Koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan seyahat kısıtlaması kararı otobüs bileti fiyatlarının da tavan yapmasına neden oldu. 1 ay önce 20 lira olan Rize-Trabzon otobüs bileti fiyatları şehirlerarası seyahatlere kısıtlama gelince 250 liraya yükseldi.
Gündemi takip ediyorsanız, bu haberi okumuşsunuzdur.
Şehirlerarası yolculuk fiyatlarının fahiş oranda artması sadece Rize ve Trabzon’la mı sınırlı?
Elbette hayır.
Bakın mesela, Bursa’dan Ankara’ya gitmek zorundasınız diyelim.
Çok değil bundan 1 ay önce sadece 60 lira olan Bursa-Ankara arası bilet fiyatı 5 katına çıktı.
Peki adeta karaborsayı andıran şehirlerarası yolculuk fiyatları nasıl bu kadar yükseldi?
Kısaca anlatayım.
Malum salgın tedbirleri kapsamında 31 kente giriş ve çıkışlar kapalı.
Şehirlerarası yolculuk yapmak isteyenler, geçerli bir neden bildirip izin almak zorunda.
Bu nedenle otobüs firmalarının birçoğu çalışmıyor.
Çalışmak isteyen firma yetkilisi varsa, sadece birkaç araçla bağlı bulunduğu ilin valiliğinden izin alıp, sefere çıkabiliyor.
Hal böyle olunca meydan, birçoğu turizm acentelerinin işlettiği D2 statüsündeki yolcu taşıma hizmeti veren araçlara kaldı.
Bu araçların terminalden yolcu alıp, indirme zorunluluğu da yok.
Ne yapıyorlar?
“Hazır şehirlerarası otobüs şirketleri çalışmıyor, yolcu da bana mecbur” diyerek, normal fiyatın 5 hatta 6 katına yolcu taşıyorlar!
Şimdi kabaca bir hesap yapalım ve bu fırsatçıların ne kadar kazandıklarına bakalım.
Bursa-Ankara arası 300 liraya yolcu taşıdıklarını üst satırlarda yazmıştım.
20 kişilik bu araçlar virüs tedbirleri nedeniyle en fazla 10 yolcu taşıyabiliyor.
10 çarpı 300 lira, eder 3 bin lira.
Bir aracın Bursa’dan Ankara’ya en fazla 300 liralık yakıt harcadığını hesap edersek, sefer başına 2 bin 700 lirayı cebe indiriyor bu fırsatçılar.
Bir de bunun dönüşü var.
Aynı hesapla günde yaklaşık 5 bin 500 lira para kazanıyorlar yani.
Ayda yapar 165 bin lira.
Memlekette kim böyle para kazanabiliyor?
Burada kazıklanan yine çaresiz bu fırsatçıların eline düşen vatandaşa oluyor.
Oysa denetim yapılsa fırsatçılar bu kadar rahat vurgun yapabilirler miydi?
Hani fırsatçılara göz açtırılmayacaktı?
Minibüsçüler o destekten yararlanamıyor
Kovid-19 tedbirleri kapsamında Bursa’da toplu taşıma araçlarında kapasitenin yarısında taşıma, 65 yaş üstü ve 20 yaş altına getirilen sokağa çıkma kısıtlaması gibi nedenlerle toplu taşımayı kullananların oranı ne kadar azalmış biliyor musunuz?
Yüzde 88!
Ancak mali krizin eşiğine gelen özel halk otobüsçüsü esnafına Büyükşehir Belediyesi destek verecek.
Torba yasa ile süreçten etkilenen şehir içi ulaşım hizmeti veren esnafa destek için belediye meclislerine yetki verilmişti.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da, geçen günlerde Bursa merkez, İnegöl, Mustafakemalpaşa ve Gemlik ilçelerindeki özel halk otobüsleri kooperatiflerinin başkanlarıyla bir araya geldi.
Genel Sekreter Ulaş Akhan ve Burulaş Genel Müdürü Kürşat Çapar’ın da katıldığı toplantıda Aktaş, özel halk otobüsçülerine mazot, şoför ve maske gibi destek sözleri verdi.
Peki kentin doğusunda hizmet veren minibüsçü esnafı?
Minibüsçü esnafına destek söz konusu değil.
Çünkü belediyenin ulaşım sisteminin içinde değiller.
Aslında Aktaş, minibüsçü esnafına tıpkı özel halk otobüsleri gibi dönüşmelerini teklif ediyor yıllardır.
Ancak minibüsçüler gelir kaybına uğrayacakları endişesiyle teklife sıcak bakmıyor.
Son gelinen noktada ise özel halk otobüsçüleri destekten yararlanacakken, sisteme girmeyen minibüsçilerin elleri boş kaldı.
65 yaş üstüne ne zaman müjde gelecek?
Dile kolay yaklaşık 40 gündür evlerinden dışarıya adım atamıyorlar.
Yürüyüş yapamıyorlar, bir bankta oturup çevreyi seyredemiyorlar, güneşli havanın tadını çıkaramıyorlar.
Geçen hafta 65 yaş üstündekilerin hafta sonları sınırlı saatlerde dışarı çıkmalarına izin verileceği haberleri çıktı.
Ancak belli ki yasağın esnetilmesi ileri bir tarihte uygulanacak.
Yani zaten canları burunlarında olan yaşlılar gecikme kararıyla biraz daha üzülecekler.
Tıpkı cezaevinde af bekleyen hükümlülerin hayal kırıklığına uğraması gibi.
Reva mı bu eli öpülesi insanlarımıza?