Olay Gazetesi Bursa

Faruk Çelik kadrolaşmaya mı gitti?

Dün bir yaygın gazete, kocaman puntolarla ‘Hemşeri Oligarşisi’ başlıklı bir haberi manşetine taşımış. Haberin hedefinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik var. CHP’li Haluk Koç‘un açıklamalarına dayandırılan habere göre Çelik, Artvinlileri, Çalışma Bakanlığı‘na doldurmuş adeta. Haberi besleyen verideyse sadece şu bilgi var: Çalışma Bakanlığı’nda görev yapan 12 bürokrat Artvinli. Öncelikle, Çalışma Bakanlığı‘nda 12 değil, […]

Dün bir yaygın gazete, kocaman puntolarla ‘Hemşeri Oligarşisi’ başlıklı bir haberi manşetine taşımış.

Haberin hedefinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik var.

CHP’li Haluk Koç‘un açıklamalarına dayandırılan habere göre Çelik, Artvinlileri, Çalışma Bakanlığı‘na doldurmuş adeta.

Haberi besleyen verideyse sadece şu bilgi var:

Çalışma Bakanlığı’nda görev yapan 12 bürokrat Artvinli.

Öncelikle, Çalışma Bakanlığı‘nda 12 değil, onlarca bürokrat var, binlerce de personel çalışıyor.

Eğer Bakan Çelik, sadece 12 Artvinli bürokrat görevlendirmişse, hemşerileri ona gönül koymuştur.

Ancak 12 bürokratın Artvinli olduğu da doğru değil.

Mesela Bakan Yardımcısı Halil Etyemez…

Etyemez, Konya doğumludur.

Artvinli olan dedesidir.

Ayrıca, bakan yardımcılarını Faruk Çelik değil, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan atamıştı.

Çelişki dolu haberde yer alan 12 bürokratın birçoğu da Artvinli değil!

Sadece İşkur Genel Müdürü Nusret Yazıcı, Artvinli‘dir.

Haberde ismi geçen bürokratlardan biri, Bursa‘ya hiç de yabancı bir isim değil.

İşkur Genel Müdür Yardımcısı Asım Göker Keskin…

Asım Göker Keskin, Yıldırım Belediyesi eski Başkanı Özgen Keskin‘in oğludur.

Asım Göker Keskin‘in de Artvinle ilişkisi, babası Özgen Keskin‘in o kentte doğmuş olmasıdır.

Ancak Asım Göker‘i tanıdığım için şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Harvard Üniversitesi‘nde eğitim almış, yaşıtlarına göre çok yetenekli, genç ve pırıl pırıl bir bürokrattır.

Tercih edilme nedeni babasının Artvinli veya belediye başkanı olması değil, yetenekleridir.

Maksadım, haberi yalanlamak veya Bakan Çelik’i savunmak değil.

Ancak haber buram buram, ayrımcılık kokuyor.

Bakan Çelik’e vurmak için Artvinliler küçümsenmiş, ötekileştirilmiş ve rencide edilmiş.

Habere dayanak olarak gösterdikleri CHP’li Haluk Koç da baltayı taşa vurmuş.

Son olarak, coğrafi koşulları gereği, iş olanakları çok kısıtlı olan Artvin’in, Türkiye‘nin yüz akı olduğunu hatırlatayım.

Okuma yazma oranının en yüksek olduğu, en fazla üniversite mezunu veren Artvin‘den başarılı devlet memurları çıkması doğal değil mi?

Not: Bu köşenin yazarı Artvinli değildir…

 

DOSAB’ın ‘su’ palavrası

 

Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nden Ali Uluşahin‘in hazırladğı “41 soruda 41 cevap’ başlıklı kitapçık, DOSAB yönetiminin bugüne kadar kamuoyuyla paylaştığı tüm iddiaları çürütecek cinsten.

Mesela, santralın ihtiyacı olan suyu arıtma tesisinden elde edecekleri iddiası.

Bakın kitapçıkta bu iddia nasıl yalanlanmış, kısaltarak paylaşıyorum:

DOSAB verilerine göre, kömürlü termik santralda günde 10,000 metreküp su kullanılacaktır. DOSAB, su ihtiyacını arıtma tesisinden elde edilecek suyun arıtılmasıyla gidereceğini iddia etmektedir. Tesis ve proses suyu olmak üzere toplam günde 15,000 metreküp su arıtımı yapılması öngörülmüştür. Arıtma tesisinden atık su alınması halinde, bir tek ters ozmos kullanılarak, deiyonize su elde edilmesi teknik olarak mümkün değildir. Renk giderimi için çöktürme, filtrasyon, elektronik deiyonizasyon ya da reçineli sistemler gibi ek gereksinimler mutlaka oluşacaktır. Bu nedenle, arıtma tesisinden su alarak deiyonize su haline getirmek, maliyetler açısından tüm proje karlılığını yok edeceği için dünyada örneği yoktur.

 

Bir okuyucunun termik santral isyanı

 

“Çok sevdiğimiz Bursa‘yı ve Bursalıları yakından ilgilendiren Demirtaş termik santrali kurulması ile ilgili Bursa‘da bazı basın organlarında prof, doçent, uzman ve bunun gibi ünvanlarla, bilgi ve görüş paylaşımı yapılmakta fakat bu yorumlar ne kadar bilimsel tartışılır. Eğitim seviyem lise fakat ezbere konuşan biri değilim. Gözlemlerime dayanarak şunları sormak isterim: Organize sanayi bölgesinde hiç 24 saat gözlem yaptılar mı? Sanayi bölgesinde kurulu olan doğalgaz ile elektrik üreten şirketlerin bacalarından çıkan emisyon değerlerini biliyorlar mı? Son sorum ise, kömür mü daha verimli yanar doğalgaz mı? Tahminim doğalgaz diyeceklerdir o zaman şunu da açıklarlarsa sevinirim: Sanayi bölgesinde bile akşam saatlerinden itibaren baca dumanı bulut gibi yayılmaktayken, doğalgaz santralı bacalarında hava böyle oluyorsa, kömür santralında nasıl olur ?”

Ramazan Özkan