adayı belli oldu biliyorsunuz. Bu konudaki yorumunuzu alabilir miyiz?
Bu açıklama Millet İttifakı’nın Millet İttifakı olmadığını gösterdi. Adaylık açıklamasından CHP örgütlerinin şaşkınlık içinde kaldığını gördüm ama asıl şaşkınlık İYİ Parti’de yaşandı. Hem teşkilat açısından sakıncalı hem de İYİ Parti açısından ciddi bir sıkıntı oldu. Büyükşehir adayının kendilerine danışılmadan açıklanması İYİ Partililere, ilçelerde tek başına aday belirleme hakkı doğurdu. Bunu iyi değerlendirmeleri gerekir. Diğer yanda Kılıçdaroğlu ulusal televizyonlarda Bursa seçimini parti içinde yaşadıkları sıkıntılardan dolayı kaybettiklerini açıklamıştı. Bozbey’in adaylığını ilan etmesi, bu sorunu daha çok gün yüzüne çıkardı ve daha fazla sıkıntı yarattı. Bugünkü durumda bir il başkanı ve artık bir büyükşehir adayı var. Türkiye’de örneği olmayacak şekilde 3 yıl önce açıklanan bir büyükşehir adayı var. Bunun sakıncası şudur: bu işleri il başkanlığı makamının yapması gerekir. Büyükşehir adayı olan kişi, yarın öbürgün, şu ilçede şu kişinin aday olmasını, bu ilçede bu kişinin aday olmasını istiyorum diyecek. Bir anda güç dengesi bozuldu. İttifak prosedürlerine uymadılar. CHP’nin kazandığı belediyelerde belli sayıda başkan yardımcılıklarını İYİ Parti’ye verme sözünü tutmamalarından kaynaklı huzursuzluk, zamanla artacak. Ancak neticede büyükşehir adaylarını açıklamalarına saygı duyuyoruz. Hizmetlerimizi daha güzel yapmaya gayret edersek vatandaş takdir eder.
Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın 1 yılda 2 kez Bursa’ya gelmesi, merkezi hükümetin kentimizi ne kadar çok önemsediğini gösterdi. Bir de Bursa’da yeşile ne kadar önem verdiğimizi ortaya koydu. Vakıf’ta 225 dönümlük yeşil alanın tahsisi, Gökdere’de 250 dönüm yeşil alan yaratılması ve en sıkıntılı bölgede 8. etap kentsel dönüşüm projesinde yıkımların yapılması, bundan sonraki dönemde yapacağımız hizmet ve yatırımlarımızda ne kadar samimi olduğumuzu gösteriyor.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Vatandaşlarımızın beklentilerine tercüman olacağız. Bursalı hemşerilerimizin taleplerini yerine getirmek, daha huzurlu bir Bursa’da yaşamak adına çabalayıp, elimizden gelen her şeyi yapacağız.