Deprem uzmanı Prof. Dr. Uğur Kaynak, Balıkesir’in Bandırma ilçesinin 10 katil fay tarafından sarılmış halde olduğunu belirterek, Bandırma’nın çevrili olduğu katil faylar ile dünyada eşine zor rastlanan bir kent olduğunu söylemişti.
Uğur Kaynak, bu açıklamayı çok değil sadece 4 ay önce Bandırma‘da yapmıştı.
Kaynak o gün Gemlik ile ilgili de açıklama yapmıştı:
Marmara Bölgesi’nin tamamı, Kuzey Anadolu Fay hattının kolları tarafından sarılmış haldedir. Kuzey Anadolu‘nun orta ve güney kolu katil faylar üretir. Bu katil faylardan 10 tanesi Bandırma‘yı çevrelemiştir. Bandırma‘nın bu 10 katil faya karşı bir tek savunma sistemi vardır. O da bir liman kenti olmasına rağmen, limanın dolgusu üzerine kurulmamış olup, tepeler üzerine kurulan bir kent olması. Gemlik şehriyse, körfezin uzantısı olan balçık bir ova üzerinde kurulmuştur. 500 yıldır büyük bir deprem üretmeyen Gemlik-İznik-Şerefiye segmenti, çok büyük bir tehlike olup, Gemlik’in ayakta kalması söz konusu bile olamaz. Bandırma, Gemlik‘ten daha şanslı. Tepeler üzerine kurulmuş bir kent. Bu daha sağlam bir zemin anlamına geliyor. Gemlik‘teki binalar ne kadar çürükse, Bandırma’daki binalar da o kadar çürük olabilir ama bir avantaj var. Sağlam zemin üzerindeki çürük binalar daha az deprem momentlerine maruz kaldıkları için ayakta durabilirler. Tek tesellimiz bu.
Kim söylemiş bunları?
Alanının en iyi hocalarından, bilim insanı, deprem uzmanı bir profesör.
Uzman diyor ki, Bandırma‘nın çevresi 10 katil fayla çevrili. Yani orada durum çok vahim. Ancak daha vahim durumda olan bir kent var, o da Gemlik. Gemlik’te bir deprem olursa, bu kentin ayakta durması bile söz konusu olmaz.
Peki, Orman Bakanlığı bürokratları ne yapıyor?
Gemlik’i yamaçlara taşıyacak projeye anlamsız bir şekilde ket vuruyor.
Üstelik kendi heyetinin verdiği olumlu rapora rağmen.
***
Bu köşenin takipçileri, sık sık deprem konusuna değindiğimi, Bursa‘da yeterli tedbirlerin alınmadığını ancak Gemlik‘te çok daha büyük bir tehlikenin kapıda olduğunu yazdığımı biliyor.
Elbette yazılarımı, üst satırlarda açıklamasına yer verdiğim Prof. Dr. Uğur Kaynak gibi uzmanların söylediklerine dayandırıyorum.
Malum Gemlik’teki fay hatları yerleşim birimlerinin içinden geçiyor.
Sıvılaşma bakımından zemin felaket.
Ayrıca Gemlik‘teki binalar, depremsellik açısından içler acısı durumda.
Yani acilen önlem alınması gerekir.
****
Ne demişti Prof. Dr. Uğur Kaynak:
Bandırma, Gemlik’ten daha şanslı. Tepeler üzerine kurulmuş bir kent. Bu daha sağlam bir zemin anlamına geliyor.
Tehlikenin farkında olan Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz da, göreve geldiği ilk günden bu yana, Gemlik‘i yamaçlara taşıma projesini hayata geçirmeye çalışıyor.
Yani, hem zemini, hem de binaları sağlam olacak, yepyeni bir kent kurmak için çalışmalara başladı yaklaşık 5 yıl önce.
Burada CHP ve MHP muhalefetini de takdir etmek gerekir.
Çünkü onlar da siyaseti bir kenara bırakıp, Gemliklilerin hayati meselesi olan bir konuda AK Partili belediye yönetimine muhalefet etmediler.
Ancak Gemliklilerin karşısına her seferinde bürokrasi çıktı.
Bürokrasi, Gemliklikleri bekleyen büyük deprem riskine rağmen, orman vasfını yitirmiş verimsiz alanları imara açmayarak, ilçenin yamaçlara taşınma projesine engel oldu.
***
Bürokrasinin engeline rağmen, Gemlik‘te toplamda bin konutluk proje Cihatlı Köyü‘nün üst kısmında, yani yamaçlarda yükselmeye başladı.
Ancak 50 bin Gemliklinin taşınmasının planlandığı Manastır‘ın yamaçlarındaki 280 hektarlık alanın imara açılması için onay alınmış değil.
Söz konusu alan Orman Bakanlığı‘nın mülkiyetinde.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı projeye onay verse de, Orman Bakanlığı‘nın arsayı devretmesi gerekiyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman Bakanlığı’ndan yeri istemişti.
Orman Bakanlığı ise, bölgenin orman vasfını yitirip yitirmediğini araştırmak için 7 kişiden oluşan bir heyete rapor hazırlattı.
