Kelimenin tam anlamıyla ekonomik türbülansın içindeyiz.
Dövizin freni patladı, kurda saniyelik değişimler baş döndürücü bir hal aldı ve Türk Lirası bir kez daha değer kaybetti.
Doların fiyatı daha ne kadar çıkacak, Euro’nun yükselişi ne zamana kadar sürecek, ekonomi uzmanları bile sağlıklı öngörülerde bulunamıyor.
Ancak şu kesin ki, dövizdeki bu önlenemez yükseliş, son tüketicinin cebini yakmaya devam edecek.
Ve hiç kuşkusuz ekmekten, soğana, etten, sebzeye, mobilyadan, beyaz eşyaya, hasılı A’dan Z’ye her şeye zam gelecek.
Yani dar gelirli daha az tüketecek, orta direğin yaşam standartları daha fazla düşecek, işçinin, memurun alım gücü daha da azalacak ve yoksul daha fazla yoksullaşacak.
Yazıyı kaleme aldığım akşam saatlerinde Türk Lirası’nın yüzde 12 civarında devalüasyona uğraması, son derece ilginç şeylerin yaşanmasına neden oldu.
Birkaçını yazayım…
Bankalar altın alım, satımını durdurdu.
Sahibinden.com’da ikinci el araç fiyatları en az yüzde 5 oranında güncellendi.
İhracat yapan şirketler, fatura kesmeyi bırakıp, ürün sevkiyatını durdurdu.
Fırsatçılar, marketlere dadanıp, ürün stoklamaya çalıştılar.
Gıda toptancıları, marketlere ürün vermeyi durdurdu.
Ve fiyat güncellemesi yapan üreticilerden marketlere şu 2 mesaj yollandı:
“Fiyatlarımızı güncelledik. Fiyatlarımız geçen haftaya göre biraz pahalı olabilir ama gelecek haftaya göre çok uygun.”
“Değerli iş ortaklarımız anormal artıştan dolayı Türk Lirası üzerinden satışlar durmuş olup, dolar listesi üzerinden iskonto yapılıp, dolar satışı yapılacaktır.”
Üretici firmalarından marketlere yollanan bu 2 bilgilendirme mesajı, ekonomimizin geldiği noktayı özetlemiyor mu?
Satışları durduran firmalar oldu
Türk Lirası’nın yüzde 10’un üzerinde değer kaybetmesi son derece ilginç şeylerin yaşanmasına neden oldu dedik.
Bir örnek daha vereyim.
Paper Craft isimli firma, kurun yükselmesinden sonra müşterilerine şu bilgilendirmeyi yaptı:
“Değerli müşterilerimiz, piyasa kur dalgalanmasından ötürü, satışlarımız 23.11.2021 tarihi itibarıyla bir sonraki ilana kadar durdurulmuştur. Üzülerek tarafınıza arz olunur.”
Yani söz konusu firma, satışlarını süresiz durdurdu.
Çünkü satış yapması halinde, zarar edebilirdi.
Hükümete yalvaran ekonomist
Dün ekonomistlerin döviz kuruyla ilgili yorumlarını okudum.
Birçoğu karamsar bir tablo çiziyor ve faizi düşürmenin kaçınılmaz sonuçlarını yaşadığımızı söylüyordu.
Ancak galiba en yerinde saptama Özgür Demirtaş’tan geldi:
“Size yalvarıyorum, artık hata yapmayın. Faiz düşünce enflasyon patlar. Faiz kendiliğinden değil de emirle düşünce, dolar Euro, altın, emlak, arsa, her türlü malın fiyatı fırlar. Öyle olunca, bunları elinde tutan zenginler daha zengin, malı mülkü olmayan fakirler daha fakir olur.”
Bir tek limonun fiyatı düştü!
Bir arkadaşım geçen akşam Getir’den yemek siparişi vermiş.
Siparişi getiren kurye, yemeğin yanında bir adet limon getirmiş.
Oysa arkadaşım limon istememiş.
“Ben limon istemedim” deyince kurye, “Beyefendi bu limon bizim size hediyemiz” demiş.
Bayram değil, seyran değil, limon bonusu da nerden çıkmıştı?
Kısa bir araştırmadan sonra ülkede bir limon enflasyonu yaşandığını öğrendim.
Çünkü, bazı ülkeler Türkiye’den limon ithalatını durdurunca, iç piyasanın tüketemeyeceği kadar limon elde kalmış.
Bu da limonun fiyatını epey aşağı çekmiş.
Yani geçen hafta markette 5 liradan satılan limonun etiketinde 1 lira yazdığını görürseniz şaşırmayın.