Adaylar üzerine inşa edilen siyasetin dar ve sığ gündeminden çıkıp, toplumun gerçek gündemiyle yüzleşmek için TÜGİAD Bursa Şubesi’nin basın toplantısı biçilmiş kaftandı benim için.
Doğrusu biraz hayal kırıklığı yaşadığımı söylemeliyim.
Karşımızda onca iş insanı varken, ekonomiye dair gümbür gümbür yorumlar ve sıkı analizler dinlemek istiyordum.
Ama TÜGİAD Bursa Şubesi’nin çiçeği burnunda başkanı Ersoy Tabaklar, sözlerini o kadar özenle seçti ki, sorduğumuz soruları yanıtlarken kılı kırk yardı adeta.
Yine de genel ekonomik gidişata dair, 2019’da ülke ekonomisinin küçüleceği öngörüsünü paylaşmaktan geri durmadı.
Ancak aksine Bursa ekonomisinin büyüyeceğini belirtti.
“Neden?” diye sorduk.
Bursa’nın ihracatının yüksek oluşu, genel konjonktüre rağmen ekonomisinin canlı oluşu ve girişimcisinin gücü gibi nedenler sayıldı.
Ekonomi bir yana, Tabaklar’ın turizmle ilgili sözleri kayda değerdi.
Mesela Bursa’ya neden ağırlıklı olarak Arap turist geliyor?
Eğer bunu sorun olarak kabul edeceksek, bu sadece Bursa’nın değil, Türkiye’nin sorunu.
Nitekim, son yıllarda İstanbul ve Antalya‘ya da Avrupalı turist eskisi kadar gelmiyor.
Rusya, Türki Cumhuriyetler ve İran’dan gelenler çoğunluğu oluşturuyor.
Bu durumdan en çok kongre turizmi etkilenmiş.
Öyle ki İstanbul, birkaç yıl önce kongre turizminde dünya 7’incisiyken, bugün ilk 20’de bile değilmiş Tabaklar’ın verdiği bilgiye göre.
Bursa’ya ve diğer kentlere Avrupalı turistlerin gelmemesini ve çoğunlukla Körfez ülkelerinden misafir ağırlamamızı dert edebiliriz.
Ancak unutulmasın ki, özellikle yaz döneminde Bursa ve İstanbul gibi Batı kentlerinde hizmet sektörünü Arap turistler ayakta tutuyor.
Yine yaz aylarında otellerin yüksek doluluk oranlarını Araplara borçluyuz.
Evet daha fazla Avrupalı turistin gelmesi için çaba gösterilmeli ama Arap misafirlerimizin de velinimetimiz olduğunu unutmayalım.
İyi Parti hangi ilçeleri CHP’den istiyor?
Son kararı 2 partinin genel merkezleri verecek kuşkusuz.
Ancak İyi Parti Bursa İl Başkanlığı‘nın eğilimi de belli oldu.
İyi Parti Osmangazi ve Yıldırım‘da, Gemlik ve Orhangazi‘den birinde, Mustafakemalpaşa ve Karacabey’den de birinde CHP’den destek istiyor.
Ancak, İyi Parti’nin istediği 4 ilçede de CHP adaylarını ilan etti.
Osmangazi’de ise aday çıkarma eğiliminde olduklarını biliyoruz.
Bu nedenle Bursa’da Millet İttifakı’nın ilçelerde anlaşmasının kolay olmayacağı anlaşılıyor.
Ancak dün de yazdığım gibi, siyaset bir uzlaşma işi.
Özdemir’den seçim öngörüsü
Uzun zaman olmuştu görmeyeli.
Dün odadan içeri girdiğinde son derece iyi gördüm CHP İl eski Başkanı Şadi Özdemir‘i.
Aktif siyasete ara vermesi yaramıştı sanki Özdemir’e.
İşine yoğunlaşmış ama siyaseti de takip ediyormuş.
Seçim öngörüsünü sordum.
Hayli iddialıydı.
“Bursa Büyükşehir’i alacağız. İl başkanlığım dönemindeki 9 ilçe beledi hedefi de geçerli” dedi.
CHP, Bursa Büyükşehir ve 9 ilçe belediyesini alır mı bilmem ama Özdemir’i çok inançlı gördüm.
Bu arada Özdemir, yerel seçimlerde de partisi için çalışmaya hazır olduğunu söyledi.
Tepkiler iyi ama sorunu çözmüyor
Geçenlerde akıl sağlığından şüphe edilen adamın biri işkence yaptığı zavallı papağanın görüntülerini sosyal medyada paylaşması ülke gündemine oturdu.
Tepkilerin çığ gibi büyümesinin hiçbir sakıncası yok hatta faydalı.
Ama hep yazdık, tek bir olay üzerinden yükselen tepkiler sorunu çözmüyor.
Çünkü bir süre sonra unutuluyor.
Oysa maalesef her gün binlerce hayvan hakkı ihlali oluyor ülkemizde.
Ve Hayvan Hakları Yasası değişmedikçe, papağan işkencesinde olduğu gibi, caniler düşük miktarda para cezasıyla kurtulabiliyor.
Burada ne savcının ne de hakimin bir sorumluluğu var.
Çünkü yasa çok yetersiz.
Önceki gün yeni Hayvan Hakları Yasa taslağını paylaşmıştım.
O yasa Meclis’ten geçerse, hayvana işkence yapanlara hapis cezası geliyor.
Hayvanlara faydalı olmak istiyorsak, yasanın değişmesine odaklanalım.