Bu yıl Külliye’de bambaşka bir 29 Ekim Resepsiyonu gerçekleşti.
Yeni doğum yapmış keçisini, karda kışta sırtında taşıyan Hamdü Sena da oradaydı, kömür karası iş elbiseleriyle halk otobüsüne binen ve otobüsün koltuklarını kirletmemek için 5 km’lik yolu ayakta giden Rizeli maden işçileri de…
Meyve bahçelerinin yanından geçerken hamile eşi için erik ve kayısı kopardıktan sonra parasını ağaca asan Bursalı minibüs şoförü Soner Kaya da resepsiyondaki yerini almıştı, Çorum’da anne ve babasını kaybeden 41 yaşındaki bedensel ve zihinsel engelli yeğenine tek başına bakan 67 yaşındaki Pakize Memiş de onur konukları arasındaydı.
Yani, Cumhuriyet’in asli unsurları olan halk oradaydı.
Cumhuriyet Bayramı’nın meydanlarda veya salonlarda kutlanmasıyla ilgili tartışmaları çok yersiz bulurum.
Önemli olan kutlamanın şekli değil, içeriğidir bana göre.
İşte Külliye’de gerçekleştirilen resepsiyonda da Rize’den Çorum’a, Bursa’dan İstanbul’a varıncaya kadar belki de Başkent’i hiç görmemiş, Türkiye’nin dört bir yanından davet edilen köylü, kentli, işçi, patron, kısacası tüm sınıflar aynı çatı altında Cumhuriyet’i kutladılar.
Son yıllarda Bursa Valiliği’nin düzenlediği 29 Ekim Resepsiyonu’nu da takip ediyorum.
Bu yılki resepsiyonda dikkat çekici detaylar vardı.
Mesela Vali İzzettin Küçük, tıpkı 30 Ağustos Resepsiyonu’nda yaptığı gibi Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ni tercih etmemişti.
Protokol resepsiyonundan çok, Külliye’deki gibi farklı kesimleri temsil eden yurttaşların davet edildiği birorganizasyona tanık olduk.
Siyasi fikirlerine bakılmaksızın sendikalar ve sivil toplum örgütü temsilcileri, iş insanları, dernek başkanları, gaziler, şehit yakınları, işçiler oradaydı.
Bursa Valisi İzzettin Küçük’ün konuşmasına gelince…
Cumhuriyet ile taçlanmış Kurtuluş Savaşı’nı Atatürk’ü öne çıkararak mükemmel anlattı, Erzurum’un bir köyünde doğup Bursa’ya Vali olmasını Cumhuriyet’e bağlayarak da, Cumhuriyet’in halkçı yönünü tek bir örnekle açıkladı.
Cumhuriyet de bu değil mi zaten?
İstanbul’un sosyete semti Etiler’de doğup, büyümüş birinin de, Hakkari’nin Gündeş Köyü’nde dünyaya gözlerini açmış bir yurttaşın da vali olabileceği bir yönetim biçimi.
Nice 29 Ekim’lere…
————————
Siyasetçiler nerede?
Nedendir bilinmez, geçmiş yıllara göre Bursa Valiliği’nin resepsiyonunda siyasetçileri göremez olduk.
30 Ağustos’ta da, 29 Ekim’de de aynı tablo.
Mustafa Dündar dışında ilçe belediye başkanlarından hiç kimse yoktu.
Bazı ilçe belediye başkanları temsilci göndermişlerdi.
Ne iktidar ne de muhalefet partilerinden tek bir milletvekilini de göremedik.
Üst düzey bürokratların katılımı da son derece zayıftı.
Katılımın bu kadar az olması, bazı ilçelerin kendi organizasyonlarını yapmaları olarak gösterilebilir belki.
Ancak Dündar gibi geç de olsa davete icabet edilinebilirmiş.
——————————-
Temayülde dikkat çeken fotoğraf
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geri sayım başladı.
Dün temayül vardı.
İl yönetim kurulu üyeleri, ilçe belediye başkanları, il, ilçe kadın ve gençlik kolları başkanlarından oluşan yaklaşık 180 kişi, kimi belediye başkanı görmek istediklerini yazdılar.
Temayüle dair bir fotoğraf karesi dikkatimizi çekti.
En ön sırada 3 belediye başkanı oturtulmuş.
Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş…
AK Parti kulislerinde konuşulan bu kare, bir tesadüf mü yoksa başkanlığa en yakın 3 ismi mi gösteriyor?
Yorum sizin.