Bugünkü kadar, seçimlere asıldıklarını, iktidara bilendiklerini, seçmene dokunduklarını, özenle hazırlanmış ciddi bir seçim beyannamesiyle kamuoyunun karşısına çıktıklarını hatırlamıyorum.
Önceki gün OLAY TV’de konuğum olan Kemal Kılıçdaroğlu‘nun program çekimi için gittiğimiz genel merkezdeki izlenimlerim ve görüşmelerim de bu yöndeydi.
Meydanlara ilk çıkan lider olan Kılıçdaroğlu, bazı günler günde 3 miting yapıyor, bazı illerdeyse çok yoğun ilgi gördüğü için farklı bölgelerde nokta mitinglerine katılıyormuş.
Mesela Zonguldak‘ta tam 9 yerde konuşma yapmış.
Ankara’ya yakın illere karayoluyla giderken, uzak mesafeli kentlere özel uçakla ulaşıyormuş.
Sabah 8’den gece 1 ve 2’lere varıncaya kadar yoğun bir mesai, hızlandırılmış bir miting programı da diyebiliriz buna.
Kılıçdaroğlu‘nun yakın çalışma arkadaşları, CHP liderinin günde 3-4 saatlik uykuyla ayakta durduğunu söylediler.
Zaten Kılıçdaroğlu’nun yorgunluğu ve uykusuzluğu, yüzünden okunuyordu.
Ancak miting programlarına rağmen ziyaretçileri de kabul ediyordu.
Önceki günkü ziyaretçileri büyükelçilerdi.
Gelelim Kılıçdaroğlu‘nun söylediklerine…
Gazetenin sayfalarında Kılıçardoğlu‘nun söylediklerini okudunuz dün.
CHP liderinin öne çıkan sözleriyse, HDP‘ye oy veren CHP seçmenine yaptığı çağrıydı.
Nitekim, seçimden sonra araştırma yapıp, CHP‘nin yüksek oy aldığı bölgelerde HDP‘ye kayış olduğunu tespit etmişler.
HDP’nin barajı aşması için verilen bu emanet oyları geri çağırdı Kılıçdaroğlu:
“Emanet oylar, artık yuvaya dönebilir.”
7 Haziran’da HDP‘ye oy veren seçmen, bu çağrıyı dikkate almalı.
2 nedenden dolayı…
Hem Türkiye‘nin CHP‘nin de içinde olduğu bir koalisyonla yönetilmesi gerektiğine inanıyorlarsa hem de HDP‘nin 7 Haziran sonrası PKK eylemlerine karşı yeterince tepki vermediklerini görüyorlarsa, Kılıçdaroğlu‘nun çağırısını dikkate almalılar.
CHP’nin seçim beyannamesinde yer alan ekonomik vaatlerse, kuruşu kuruşuna hesaplanmış.
Öyle ki onlarca akademisyenin katıldığı uzun toplantılar sonucunda şekillenmiş beyanname.
Kılıdaroğlu’nun, “Türkiye’de vergi nasıl toplanır, harcama nasıl yapılır, bunu bilen Türkiye’deki 10 kişiden biriyim” sözleriyse, kayda değer.
Dahası, CHP‘nin vaatlerinin uçuk olduğunu söyleyenlere yanıt niteliğinde.
Kılıçdaroğlu’nun Bursa programının şifresi
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, defalarca Bursa‘yı çok önemsediğini ve Bursa‘dan çok büyük beklentileri olduğunu söyledi.
Ancak bunu söylerken, Bursa’daki oy oranının kendisini hayal kırıklığına uğrattığını da ekledi hep.
Televizyon programında da aynı şeyleri söyledi ve basına kapalı olan Bursa programının şifrelerini de açıkladı.
Kılıçdaroğlu, BTSO‘da işadamlarıyla görüşmüştü.
O görüşmede, CHP‘nin Bursa’daki oy oranını hatırlatarak işadamlarına sitem etmiş.
Programın basına kapalı olmasının nedeni de işadamlarının hassasiyetiymiş.
Yani işadamları, Kılıçdaroğlu‘yla kameraların karşısında görüşmekten çekinmişler.
Kılıçdaroğlu, bunu AK Parti’nin işadamları üzerindeki baskısına bağladı.
Ancak güvence de verdi:
CHP iktidarında hiçbir işadamına baskı yapılmayacak.
CHP liderine dinamik basın danışmanı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çalışma arkadaşlarında değişikliğe gitmiş.
Kılıçdaoroğlu, basın danışmanı da değiştirmişti.
CHP liderinin işlerini yavaşlatmak dışında başka bir işe yaramayan Baki Özilhan gitmiş, yerine genç ve dinamik, Türk basınının yakından tanıdığı Hürriyet’in deneyimli muhabiri Okan Konuralp gelmiş.
Genç meslektaşımız Okan Konuralp’e başarılar dilerim.
Karaca ve ekibinin dosyaları 1 Kasım’dan sonraya, Kayabaş’a kınama
CHP Bursa‘da önceki gün önemli bir karar çıktı.
Osmangazi’den gelen disiplin dosyalarından Gamze Kayabaş’ınki karara bağlanmış.
Kayabaş, kınama cezası almış.
Kayabaş’ın dosyası genel merkezde.
Aralarında eski ilçe başkanı ve milletvekili adayı İsmet Karaca ile arkadaşlarının olduğu dosyalar ise görüşülmemiş.
Seçim öncesi partide yeni bir tartışma olmasın diye 1 Kasım’dan sonraya bırakılmış.