Beklendiği gibi Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Liderler Toplantısı’na, dışişleri bakanı düzeyinde katıldılar.
Neden?
Çünkü ABD ve İsrail’i karşılarına almak istemiyorlar.
Bir yandan da Filistin davasına ihanet eden bir görüntü sergileyip, İslam aleminde güç duruma düşmek istemiyorlar.
Yani zevahiri kurtarmaya çalışıyorlar.
Ancak nafile…
Adında ‘liderler’ geçen bir toplantıya dışişleri bakanı düzeyinde katılmak, o toplantıyı geçiştirmektir.
Dahası Filistin davasını satmakla eş değerdir.
Bir İslam ülkesi lideri için, Kudüs’ün başkent ilan edilmesinden daha önemli bir gündem olabilir mi?
O halde zirvenin ev sahipliğini yapan Türkiye, protokol kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan dışişleri bakanlarını toplantıya sokmamalı mıydı?
Adamların bu pişkinliğine verilecek daha iyi bir yanıt olabilir miydi?
———————–
Top AB’de…
ABD’nin Kudüs kararının dumanı tüterken 56 ülkenin oluşturduğu İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı’ndan yanıt gecikmedi:
Doğu Kudüs Filistin’in başkentidir.
Aslında bu, kısasa kısas değil, iki devletli çözümden yana olan son derece ölçülü bir çözüm.
Ancak yetmez…
Nitekim bu karar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin gündemine geldiğinde daimi üye ABD’nin veto edeceğine şüphe yok.
O halde AB Kudüs konusunda samimiyse, Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olma kararını tanımalı, sahip çıkmalı.
———————–
Bursa eğitiminde bir garip durum
İlgili genelge boşluk bırakmayacak şekilde, yan yollardan dolanılmayacak kadar net ve anlaşılır.
“Özel öğretim kursları, ders ya da sınavlardaki başarıları veya, bilim, sanat, kültür, spor ve benzeri alanlardaki başarılarından veya maddi imkansızlıklarından dolayı öğrenci veya kursiyerlere karşılıksız olarak kurs verebilmekte, burs vereceği öğrenci ve kursiyerlerini belirmeke amacıyla, ocak, şubat ve mart aylarında bursluluk sınavı yapılabilmektedir. Şartları uygun bulunan kurumların bursluluk sınavları yapmasına, valilikçe izin verilecektir” deniliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 81 ilin valiliklerine gönderdiği genelgenin can alıcı bölümünü paylaştım.
İki önemli kuralın altını çizeyim.
Bakanlık özel eğitim kurslarına diyor ki, bursluluk sınavını ocak, şubat ve mart aylarında yapabilirsin.
Ayrıca bağlı bulunduğun valilikten de izin almalısın.
Peki genelge bu kadar açık olmasına rağmen ne yapıyor çok sayıda özel eğitim kurumu?
Kentin göbeğindeki billboardlardan, sosyal medya hesaplarından, internet sitelerinden aralık ayında bursluluk sınavını yapacağını duyuruyorlar.
Bursa’da yaşıyorsanız bu duyuruları görmemeniz mümkün değil.
Peki aralık ayında yapacaklarını duyurdukları sınav için valilikten izin almışlar mı?
Mümkün değil.
Nitekim üst satırlarda paylaştığım genelge bursluluk sınavının sadece ocak, şubat ve mart ayında yapılmasını zorunlu kılıyor.
Valilik, izin talebini tereddütsüz reddedecektir.
Ancak özel eğitim kurumlarının aralarındaki rekabetten ötürü, erken öğrenci kapmak için söz konusu genelge çiğnenerek aralık ayında bursluluk sınavı yapılacağı duyuruluyor.
Yani bir bakıma, erken kalkan yol alır misali…
Buyurun size bazı özel kurslarla ilgili bir kural tanımamazlık daha.