3 sayfalık raporun sonuç bölümü şöyle:
“… Gemlik Belediyesi’nce hazırlanan ve afet riski altındaki yerleşim alanları için önerilen yerleşim proje alanı olarak belirlenmesi talep edilen 420,12 hektarlık alanın 46,79 hektarlık orman alanının kısmen boylu orman, kısmen dikimi tamamlanmış ağaçlandırma sahası, kısmen yeni boşaltılmış yangın sahası olduğundan, 5543 Sayılı İskan Kanunu‘nun Ek 1‘inci Maddesi çerçevesinde değerlendirilimeyeceği , ekli haritada 280,57 hektarlık orman alanının ise çoğunluğu bozuk vasıflı maki elemanlarından oluşan diri örtü ve otsu bitkilerle kaplı bulunduğu, kısmen blok halinde anakayanın yüzeye çıktığı kayalık alanlar bulunduğundan ve bu haliyle orman olarak, muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen yerler olduğundan 5543 Sayılı İskan Kanunu’nun Ek 1‘inci Maddesi kapsamına girdiği….”
***
Raporun sonuç bölümünü özetlersek, deniliyor ki, söz konusu bölgenin 46 hektarlık bölümü yerleşime uygun değil ancak 280 hektarlık bölümü orman vasfını kaybettiği için yerleşime uygundur.
Yani imara açılmasında yasaya aykırılık yoktur.
***
Normal şartlarda Orman Bakanlığı’nın tereddüt etmeden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na söz konusu alanı devretmesi gerekir değil mi?
Üstelik kendi belirlediği heyetin verdiği rapordan sonra.
Ancak Orman Bakanlığı 10 bin konutun inşa edileceği ‘Yeni Gemlik’ projesine yine geçit vermemiş.
Yılmaz’ın aktardığına göre, bürokratlar, özel yasa istiyormuş.
Ancak özel yasa çıkması, uzun bir süreç gerektiriyor.
Ayrıca, özel yasa girişimi olursa, muhalefet, orman alanlarının imara açılacağı algısını yaratmak isteyebilir.
Oysa mevcut yasa, söz konusu bölgeyi yerleşim bölgesine dönüştürmeye uygun.
Yani Yılmaz, özel yasaya gerek kalmadan, sorunun çözülebileceğini belirtiyor.
***
Bu son gelişmeden sonra, ne yetki vermeye yanaşan ne de Uludağ‘a yatırım yapan Orman Bakanlığı’nın bürokratlarının Bursa‘ya karşı önyargısı olduğunu düşünmeye başlıyor insan.
Hadi Uludağ‘a yatırım yapmazsanız insanların can güvenliğini tehlikeye atmış olmuyorsunuz.
Ancak bilim insanlarının üzerine basa basa söylediği gibi, Gemlik’in yamaçlara taşınmaması halinde ilçenin yerle bir olacağı gerçeği neden görmezden gelinir?
***
Ve tüm olumsuzluklara rağmen, sorunun çözüleceğine, Orman Bakanlığı bürokratlarının ikna edileceğine inanıyor.
——————————
Körfez manzalı konutlar yükselmeye başlamış
Gemlik‘te iyi şeyler de oluyor.
Manastır‘ın yamaçlarına inşa edilmesi planlanan 10 bin konut projesi bürokrasiye takılmış olsa da Cihatlı Köyü‘nün yamaçlarına inşa edilecek toplamda bin konutluk projenin ilk etabını oluşturan 200 dairelik bloklar yükselmeye başlamış.
Önceki gün Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz’la bölgeyi gezdik.
Deyim yerindeyse içim açıldı.
Bir cephesi yemyeşil doğaya, bir cephesi masmavi körfeze bakan manzaralı konutlarda yaklaşık 5 bin Gemlikli yaşayacak.
Bin konuta 17 bin talep olmuş.
Kurayla belirlenen şanslı konut sahipleri, kısa zaman sonra evlerine kavuşacaklar.
Yılmaz, yeni konutlara yoğun bir talep olduğunu söyledi ve konutların hızla yükseldiğini belirtti.
İnşaat alanına çıkarken eski bir taşocağının olduğu bölgeyi kamulaştırıdıklarını ve hafriyatları o bölgeye attıkları bilgisini de verdi Yılmaz.
Başkan Yılmaz’a, konutların kalitesini de sordum.
“Son derece kaliteli ve modern. Evlerin yarısını hiç evi olmayanlara ücretiyle, yarısını da Gemlik’te evi olanlara takas yöntemiyle vereceğiz ” dedi.
Konutlar, 1+1, 2+1 ve 3+1 şeklinde inşa ediliyor.
————————
CHP’de 9 istifa
Dünkü yazımda bu dönem CHP‘li 5 meclis üyesinin istifa ettiğini yazmıştım.
Eksik yazmışım…
5 değil, 9 CHP’li meclis üyesi partilerinden istifa etti.
Mudanyalı 4 meclis üyesinin istifasını atlamışım.
Yani Nilüfer’den 1, Osmangazi’den 1, Mudanya’dan 4, Harmancık’tan 2 ve son olarak Mustafakemalpaşa’dan 1 meclis üyesi CHP’den istifa etti.
İstifaların sayısı hayli dikkat çekici.
Bu arada istifalar nedeniyle CHP‘nin Büyükşehir Meclisi‘ndeki sandalye sayısı da 3 eksilmiş oldu ki, bu da konunun bir başka boyutu.